4.bölüm

28 4 0
                                    

56 dakika yanımdaki öküzü çektim
Omzumda uyudu
Horladı
Salyası düştü
Daha saymaya gerek var mı?
Bence yok
Ama sonunda indik ki artık onu görmeyeceğim için mutluyum!
Uçak indiğimde annemi aradım
PATRONİÇE 👸🏻 ARANIYOR..
-alo anne indim ben
-ne çabuk indin
-anne istersen pilota söyleyim bizi türkiyeyi şöyle bir dolaştırsın
-hiç komik değilsin
-komik olmakla uğraşmıyorum
-niye kızgınsın
-anne kapatıyorum
-tamam görüşürüz
Ne kadar da hemen pes etti
Uçaktan inip havalimanın içine girdim bavulumu bekledim bekledim bekledim gelmedi
Sonunda geldi bavulumu alıp teyzemlerin beni beklediği alana gittim teyzem ve eda beni bekliyorlardı koşarak ilk önce edaya sarıldım sonra teyzeme sarıldım özlem giderdik 3 saniye falan eda çok değişmiş sarı uzun saçlı mavi gözlü ve 90 60 90 vücuda sahip olmuş ben ise kahverengi saçlı ve yeşil gözlü bir kızdım yanş bir tek gözlerim güzeldi o kadar
Eda "nerde kaldın"
"Bir deliyle uğraştım ya"
"Kız mı erkek miydi"
"İki cinsiyetti bir tarafı kız bir tarafı erkek"
Teyzem orada kahkahaya boğulurken eda ise yüzünü asıp trip atmayı tercih etti kendi bilirdi bavulumu alıp arabaya doğru yürümeye başladık teyzemle konuşuyorduk ama eda konuşmuyordu benim için sıkıntı yok nasıl olsa bana gelicek.
Tam bir bir buçuk saatten beri yoldaydık teyzemlerin nasıl bir yerde oturduklarını bilmiyordum çünkü onlar izmiri tur atıyorlardı ciddiyim her ay veya her yıl illa taşınacaklardı ama bu sefer o takıntıdan vazgeçtiler çümkü moneyler yavaş yavaş ceplerden akıyordu.
Bu yolun biteceği yoktu en iyisi uyumak
Arabanın durduğunu hissetmemişim eda beni sarsarak kaldırdı
"Kalk be"
"Üff yhaaa uyumak istiyorum"
"Kalk yatağında yat"
"Hayır"
"Aman be ne halin varsa görr"
Eda bu sefer feci kızmıştı
Arkadını dönüp gidecekken
"Kuziş bekle"
"Melis bekleyemem"
"Edaa yaa niye kızdın"
"Verdiğin cevabı unuttun herhalde"
"Ayy ne demişim ki"
"Balık hafızalı salak"
"Efendim"
Eda içeri geçecekken ben içeri geçmek istemedim mahalle gibiydi harikuladeydi bende ufak bir gezintiye çıkmak istedim bahçe kapısını açıp hemen dışarı çıktım iki seçenek vardı ya buralarda gezmekti yada şu düşman olduğumuz mahalleyi gezmekti bence bunun kimsenin bilmesine gerek yoktu bu yüzden gizlice yapıcaktım ayrıca beni kimse tanımıyordu yoksa tanıyorlar mıydı.
O mahalleye doğru yürürken illaki mahallenin ismi vardır tabela arıyordum ama yoktu daha dikkatli baktım iki binanın orada yazıyordu yazıyı tam okuyabilmek için yaklaştım ve yazıyı okudum
Yasak mahalle mi?
ciddi misin burada durmam gerektiğimi anldım çünkü bu yazı tam bana yazılmıştı tam arkamı dönecekken arkamda bir dörtlü gerizekalılar vardı ödümü kopartmışlardı.
Uçakta gördüğüm öküzü gördüm hadi ama bu kadar şanssız olamam ben ya
"Ne işin bar senim burada"
Nasıl yani her mahalleden geçenler böyle mi diyorlardı ilk defa mantıklı bir şey düşündüğüm için kendimle gurur duydum ve bunu onlara söylemek içim ağzımı araladım
"Siz mahalleden her allahın kuluna böyle mi sorarsınız yazık"
Aynı çocuk tekrar konuştu
"Senin neşe mahalleden olduğunu biliyoruz edanın arkadaşısın buraya girmemen gerektiğini bizimde oraya girmememizi sana söylemiştir"
Doğru söylüyordu söylemiştir ama bu kadar kaba olmamalılardı hem edayla arkadaş olma fikri güzelmiş
"Bir ben edanın arkadaşı değil kuzeniyim"
Mavi gözlü diğer çocuk ise ve evet daha deminkide mavi gözlüydü ama ben ona yürüyen kaba diyeceğim diğer zamanlarda bunlarada isim takarız
Neyse mavi gözlü olan hemen konuşmaya girdi
"Yazık sana o çatlakla nasıl kuzen olduğunu anlamıyorum"
E bunlar hep haklı ama kuzenimi asla yedirtmezdim
"Pardon da sana kuzenim hakkında bir fikir sordum mu?"
"Hayır"
"Ee o zaman hem ben sizin yasak mahallenize girmedim mi beni me diye lafa tutuyorsunuz ben NEŞE mahalleme gidiyorum size iyi kudurmalar"
Kendimden çok emin konuşmuştum bide kudurun demiştim ki kudurtucaktım genellikle cenimde bir sürü çöp olurdu elimi hırkamın cebime attım ve şansım yerindeydi çikolata ambalajı ve sümüklü mendilim vardı ee ne yapacağımı anlamışsınızdır az çok, mendil ve ambalajı çıkartım yerlere attım yüzeylerinin halini görmeliydiniz
"Bay bayyy"
Yürüyen kaba hemen
"Çöplerini al yerden"
"Aa alamam onlar artık sizin mahallenin haha"
Sinir bozucu gülümsememi yüzüme taktım ve orada durup onları sinir etme planım vardı ama gıcık kuzenim aradı ve bende bassstıra baasstıra
"Efendim KUZEN"
"Kuzen mi nerdesin sen, ortalıktan niye kayboldun, annemle seni çok merak et-"
Derken yürüyen kaba elimde telefonu aldı ve
"Eda şu kuzenini al şurdan toksa bizzat oraya fırlatacağım"
Fırlatmak mı beni mi?
Hadi ama sen beni fırlatacaksın öyle mi?
Tama öyle çünkü çok kaslıydı ve yakışıklıydı gerçi o dörtlü yakışıklıydı
Mavi gözlü yürüyen kaba dan 2 cm kısaydı ve saçları sarıydı tatlımsı gibi bir şeydi (ilkay)
Diğeri ise kızıl saçlıydı bilmiyorum ama çok garipti vav oda kaslıydı ama çok az yakışıklıydı ama iyidi iyi(barış)
Diğeri ise kumraldı ve galiba yürüyen kabayla ikizdi (berkay)neyse. Gelelim konuya
Eda telefonda yürüyen kabaya feci çemkirmişe benziyordu çünkü telefonu kulağından uzaklaştı ve yüzüne kapatıp bana verdi
"Benim telefonumu ne hakla alabiliyorsun sen"
"Sen buraya ne hakla giriyorsun"
"Burası ba-"
Elini ağzıma götürüp
"Babamın yeri olsa ne değişecek" dedi sinirlerim geriliyordu yüzüne vurmak istiyordum ama sonrasını düşünmek istemiyordum
Öylece ona sinirle baktım edanın sesini duyunca panikledim
"BIRAKIN KUZENİMİİ VALLA ISLATIRIM BİLLA ISLATIRIM OLMAZSA BENİM ÇETEYİ ARARIM BİR GÜZEL DÖVDÜRTRÜRÜM"
İşte eda kuzenim heep çemkirir
Sonunda ciddiyete bağladı ve beni aldı
"Bana bak altun kuzenimden uzak durucaksın vede. Mahallemdende yoksa kapınıza dayanarım hiçç yapmadığım şey değil biliyorsun"
Ne edanın içinde bir pislik mi yatıyormuş işte benim kuzenim aynıyız ayynı
"Bilmez olur muyum günay bir ara full sizle uğraştık"
Ne yani soy isimle mi konuşucaklardı ve bunların arkadaşlarıda mı böyle ee iyi sıkılmam
"Bilemene sevimdim gel melis"
Yürüyen kabanın ismimi sessizce tekrarladığını duydum "melis"
Niye tekrarladı ki !?
Mahalleden çıkana kadar tek bir laf bile demedi eda ama çok kızmışa benziyordu
"Ben sana demedim mi o mahalle yasak diye"
"Orası olduğunu bilmiyordum"
Yalan biliyordm
"Yasak mahalle yasaktır"
"Hadi canım ben zaten mahalle isminden hiç anlamdım"
"Anlasaydı girmezdin"
"Üff tamam"
"Bugün arkadaşlarımı çağırdım bunların amel defterlerini anlatacağız neden düşman olduğumuzu sana söylemek için erken kaldıramazsın"
Bu kadar büyük bir mevzu muydu
"Bu kadar büyük mü?"
"Sandığından daha büyük"
"Ne olduki"
"Dinlemiyor musun sen"
"Tamam tamam"
"Ama sadece bana ve kızalra ne yaptıklarını söyleyebilirim"
"Tamam peki ailelerde mi düşman"
"Hayır değiller hatta bizi barıştırmak için elinden gelen her şeyi denediler ama biz istemdik ve onlarda istemedi"
"Peki"
Ve sessizliğe büründük eve gidine kadar ama bir şey vardı altun soyadlı şahıs kalbimi hızlandırmıştı...
Ama yinede öyle bir şey asssla olmaz...

Gökyüzümdeki senHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin