7.7

81 7 7
                                    

Selim: Bitmedi mi dersiniz? 

Selim: Seni sonsuza kadar beklerim derken içimdeki özlemi hesaba katmamışım...

Alina: İki dakika drama bağlama be sevgilim.

Alina: Tuvaletteydim.

Alina: İşiyordum slkdjfghbalkvjhn

Selim: Ulan ljsdhfvskdlhvn

Alina: Ne klsdfhskdjhfnsldkfngv

Selim: Niye beş dakika sürdü bu işeme faslı?

Alina: Ya Selim sana şimdi tuvalette ne yaptığımı mı anlatayım zskdjfhsdlkfgbv

Alina: Birbirimizden hiçbir şey saklamayalım derken bunu kastetmemiştim

Selim: Hee ben çok yanlış gelmişim o zaman 

Alina: E biraz skljdghfbskldjfn

Kursumuz bitmişti. Yani en azından benim için bitmişti. Şimdi sevdiğimle el ele göz göze gezme vaktim gelmişti. Ah bi de regl olmasaydım. 

"İstersen ağrı kesicim sende kalsın Alina. Ağrın başlarsa kullanırsın, şimdi yoktan yere gününüz bozulmasın. Zaten zar zor bir araya gelebiliyorsunuz." 

Süreyya'nın elinden ağrı kesiciyi alıp ona sıkıca sarıldım. "Canım arkadaşım, teşekkür ederim." 

"Al işte regl belirtileri başladı. Aşırı duygusallık ve sevgi seli." Senem'in söylenmesine yalandan göz devirdim ve ağrı kesiciyi çantama atıp tuvaletten çıktım. Onlar da peşimden çıkarken arkada kapıya doğru yöneldim. İçimden sürekli karnımın ağrımaması için dualar ediyordum. Önümdeki merdivenleri hızla inerken bahçenin ön kısmına doğru yürümeye devam ediyordum ki bir an da kolumun çekilmesiyle ani bir duraksama yaşayıp geriye savruldum. Kafamı şaşkınlıkla elin sahibine çevirdiğimde bu kişinin okulun köşe duvarına yaslanmış Selim olduğunu gördüm. Şokumu atmamla serbest olan elimle omzuna tokadı yapıştırdım. 

"Gerizekalı, aklım çıktı."

"Ne yapayım güzelim, özlemimden kör olmuş gözlerin. Bana koşarken, beni görmedin." 

Yüzündeki keyifli sırıtma ve sesindeki neşeli tını içime öylesine huzur yaymıştı ki kendimi istemsizce gülümserken buldum. Zaten onun yanında gülmeden durmak mümkün değildi ki. 

"Özlesek bir dert, özlemesek ayrı dert." diye söylenip kolumu elinin hakimiyetinden kurtardım. "Hiçbir şekilde yaranılmıyor ki sana. Kıymetim hiç bilinmiyor hiç." Yüzümü ondan ters tarafa çevirip yalancı tribimle etrafı izlerken kendisini tekrar görüş açıma soktu. 

"Senin kıymetini bilmez olur muyum ben hiç Sadem." dediğinde bakışlarındaki o parıltılar sanki nefesiyle benim gözlerime bulaşmıştı. 

"Bilemiyorum artık." 

Tribimi sürdürmeye devam etmek istiyordum fakat ses tonum çoktan hülyalı bir hal almıştı.

"O zaman bugün bol bol öğrenirsin." dedikten sonra elime uzanıp onu kavradı ve çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladığında beni de peşine katmış oldu. 

"Önce sinemaya gireriz diye düşündüm. Sonra da yemek yeriz. Belki biraz mağaza gezeriz tekrar, seninle çok eğleniyorum mağazalarda. Hatta oyun kısmına gidip oyun da oynarız. Başka aklıma bir şey gelmiyor." diyen Selim'e bir iki adım arkasından bakarken yavaşlayıp bana döndü. "Kitapçıya girip biraz kitap mı okusak acaba?" dedi gülerek. Daha fazla dayanamadım ve bakışlarımdan akan sözcükleri ses tellerime aktardım.

Bay Bilinmeyen #TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin