Alec Benjamin - If I Killed Someone For You
-12072019
''Sendin, değil mi?'' dedim, en sert ses tonumla. Lalisa'nın yanındayken asla kullanmadığım ve de asla kullanmayacağım türden bir tondu bu. Tek içerdiği nefretti. Başka bir duygu taşımıyordu. ''Küçük kardeşim biraz sinirli sanırım, hm?'' Ses tonu sinirlerimi daha da bozmuştu. Buraya gelirken, tek yapmak istediğim gözünü korkutmaktı. Fakat şuan bu işin burada bitmesini istiyordum. Lalisa'nın savunması bu şerefsizin içeriye tıkılması için yeterli olmayacaktı. Benim sevgilim, onun gibi düşünceleri kirli, benim gibi vücudu kirli insanlarla aynı dünyada yaşamamalıydı. O, o kadar masumdu ki, onu haketmediğimi bilmek beni çok üzüyordu. Belki onu tüm dünyadan koruyamazdım ama, abimden koruyabilirdim.
Bu yolda, kendimi feda etsem bile..
''Fazlasıyla iğrençsin'' dediğimde, yüzünde yamuk bir gülümseme belirdi. ''Fazla kirlisin, böyle güzel sevgilinin yanına yakışıyor musun?'' Sinirden, ellerim titriyordu. Dokunsalar ağlayacak gibiydim. Sinirden deliriyordum fakat bir şey yapamıyordum. Cebimdeki çakı ellerimin arasında iyice terlerken, bu saatten sonra, bunun geri dönüşü olamayacağını fark ettim. Ne olacaksa olacaktı artık. Çakıyı, sertçe karnına sapladım. Yetinmedim, bir kereyle. Batırdım defalarca. Kanlar boşalıyordu fakat, sakinleşemiyordum. O da kan kaybettiğinden, kendini savunamıyordu. Nefes nefeseydi. Öleceğini biliyordu ve, son kez yakmak istedi canımı. Güldü sadece. Güldü halime. Acınasıydım, o da iğrenç kahkahasıyla bunu bana hatırlattı. ''Hala- hala sekiz yaşında- ki Chaeyoung'sun. Kendini koruya- biliyor mus- un da başkasını koru- yacaksın?''
Çakı elimden kaydı gitti. Yere oturup hüngür hüngür ağlamaya başladım. Tam şu anda ölecek gibi hissediyordum. Tanrım, lütfen al beni yanına, tam şimdi. İnanmadım sana, özür dilerim. Şimdi, lütfen al beni yanına. Al da kurtulayım bu bedenden. Ama, almadı. O da güldü benim halime. Daha fazla mücadele edemeyecek olmama güldü. Burada pes etmeme, kendimi bırakmama kahkahalarla güldü. ''Sen kendinden vazgeçsen de, ölemeyeceksin. Ne kadar istesen de almayacağım seni yanıma. Sen artık, eskisinden bile kirlisin''
Son kez, onu görmek istedim yine. Son, kelimesinden nefret etmeme rağmen, son kez bakmak istedim gözlerine. Bunun son olmamasını dilerdim. Fakat tanrı yazdıysa, bozamazdınız. Elinizden gelmezdi. Çünkü siz o olağanüstü güce sahip değildiniz. Siz tanrının piyonlarından biriydiniz ve zamanı geldiğinde, gökyüzüne dönecektiniz. Bir kaçınız şanslı olup, gökyüzünde yıldız olarak kalabilir, sevdiklerini izleyebilirdi. Şanssız olanlarınızsa, denizin dibinde kalır, kıyıya vurup durur, sevdiklerini göremez, aptal bir denizyıldızı olarak kalırdı.
Bana olacak olan da buydu. Belki, ileride Lalisa'nın fırlattığı deniz yıldızlarından biri olabilirdim, ha? Ah, bunun hayali bile benim için fazla..
Eve gittiğimde, üstüm başım kanlarla kaplıydı. Lalisa'ya ağlamaktan anlatamamıştım ama, -beni ilk defa ağlarken gördüğünden şaşırmıştı- Lalisa durumu anlamış, o da saatlerce benimle ağlamıştı.
''Çaresizliğini, ağlamanı, hıçkırıklarını izlemek canımı yakıyor..'' Onu üzmek istemiyordum. canını yakmak hoşuma gitmiyordu. Zaten bunca zaman tek yaptığım oydu.
''Ağlamıyorum ki, yıldızlarım düşüyor..''
-
Evvet bir şeyler yavaş yavaş şekilleniyor
Fazlaca batıyoruz ama neyyse
Sizi çok çok ve çok seviyorum<3
Siz de Fur Lice'i, Chaelisa'yı, özellikle de beni çok çok sevin<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fur lice, chaelisa
Fiksi Penggemar"benimle denize atsana bu yıldızları?'' başlangıç tarihi: 24 mayıs 2019 bitiş tarihi: 21 aralık 2019