"yatak"

81 10 0
                                    

jungkook ile voleybola doğru yürüyorduk. hava bozmuştu ve feci bir şekilde yağmur yağıyordu. ikimizde yağmuru sevdiğimizden koşmadık hatta yavaş bile yürüyorduk. ben yağmurun ruhumu, bedenimi ve düşüncelerimi temizlediğini arındırdığını düşünüyorum ve jungkook'un ne düşündüğünü deli gibi merak ediyordum. ona döndüm:
jungkook sen neden yağmuru seviyorsun diye sordum. o ise gözlerimin içine bakarak, adeta beni bakışlarıyla okşayarak, sen seviyorsun diye. dedi

ben bu cevap sonrasında bir şey demek istedim çünkü kendimi düşüncelerimle yanlızlığa bırakmak istedim.

spor salonunun önüne geldik ve düşüncelerime ara vermek zorunda kaldım. kapıda yuna'yı gören jungkook, hiç oralı olmadı. görmemişçesine ilerlerken yuna jungkook'un bileğinden tuttu. konuşmamız lazım dedi. jungkook ise ona bakmadan bileğini çekti ve ilerledi. bense arkasından ilerledim. jungkook sinirli bir şekilde soyunma odasına girdi. spor çantasını yere attı, üstünü çıkardı, dizliklerini taktı. o arada gözlerimi kaslarından alamıyordum. çok güzeldi. jungkook'un böyle bir vücuda sahip olduğunu bilsem ilk gördüğümde öperdim. ben bunları düşünürken jungkook sinirden köpürüyordu.

jungkook demeye çalıştım. hiç oralı olmadım. hala sinirli ve gergindi. ellerini sıkıyor ve kıpkırmızıydı. JUNGKOOK diye bağırdım. bana, bağırmamı sorgular şekilde bir bakış attı. sakinleş lütfen tamam mı?

sakinleşemiyorum! olmuyor jimin sana çok kolay geliyor ama yok olmuyor. o kız beni gözümün içine baka baka aşkım demesi ve benim ona inanmam. elimde değil. artık ondan uzaklaşmak istiyorum. yoruldum jimin ben çok yoruldum.
ağlamaya başladı. boyum kısaydı ama ona sarıldım. üzülmemeliydi.

tamam bugün son jungkook. lütfen sakinleş.

jungkook bir anda bağırdı.

"jimin üstümü ıslattın."bakınca gerçekten de ıslatmıştım. "ne yapabilirdim? öyle sinirliydin ki unuttum üstümdekileri." ikimizde gülmeye başladık. onu mutlu görünce içim rahatladı. ben de üstümü değiştirdim. hemen sahaya ilerledik. antrenmana 10 dakika vardı. ben tam tribüne oturmaya çalışırken jungkook bileğimden tuttu ve "libero hadi biraz çalışalım." canım hiç istemiyordu ama sevgilim istiyordu.

topu aldı ve bir anda smaç çakmaya başladı. hadi ama jungkook daha kibar olamaz mısın? jungkook gülüyordu, sen böyle değildin jimin.

canım gerçekten acıyordu. neyseki bitti şu harika 10 dakika. yuna sadece bizi izledi sanırım eski günleri özlüyordu. acaba lucastan ayrılmış mıydı?

bana ne diye düşünüyordum ki jungkook: bana kollarımı göstererek hafif morarmış mı ne, sen voleybolda böyleysen yatakta? dedi
aman bugün formdasınız herhalde jungkook bey.
jungkook yanımda yıkılıyordu. ah şimdi böyleysek bugün nasıl bitecekti?

end•jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin