ŞİFRE

1.5K 128 11
                                    

1 Ay Sonra

Yaklaşık bir ay geçmişti ve biz hiçbir şey yapamamıştık. S/A sadece bana ve Bay Stark'a rüya göstermişti ama bunlar önemsiz şeylerdi. Sırf rüyaları görmek için bile uyku düzenimi düzeltmiştim.

Sadece rüyalara bağlı kalmak beni sinirlendiriyordu. Gidip oraya baskın yapabilirdik. Elimizde iki tane bilim insanı vardı ve hipnoz için de bir şeyler yapabilirlerdi. Bu gayet basitti. Fakat bizim yaptığımız tek şey bekleyerek hem S/A'yı hem de Pietro'yu orada yıpratmaktı.

F.R.I.D.A.Y'in seslenmesi ile aşağıda toplandık. Bizi çağıran ise Wanda idi. Herkes meraklı bakışlar ile bakarken Wanda konuşmaya başladı:

-Bu gece rüyayı gördüm. Sanırım rüyalarda şifre var. Yani S/A bize bilerek bir şeyler gösterdi. Peter babasının çift kişilikli olduğunu, Tony serumun oluşumunu gördü.

-Sen ne gördün, diyerek öne atladı Natasha.

-Ben... ben nasıl hipnoz ettiğini öğrendim sanırım. Ama tam olarak anlayabilmiş değilim.

Bruce öne atladı:

-Tamam sen güçlerin ile bize göster. Böylelikle her birimize özel cihaz yaparız.

-Böylelikle gidip onu yakalayabiliriz, diyerek sözünü tamamladı Bay Rogers.

Herkes kafasını onaylarcasına salladıktan sonra Bay Banner ve Wanda laboratuvara indi. Diğer çoğu kişi ise savunma ile ilgili şeylere bakmak için gitti.

Odada bir tek ben ve Bay Stark kalmıştık. Ben başımı ellerimin arasına almış öylece önüme bakıyordum. Onun orda belki de acı çekmesi benim canımı fazlasıyla sıkıyordu.

Bay Stark yanıma gelip omzuma elini koydu. Ona dönüp baktığımda yanıma oturdu.

-Biliyorum... bu zor. Seni anlıyorum. Ama sabret Peter. Hipnozu engelleyecek bir şey de yaptıktan sonra gidip onu alacağız. Her şey eski haline dönüp düzelecek. Merak etme.

Kafamı tamam anlamında salladım.

-Onu çok özlüyorum.

-Ben de evlat... ben de.

Hafif dolamaya başlayan gözlerimi umursamadım bile.

-Her gece onu görüyorum. Bana gülümsüyor. Sonra soluyor gülümsemesi. Sarılıyor mesela bana. Sonra ayrılıp beni itiyor ama. O gece gidişini görüyorum. Hiçbir şey yapamadım. O da öylece yürüdü. Çünkü asıl onun elinden bir şey gelmiyordu. Ben...ben ise salak gibi durdum öyle...

-Kendini suçlama Peter, diyerek lafımı böldü Bay Stark. Onu buraya geri getireceğiz. Fakat sen bu şekilde kendini suçlarsan, bu şekilde kötü olmaya devam edersen olmaz. Topla kendini.

Kafamı salladım. Akmakta olan gözyaşlarımı sildim. Bay Stark bana sarıldığında ise sildiklerimin yenisi geldi.

REFLEKS 2 |PETER PARKER|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin