"Koş, koş! Geç kaldık." deyip elinden tutarak koştuğumda okul bahçesine girdiğimiz ve binaya da arabayla giremeyeceğimiz için arabasından indiğimizden beri yani birkaç dakikadır yaptığının aynısını yapmaya devam ederek sızlandı.
"Niye koşuyoruz, Huzur Kokulu'm? Ne olur derse biraz geç kalsak?"
Arkamı dönüp peşimden sürüklediğim Yiğit'e ters bir bakış attığımda dudaklarını birbirine bastırdı ama önüme dönüp elinden tutarak koşmama devam ettiğimde mırıldanmadan edemedi.
"Bir şey söylesem hemen erimeyeceksin sanki."
Aniden durduğumda ani refleksleri sayesinde bana çarpmadan durdu. Sabahtır beri durdurmak için söylendiği kızın bir anda durmasının sebebini merak ediyor olmalı ki yüzüme dikti soru dolu bakışlarını.
"Ne diyeceksin de eriyeceğim ben, Gökyüzü Gözlü?"
Koridorun ortasında dikilerek sorduğum şeyle sırıtıp elini saçından geçirdi. Eğilip yüzünü yüzüme yaklaştırdıktan sonra ciddileşip fısıldadı.
"Sana ölüyorum, Huzur Kokulu."
Dediği şeyle nefesimi tuttum. Gözlerimi kaçırmak istedim ama bana o kadar güzel bakıyordu ki gözlerimi kaçırırsam kırılmasından korkarak elimi kaldırıp yanağına koydum. Ani temasımla pek de belli olmayacak bir şekilde irkildi.
"Ben de sana ölüyorum, Gökyüzü Gözlü."
Ben de onun gibi fısıldadığımda dişlerini gösterecek bir şekilde gülümsedi ve kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Dediğim şey onu mutlu etmiş olsa da "Zaten benim için yeterince ölmedin mi?" diye mırıldanmayı da ihmal etmedi.
Kendini suçluyordu ve ben buna engel olamıyordum.
"Kendini suçlama, Gökyüzü Gözlü." dediğimde koridorda yavaş bir şekilde yürüyorduk. "Senin suçun değildi, benim de suçum değildi."
"Nasıl değildi, Çağıl?"
Yiğit titrek bir şekilde fısıldadığında son günlerde çok ağladığını fark ettim. Sevgili olduğumuz zaman bırakın ağlamayı, gözlerinin dolduğunu bile görmemiştim. Ama şu an...
"Bilmiyordun. Kim olsa dört ay sonra gelen sevgilisine öyle tepki verirdi."
Omzumdaki kolu sayesinde beni iyice kendine çektikten sonra duyamayacağı düşünerek mırıldandı.
"Seni hak edecek ne yaptım ben?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzur Kokulu | Texting
Povídky(Tamamlandı.) Yiğit: Hiç bilinmeyen numaralarla uğraşacak halde değilim. Yiğit: O yüzden direkt soruyorum. Yiğit: Sen kimsin? Bilinmeyen Numara: Bak, Bilinmeyen Numara:Bu üzdü, Yiğit. Bilinmeyen Numara: Bir zamanlar telefonunda Bilinmeyen Numara:...
