Gözlerimi hala sıkı sıkı yumarken açılan kapıdaki kişiye bakmak için gözlerimi açtım.
Karşımda oldukça ürpertici bir sırıtışla ablam duruyordu. Gözlerimdeki yaşı silerken gözlerim elindeki bıçağa kaydı. Birkez daha ürperirken kafasını dolaptan içeri soktu ve bana yaklaştırdı.
"Nasılsın küçük?" Sesi metalikti. Göz altları morarmış, neredeyse siyaha yakındı. Gözlerinde ürpertici bakış vardı. Sırıtışı ise, gördüğüm en ürkünç ve kötü sırıtış olabilirdi.
"Ne yaptın yukarıdakilere?!" Sırıtışını bozmazken başını yana eğdi. "Onlar uyuyor."
_Onlar uyuyor._
_Onlar uyuyor._
_Onlar uyuyor._
Aklıma Sarp gelirken gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı tekrar. Bu olamazdı.
Yüzü birden düştü. "Sıra sende." Tüm gücü ile kolumdan tutup beni dolaptan çıkardı. Kolumu hızla ondan çektim. Arka arkaya giderken o üzerime geliyordu.
Arkamı dönüp hızla koşmaya başladım. Kapıdan çıkıp ormana doğru koşmaya devam ederken o ise arkamdan bağırıyordu.
"Buraya gel seni lanet şey!" Nefes nefese koşmaya devam ettim.
"Size dikkate al demiştim!"
_Sana dikkate al demiştim._
Bu mesaj bana tanıdık gelirken izimi kaybettirene kadar koştum. En sonunda bir ağacın arkasına saklandım.
Gözlerim önümdeki ağaçlara bakarken etraf sessizdi.
Arkamı dönerken ablam da kafasını arkadan birden uzattı ve bağırmaya başladı. Korkuyla çığlık atarken ayağa kalktım ve tekrar koşmaya başladım.
İleride bizim küçük ev gözükene kadar koştum. Ablamın bağırışları hala arkamdaydı. Allah'tan benden yavaş koşuyordu.
Hızla eve girip arkadaki kiliti demire taktım. Kapının arkasında çömelmiş otururken kapıya yumruk vurulmaya başlandı.
"Aç şu kapıyı seni pislik aç!"
"Aç dedim sana!" Bir süre daha ard arda yumruk sesleri geldikten sonra kesildi. Biraz daha bekledikten sonra ayağa kalktım ve kapının üzerindeki küçük delikten baktım. Kimse gözükmüyordu.
Arkamdan bir kıkırtı geldi. Olduğum yerde donup kaldım. Boynumda bir nefes hissediyordum. Yavaşça arkamı döndüm. Ablam gözlerini büyütmüş bana bakıyordu. Pis sırıtışı yüzündeydi.
"Arka kapıyı açık unutmamalıydın küçük."
.......................
Sarp;
Ağrıyan başımla gözümü açtım. Etrafıma bakarken Kutay'ı Yağmur'un eline pansuman yaparken gördüm.
En son Meyra'nın ablasj gelmişti ve Yağmur'a saldırmıştı. Biz ayıralım derken kız Kutay'ın dizine tekme atmıştı ve Kutay başını yere çarpıp düşmüştü. Bende onu kaldırayım derken başıma sert bir şey vurulmasıyla bayılmıştım hatırladığım üzere.
"İyi misiniz?" Kutay başını salladı. "Ben iyiyim. Yağmur'un elindeki yaraya pansuman yapıyorum. Kız derin bir yara açmış bıçak ile. Sonra da bulduğu levye ile kafasına vurmuş." Ofladım. Onların yanına giderken aklıma Meyra gelmesiyle gözlerimi kocaman açıp hızla odadan çıkıp aşağı koştum.
Merdivenin altındaki dolabın kapağı ve dışarıya açılan kapı açıktı.
"Kutay! Meyra yok!" Başımın ağrısı ile başımı tutarken etrafa göz gezdirdim. Kutay ve Yağmur aşağı indi.
"Kesin o manyak Meyra'ya da bir şey yaptı. Çıkıp ormanda arayalım." Başımı salladım. Evin kapısındaki anahtarı alıp cebime koydum ve evden çıktım. Ormanın içinde doğru ilerliyorduk.
"Meyra! Meyra! Meyra!"
Bir süre daha böyle ilerledik bağırarak. Etrafa da bakmaya özen gösteriyorduk.
İçine girdiğimiz, Meyra için değerli olan ev karşımıza çıktığında derin bir nefes aldım. Kapıdan içeri girmeye çalıştık ama kilitliydi. Arka tarafa dolandık. Orası açıktı.
İçeri girdiğimizde yerde yatan Meyra'yı görmemle adımlarım hızlandı.
.....................
Meyra;
Gözlerimi açarken etrafıma baktım. Sarp'ın dizindeydim ve evdeydim. Yağmur ve Kutay diğer koltuktaydı.
Yattığım yerden doğruldum. "Ne oldu? En son ablamın geldiğini hatırlıyorum. Evden çıkıp oramana doğru koştum. En son önüme diğer ev çıktı. Oraya girdim ve biraz bekledim. Ablam tam gitti diyecekken arkamdan çıktı. Arka kapısı açıkmış evin. Sonrasını hatırlamıyorum."
Onlar da başlarından geçenleri anlattı. Ofladım.
"Ne istiyor olabilir ki?" Sorumu Sarp cevapladı. "Bilmiyorum. Eve nasıl girdiğini biliyorum ama. Üst kattaki kapı açıkmış ve arkadaki merdivenden çıkmış. Bana mesaj gelmişti. 'Dikkate al.' falan gibisinden. Sonra da '9 ' diye bir mesaj geldi ve biraz önce de gizli numaradan '8' diye bir mesaj geldi." Telefonuma baktım. Bana da gelmişti. Aynı mesajlardan Yağmur ve Kutay'da da vardı. Mesajlardan bizde de olduğunu söyledik. Sarp konuşmasına devam etti. "Büyük ihtimal hepsi Meyra'nın ablası Meltem'den. Bize bir şey anlatmak istiyor olmalı." Hepimiz onu onaylarken aklıma gelen şeyle hızla konuştum. "Ben kaçarken o arkamdan 'size dikkate al demiştim.' dedi. Kesinlikle mesaj ondan. Zaten bana ilk başta kendi numarası ile atmıştı ama sonradan gizli numara ile geldi."
Bir süre daha bu konu hakkında konuştuk. Hepimiz bize bir şey anlatmak istediğini düşünmüştük. İlk gün tabeladaki '10' yazısını da o yazıp asmıştı. Çünkü ondan sonra sırayla rakamlar mesaj olarak gelmeye başlamıştı.
Bir süre sonra kalkıp yattık. Bir gün geçmişti tam ve uzun süre baygın yatmışım. Beni bulduklarında başım kanıyormuş ve pansuman yapmışlar.
Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.
........................
Olayların üzerinden 3 gün geçmişti ve sırasıyla 7.. 6.. ve 5.. sayıları mesaj olarak gelmişti bize.
Bu günler normal geçmişti. Şu anda evde oturuyorduk.
"Bir şey istiyor musunuz? Mutfağa gidiyorum." Herkesten olumsuz sesler çıkarken yukarıdaki mutfağa ilerledim.
Ablamın odası gözüme çarpmıştı. İlerleyip kapısını açtım.
Ama keşke açmasaymışım!
................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Zaman
HororLanetli evler, okullar ve bu gibi lanetli mekanlar... Bu kitapta hiçbiri yok. Bu kitapta mahvolmuş insanların, hayatlarının mahvolma hikayesi var. Sıradan bir korku hikayesi değil. Korkuyu iliklerine kadar hissettirecek bir korku kitabı... "Bir mesa...