Sabah olunca Junmyeon kamerasını alıp odadan çıktı. Hafif bir gezintiye başladı. Han Nehri'ne varınca bir banka oturup etrafı seyretmeye başladı. Yanına uzun boylu kepçe kulaklı bir genç oturdu. Hafif baş selamı vererek derin nefes aldı. "Sence de bugün hava çok güzel gözükmüyor mu?" Junmyeon kafasını katılırcasına salladı. "Güzel gözüktüğü nadir bir zaman." Uzun boylu adam hafif gülümseyerek onu onayladı. "Ben Chanyeol." Junmyeon ona dönerek gülümsedi. "Bende Junmyeon."
Akşam saatlerinde Sehun sıkıntıdan eline telefonu alıp Jumyeon'a mesaj atmaya başladı.
nerdesin?
han nehrindeyim
buluşucak mıyız?
şu an müsait değilim çıkışına gelirim
Sehun derin bir nefes alarak karşısındaki mini televizyona yöneldi. Dikkatini çeken bir haber görünce sesini yükseltti. " Şok haber!! Bugün saat 5 sularında uzun boylu bir gencin Han Nehri yakınlarında parçalanmış cesedi bulundu. Yetkililer Park Holding sahibinin büyük oğlu olduğunu tespit ettiler. Cesedin üzerinde ölümünden yarım saat civarı önce çekildiği düşünülen bir fotoğraf buldular......" Sehun panikle eline telefonu alıp tekrar Junmyeon'a mesaj attı.
haberleri gördün mü? iyi misin?
geldim hadi hazırlan
Ceketini alel acele giyen Sehun aşağı koşarak adımladı. Arabasını camını açıp ona el sallayan Junmyeon'a baktı. "Selam." Junmyeon ona bakıp gülümsedi. "Selam." Tam arabanın içine adımlıycakken Sehun'un ilgisini torpidoya sığmayıp hafif dışarı taşan kanlı bir bez çekti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
