Selimin kaygısını gidermek için ona baktım cevap verdim
"Eve gitmeliyim. Geç kaldım beni merak eden babam, güzel bir anne ve haylaz bir erkek kardeş var" dedim
Selim beni uğurlamak için kapının yanına geldi.
"Seni bırakayım" dedi selim
Kafamı iki tarafa sallayarak "İki sokak aşağıda oturuyorum korkma çalmazlar beni " dedim gülümseyerek ve göz kırptım Selim'e "Seninleyken zaman kolumdaki saatten faklı işliyor vaktin nasıl geçtiğini anlamadım o yüzden acele etmem lazım
"Tamam acele et o zaman"dedi selim " eve gidince ara beni merak ederim seni. Gerçi köşeyi dönene kadar balkondan sana bakacağım ama..."
Kapıdan çıkarken geriye döndüm "iyiki varsın"dedim gözleri dolmuştu selim'in böyle duygusal anları yaşamaktan kaçmıştır araya başka laflar sıkıştırarak yine öyle yaptı.
"Hadi eve git yasını tut. Bu gün nur topu gibi ayrılığın oldu. Başın sağolsun birde kahkaha patlattı ardından
Ben merdivenlerden üçer,beşer inerken söylendim "Sarmıyorsun bari gülme yarama " dedim
Aslının sözleri şakada olsa selim'in içine oturmuştu kapıyı kapatıp balkona çıktı sokağın köşesinde kaybolana kadar bekledi Aslı'nın gidişini izledi "Ah Aslı..." diye iç geçirdi "Yara iyileştiğini bilmez. O hep kendini kanıyor zanneder. Yaralar iyileşmek istemez. Çünkü yaralar iyileşince ölür "Aslı" yaralar iyileşince ölür
Selim'lerin iki sokak aşağısındayďı evime hızlı yürüyerek bir yandan bu gün benim için kötü bir gündü selim olmasaydı bu kadar çabuk tutunamazdım hayata. Bunu çok iyi biliyordum. Başka insanlardan akıl almazdı dert yanmazdı ben vardım benim içinde selim öyleydi başka dost yoktu bizim için. O da kendi gibi farklıydı çünkü... fotokopileşmiş insan yığını değildik
"Niye başkalarına danışmıyorsun? " Diye sorduklarında selim'in cevabı da
"Başka insanlardan akıl almam çünkü ben başka insanlara benzemem "derdi zaten bu sebepten dolayı yalnızdı... Ne aşk hayatı ne de sosyal yaşamı kalabalıktı aradıklarını kimsede bulamamıştı bu yüzden yalnızdı buldular da aradığı değildi.sade hayatın yanlızıydı o" Seçimlerimizi yaparken hep yanlışa mı düşürüyordu hayat bizi? Neden hep aradıklarımızı kaybedip aramadıklarımızı buluyorduk?" Sersemleten düşünceler içerisinde eve girdim babam ve erkek kardeşim uyumuştu annem ise oturma odasında beni bekliyordu yanına gider gitmez çıkıştı
"Neredesin sen bakayım? Telefonunda kapalı ulaşamıyoruz! "
herzaman ki alışkanlığımla acele adımlarla banyoya yöneldim annemin kızgın bakışlarının önünden hızla ğeçerken, sevimli yüz ifadesi takınarak,
"Anneciğim tartışmayalım yorgunum odama çıkıcam morelim bozuktu morel olsun diye selim'lere uğradım saatin farkında değildim cümlemi bitirdiğimde çoktan odam çıkmıştım yorgun bedenimi yatağa bıraktığımda telefonuma mesaj gelmişti açmak istemiyordu ama vaz geçerek mesajı açtım
"Sana yaptıklarım için beni bağışla diyordu "
Numaranı engelleyecektim ama vazgeçtim. Bu mesajdan sonra kartımı kırıyorum. Artık yabancım bile değilsin " dedim hırsla yataktan kalktım ve kartımı kırarak pencereden dışarı attım artık onu unutup geçmişimi unutup yeni hayata başlıyıcaktım :))