1.5

19 3 0
                                    

   Sabah uyandığımda başım deliler gibi ağrıyordu. Dünü hatırladım ve başım tekrar ağrıdı, Soobin'e uymamam gerekiyordu.
  Yine de iyi yönünden bakmam gerekiyordu, onun adını öğrenmiştim Jeon Jungkook. Büyüleyici bir isme sahipti.
   Saate bakmaya koyulunca şok olmuştum saat neredeyse on olacaktı ve ben işe çok geç kalmıştım. Üzerime ne giydiğime önem vermeden elime ne gelirse giydim ve koşarak evden çıktım.

   İki, üç sokak ötedeki büfenin önünde dona kaldım. Dün olan her şey haberlere çıkmış, başımdan kaynar sular döküldü o anda! Gazeteyi hemen elime alıp iyice okudum. Evet, fotoğraftaki bendim fakat dün Jungkook'un söylediği kişinin ismi yazıyordu; Park Jimin.
   Acaba peşime düşerler miydi? Bana bir şey olursa anneme kim bakacak? Bunun hepsinin sorumlusu Soobin'di! Koşarak restarona gittim, Soobin orada olmalıydı.

   Koşmaktan nefes nefese kalmıştım. Çok garip duygular içindeydim. Aşk, korku, sinir, endişe... Yani Jeon Jungkook, Park Jimin, Soobin ve annem. Dün gaza gelmiştim, asıl suçlu benim. Man kafalık yaptım tamamen, gerizekalı Tae!
   Restoranın olduğu sokağa gelince hiçbir şey yokmuş gibi davrandım, sakinliğimi korudum. Restoranın önüne gelene kadar iyice soluklandım, kendimi toparladım.
   Kapıdan girmemle Jeon ile karşılaşmam bir oldu.

White Lie| taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin