1.6

25 2 1
                                    

   Yıllardır adını bilmeden sevdiğim ve dünden kaynaklı haberler sayesinde adını öğrendiğim adam oradaydı, tabii ki asla değişmeyen rugan ayakkabılarını giymişti. Restoranın mükemmel olan boğaz manzarasına bakıyordu ve bu sefer tekti, genelde yanında iş ortakları olurdu.
   "Geç kaldın!"
   "Ne? Evet, uyanadım Soobin ama bil bakalım kim vesile oldu?"
   "Ben sana git o havuza düş demedim değil mi? Ayrıca bak oraya seninki gelmiş." demesiyle tekrar baktım cidden çok yakışıklıydı ve ona bakmadan duramıyordum.
   "Sakın bu buraya senin için gelmiş olmasın. Dünden dolayı belki peşine düşmüşlerdir..."
   "Hayır canım yok öyle bir şey, zaten hep geliyordu."
   "Öyle olsun."

   Patron bu aralar baya bir ilgisizdi buna karşın rahat bir şekilde iş başı yapabildim, kimse de fark edip sorgulamamıştı. Mutfaktan ufak kafamı çıkarıp gözlerimle onu aradım. Yoktu, galiba gitmişti. Onu düşünmeden edemiyordum, dün olanlar... Dün beni başka biri sanmıştı, beni tanımıyordu ama yine de konuştuk daha doğrusu bana kaba dilde zorbalık yaptı. Dur bir dakika aslında bana yapmadı, beni sandığı kişiye zorbalık yaptı. Bir nedeni vardır da yapmıştır zorbalık. Buna zorbalık denmezdi ki sadece şakalaşıyordu fakat ben o değildim, suç ben de. Ben o olmadığım için ben anlamadım, belki de bir şakadır. 

***

   "Ropead bu akşam kaçıyorum. Tüm kimliğimi bırakarak... İntihar süsü vereceğim bir kaza olacak, sahte de bir ceset. Her şeyi hallettim. Bu gece 01.00'de uçağa binip yanına geleceğim. Şimdi bu telefonu tamamen ortadan kaldıracağım. Yeni kimliğimle yanına geçeceğim, seni seviyorum bebeğim." yazdım ve telefonu tamamen kapatarak önce sim kartını sonra ise bataryayı imha ettim. Şimdiden her şey hazırdı ve benim tek yapacağım şey sorunsuz bir şekilde otelden kaçıp dağ evine gidip beş saat orada oyalanmak.
   Bu paradan, sahte arkadaşlıklardan ve tüm beni üzen akrabalarımdan kurtulacaktım. 

   Her şey kusursuz gitmişti. Her şeyimi geri bırakıp sadece benliğim ve ben, hayatımın kadını için kaçmıştık. Geriye sadece beş saatlik sabır ve sekiz saatlik yolculuk kalmıştı. Artık sadece kendi hayatımı ben yönetecektim. Park Jimin olarak değil sadece Jimin olarak yaşayacaktım.
  
   Dağ evine vardığımda içimi bir sıkıntı basmıştı ama çok önemsemeden geçiştirdim, ne de olsa bıraktığım hayat küçümsenecek bir şey değildi.
   Telefonu elime aldım ve çoktan çıkması gereken Park Jimin intihar haberini araştırdım. İlk sayfalar boştu... Hala haber siteleri yenilenmemişti, neredeydi bu haberler? Neden hâlâ haber olmamıştı, ters giden bir şeyler vardı. Ne kadar tehlikeli bile olsa telefonumu açacaktım, önüme hiçbir şey çıkamaz bu saatten sonra.
   "İsimsiz biri sizinle konuşmak istiyor."
   "Ropead Hanım olduğunu belirtti."
   "Lütfen en kısa sürede dönüş yapın."
   "Şimdilik sizden haber almadan haraket edemiyoruz."
   "Tüm planları durdurmuş bulunmaktayız, olası plan için onay veren bir geri dönüş halinde hazır olacağız."
   "Lütfen en kısa sürede bize geri dönüş yapın, bizden başka biriyle iletişime geçmeyin." 
   Mesajlar karşısında neye uğradığımı şaşırmış bir halde dona kaldım. Ropead neden bana ulaşmak istedi, adamlara ne dedi de tüm planlar durduruldu? Her şey bir hiç uğruna olabilir miydi? Dayanmaya tenezzül bile edemezdim, hemen Ropead ile iletişime geçmeye çalıştım.
   "Ropead neler oluyor?"
   "Neden tüm planlar durduruldu?" yazdım ve umutlarım yıkılmış bir halde sadece ekrana bakıyordum. Yazacağına karşı umudum olduğunu söylemek karın kırmızı olduğunu iddia etmekle eşdeğerdi. En azından adamlardan neler olduğuna dair ufak bir bilgi alabilirdim.
   "Neler olduğunu hemen öğrenmek istiyorum, tüm bilgileri ile!"

   Kendimi yiyip bitirmeden edemiyor, sakin kalamıyordum. Neredeyse on beş dakika olmasına rağmen hiçbir geri dönüş alamamıştım. Bunlar yetmez gibi dağ evinde tıkılı kalmıştım. Şu an bu durumda olmamı sadece aileme mal edebiliyordum. Erken melek olmak zorunda mıydılar ya da bensiz mi gitmek zorundaydılar? Ne çocukluğunu ne gençliğimi hiçbir şeyimi göremeden gitmişlerdi. Beni o kontrol manyağı adama bırakmışlardı. O adam yüzünden yıllardır özgürlüğüm kısıtlandı, kendi çocukları istediklerini yaparken ben sadece kamera önünde rol yapıp sefilliğime geri dönüyordum. Şimdi ise bir kadın tarafından yarı yolda bırakılmıştım. Hayatımın kadını Ropead...

   Uzun bir bekleyiş sonrası sonunda mesaj gelmişti. Ne kadar Ropead'in yollaması umuduyla telefonu elime alsam da nafileydi, adamlardan gelmişti...
   "Alıntı Ropead: "Jimin ben biriyle olamıyorum, lütfen beni anla. Ben bu sorumluluğu kaldıramam. Lütfen beni zor duruma sokma ben bu olayların altında kalır boğulurum. Gelmemen daha iyi olacaktır, beni anlayacağını biliyorum. Her şey için teşekkürler, lütfen hayatından vazgeçme." tarafımıza iletilmiş ve bu yüzden planların askıya alınmasına karar kılınmıştır. Geri dönüşünüzü bekliyoruz."
   Ne diyebilirim ki, 5 cümle ile benden vazgeçtiğini belirten "hayatımın kadını". Konuşmaya ağız bile yorulmayacak bir insanmışım gözünde de haberim yokmuş. Onca zaman bir hiç uğruna hayal kurup birine güvenmiş, içimi açmışım. Şu an olduğum nokta ise dağ evinde mahsur kalmış, eli-avucu boş Jimin... Park Jimin.
   Bazen hayallere sahip olmak ne kadar hayatın anlamı gibi görünse de aslında hayatını bir yalanın üstüne kurup, hayal gücüne dayatmakmış. Benim bu süreden sonra mantığım hayal gücüme bir engel olmaktan başka bir şey yapamayacaktır. Ne kadar da güzeldi aslında kalbin sözünü dinlemek, istediğin hayatı yaşadığını sanmak ya da umuda sahip olabilmek. Umut meğersem sadece gönlü aç olanlar için en pratiğinden bir yemekmiş... Kendimden başka hiçbir şeyim olmadığını göremeyecek kadar olduysam evet, belki de haketmişimdir bazı şeyleri.
   "Tüm planlar iptal."
   Aynı hayatım gibi.

   Kafamım dağılması için biraz internette dolaştım, belki durumu benden daha vahim olan birileri vardır diye. Geneli sıkıcı ve ekonomi konulu haberlerdi. Tekrar ismimi yazıp arattım. Bir saat önce ölüm haberimi duymayı beklerken şimdi insanlar benim için ne dediklerine bakacaktım. "Yine JW şirketi üyesi rezilliği". Pardon bir dakika ne? Bu haberdeki ben değilim bile, bu kim? Hangi aptal ismimi kullanıp havuza düşebilir ki?
   "JW bünyesinden Ji-Min ve Jung-Kook arasındaki sonu sulu biten kavga! Jung-Kook tehditkârlığı ile havuzu boylayan Ji-Min parti alanını hızla terk ederken normalin aksine perdelerini indirmiş bir tavırdaydı."
   Şaka falan olmalı bu. Ben ne bu partiye gittim ne de bu sünepeye böyle baş eğdim. Neler olmuştu da benim haberim yoktu?

   Amcamın zaten tüm dikkatini üstüme çektiğimden bu veledin kim olduğunu bile araştıramayacaktım ama ben yapamazsam milli sünepemiz hallederdi değil mi? Zaten ona muhtaç olmam için zaman ararken bu isteğim hoşuna bile gidebilir.
   "Jeon Jungkook sana bir haber yollayacağım, sen de dağılsın bu habere. Oradaki kimmiş benim için öğrenebilir misin?"
   Kimmiş bakalım rol çalan bu veled, iyice öğrenelim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

White Lie| taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin