5. Bölüm

42 24 0
                                    

16 Temmuz
"Oleeeyy. Huhuuvv! Anneee! Anneee"
"Güneş. Noldu. Kızım iyi misin sabah sabah?" Annemin üzerine atlayarak "Kazanmışım anne kazanmışım. İstediğim üniversiteyi kazanmışım."
"Aferin kuzum benim. Ben biliyordum zaten kazanacağını."
"Babam işe gitti mi?"
"Evet."
"Tamam. Ben hemen üzerimi giyinip babamın yanına gidicem."
"Akşam eve gelince söylersin kızım ne bu acele?"
"Olsun anne şimdi yanına gidip söylemek istiyorum."
"Eh peki madem. Ara babanı da öyle git. Kahvaltı hazır hadi."
"Tamam ararım. Pastaneye uğrayacağım zaten oradan birşeyler alırım."
Altıma beyaz bir pantolon ve üzerime kahverengi askılı tişörtümü giydim. Saçlarımıda tam at kuyruğu bağladım ki telefon çaldı. Arayan Yelda' ydı. "Güneeeş. Kazanmışız kazanmışız." Telefonda hem Yelda hem de Esra vardı çoklu arama yapmışlardı.
"Yeloşum Esra bende kazanmışım. O kadar mutluyum ki."
"O zaman her zamanki kafede buluşuyoruz."
"Tamam ama ben önce babamın iş yerine gidicem. Siz geçin isterseniz ben de gelirim yanınıza."
"Tamam güzelim görüşürüz."
"Annecim ben çıkıyorum. Babamla görüştükten sonra kızlarla buluşucam."
"Tamam. Dikkat et. Ara beni."
Evin yakınındaki pastaneye girip pastalara bakındım. Tabikii de babamın en sevdiği böğürtlenli pastayı ve kendim için de bir poğaça alıp pastaneden çıktım. Şimdi sıra otobüs beklemekteydi. İnşallah otobüs dolu olmazdı yoksa bu pastayla zor giderdim.
Neyse ki otobüs geldi ve dolu değildi. Babamı aramayı unuttum. Neyse aramayacağım. Nasıl olsa iştedir nerede olacak.
Babamın iş yerine geldim. Odası ikinci kattaydı. Asansöre binerek odaya doğru ilerledim. Kapıyı "Sürpriiz." diyerek açtım. Bu rezillikte ne böyle. "Kızım."


TatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin