Bahar'dan
okul yolundan gitmemiz gerekirken başka bir yoldan gidiyorduk ve bu da beni endişelendiriyordu yavuz'u aramam gerekiyordu gizlice çantamdan telefonumu çıkartıp yavuz'u aradım çalıyor , çalıyor açsana be adam burada karın ve oğlunun belki hayatı tehlikede nereden biliyorsun ? aç şu telefonu kahretsin açmıyor tam tekrar arama tuşuna basacaktım ki ani bir frenle durmamız telefonumun yeri boylamasını sağlamıştı etrafıma baktığımda bur deponun önündeydik
''n-ne yapıyorsun sen '' dediğimde ilk önce dikiz aynasından baktı sonra belindeki tabancayı çıkartıp bize doğru tuttu ben de ege korkmasın diye hemen ona sarılıp gözünü kapatım
''eğer susmazsan beyninde koca bir delik açarım '' dedi ve silahı alnıma tuttu sabah yavuz öpüyordu şimdi ise silah dayalı korkuyormuydum ? evet ama oğlum için korkuyordum düşün bahar düşün oğlun için o sırada aklıma bir fikir geldi ama bu fikri uygulamam için şöförün inmesi gerekti
''burada bekleyin '' diyip inen şöföre baktım acele etmem gerekiyordu ege'yi hemen kucağıma aldım korktuğu yüzünden beliydi
''anne ne oluyor ? ''
''birşey yok bebeğim şimdi biz bir oyun oynayacağız tamam mı ? ''
''ne oyunu ? ''
''şimdi sen bana sıkıca sarılacaksın sonra biz arabadan inip ormanlık alana koşacağız ama bana sıkıca tutun tamam mı ? ''
''tamam anne '' diyip boynuma sıkıca sarıldığında araba'nın kapısını yavaşça açıp indim ve koşmaya başladım arkamdan ayak sesleri geliyordu bu da benim daha hızlı koşmama sebep oluyordu ama şimdiden çok yorulmuştum kendi kendime Allah'ım sen bana yardım et diye dua ediyordum arkadaki ayak sesleri kesilmişti biraz dinlenmem gerekiyordu durup ege'yi yere indirdim ellerimi diz kapaklarımın üzerine koyup soluklanmaya çalıştım
''annecim iyimisin ? '' diyen ege'ye baktım
''iyiyim bebeğim sadece biraz yoruldum '' dedim ege gülümseyerek arkama baktığında gülümsemesi solmuştu ben de arkama baktığımda iki tane adam vardı hemen önüme dönüp ege'yi kucağıma aldım ama koşamadım çünkü önümdede iki tane adam vardı sağ ve sol tarafımıda kuşatmışlardı kaçacak bir yerim yoktu
''ne istiyorsunuz '' diye bağırdığımda hepsi birden gülmeye başladı gülmeleri kesildiğinde içlerinden birisi ege'yi benim kucağımdan almaya çalıştı
''bırak , bırak oğlumu bırak '' diye bağırdım ama hiç bir işe yaramadı ege'yi benim kucağımdan almışlardı içlerinden birisi gelip benim saçımdan tutmuştu
''ne mi istiyoruz ? benim adım Ömer Tilki kocan olacak o herif girme dediğim bir ihaleye girdi ne seni nede oğlunuzu düşündü girdi ve kazandıda ''dedi
''bırakın annemi bırakın siz çok kötüsünüz babam gelip bizi kurtarıcak sizde ondan korkucaksınız '' diye bağırdı ege o sırada ömer denen adam benim saçımı biraz daha çekti
''vay vay vay görüyormusunuz lan yavuz karasu'nun oğluda , karısıda çok cesur '' diyip beni yere attığında sol kaşımda bir sızı hisettim elimle baktığımda kanıyordu
yaklaşık on dakika sonra bizi yine o depoya götürmüşlerdi ellerimizi , ayaklarımızı ve ağızlarımızı bağlamışlardı*
Yavuz'danherkes birşeyler söylüyordu ama ben hiç birşey anlamıyordum benim tek düşüncem japonum ve oğlumdu en sonunda mücahit'in
''aga ne oluyor ? '' diye bağırışıyla kendime geldim
''bahar ve ege'yi kaçırmışlar '' dedim
''kim ? '' diye soran hamit bey'di
''bilmiyorum '' diyip önümdeki bardağı yere fırlatım
''kahretsin bilmiyorum , bilmiyorum , bilmiyorum '' diye bağırdım aynı zamanda ağlıyordum
''abi adam ne dedi ? fidye için falan mı kaçırdılar ? '' diyen ateş'e baktım
''hayır ihaleye girme dedim ama sen girdin dedi ''
''abi kesin bu tilki '' dedi feyzullah doğru ya
''tam ismi ney bu tilki'nin ? '' diye soran hamit bey'e baktım
''hamit bey kusura bakmayın ama biz halederiz ''dedim
''evlat bak benim elim kolum uzundur hemen buluruz eğer geç kalırsak Allah korusun '' dedi haklıydı adam geç kalırsak ya japonuma ya da oğluma birşey yapıcaktı başımı salladım
''ömer tilki '' dedim o da hemen telefonunu çıkartı ve birisini aradı
''ömer tilki'nin bütün mekanlarının adresini at acil '' diyip telefonu kapattı
''abi sakin ol bak bahar'ıda ege'yide bulucaz '' diyen fethi'ye baktım
''ne sakinliğinden bahsediyorsun fethi ? birisi karım birisi oğlum neye sakin oluyım ? ''dedim hiç konuşmayan gülümser hanım konuşmaya başlamıştı ''evlat haklısın ama karın ve oğlunu kurtardıktan sonra onlar seni bu haldemi görsünler ? ''dediğinde gülümseyerek ona baktım haklıydı galiba
''haklısınız '' diyip başımı saladım
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
şu anda benim ve hamit bey'in adamları bizimkiler ben ve hamut bey depoyu dört bir yandan çevirmişlerdi bulmuştum işte karımı ve oğlumu bulmuştum inşallah o it ikisinede birşey yapmamıştır yanımıza hamit bey'in adamlarından birisi gelmişti
''herşey hazır hamit bey işaretinizi bekliyoruz ''dedi
''gerekmedikçe çatışmadan kaçının içerde bir kadın ve bir çocuk var ve ömer tilki denen adam sağ kalacak tamam mı ? ''
''peki efendim ''
''başlayın '' dedi hamit bey
ilk önce fethi kapıdaki dört adamı indirdi ve bizde onu sayesinde içeriye girdik gördüğüm adamları indiriyordum sonra kulağımdaki kulaklıktan mücahit'in sesi duyuldu
''aga tilki bizde siz bahar yenge'yle ege'yi bulun '' dediğinde gülümsedim bunun bedelini çok ağır ödeyecekti benim karımı , benim oğlumu kaçırmanın bedelini ödeyecekti bir odadan
''baba '' diye bağıran ege'nin sesi geldi bizde o odaya koşarak ilerledik kaoıyı açtığımda gördüğüm şeyle baştan aşağı titremeye başladım bahar'ım yerde yatıyordu hemen koşup yere oturdum ve bahar'ın başını bacağıma koydum
''japonum , japonum '' dediğimde o bana gülerek bakıyordu
''biriniz ambulans'ı arasın '' diye bağırdım sonra ege'ye baktım
''b-baba a-anneme b-birşey olmuyacak demi ? ''dediğinde başımı hayır anlamında saladım
''olmayacak tabikide ''
''y-yavuz '' diye fısıldayan bahar'a baktım
''söyle güzelim ''
''s-senden bi-birşey i-istiyorum ''
''iste japonum iste ''
''b-bana b-bana s-son b-bir k-kez s-seni se-seviyorum de '' dediğinde gözümden bir damla yaş düştü ilk önce alnından öpüp geri çekildim
''son bir kez değil japonum ben sana her zaman seni seviyorum diyeceğim ''dedim onun da gözünden bir damla yaş aktı
''s-son k-kez s-seni se-seviyorum de ''dedi kırmak istemedim onu ama son kez değildi ben hep ona seni seviyorun diyecektim
''seni seviyorum japonum '' diyip alnını tekrar öptüm
''o-oğlumuza iyi ba-bak '' dediğinde gözleri kapanmıştı
''BAHARRRRRRRRRRRRRR''#sonkezseniseviyorumde
●●●●●●●●●●●●●
Bölüm sonuBu bölümü ağlayarak yazdım 😭😭😭
Hoşçakalın bir sonraki bölümde görüşmek üzere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anne/TAMAMLANDI
FanfictionAçık çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş. Öyle derdi hep... CEMAL SÜREYA