too late

366 43 2
                                    

7 Haziran 2016

Taehyung'tan

Jisoo son mesajıma karşılık olarak hiç bir şey yazmamıştı. En azından bir 'görüşürüz' yazmasını beklemiştim.

Okul sonunda bitiyordu ama bununla beraber benim aşk hikayem de bitiyordu sanırım. Bir daha Jisoo'yu göremeyeceğim.

Belki Chaeyoung ve Jennie'den, Jisoo hakkında haber alabilirdim ama tabi ki onu görmem daha iyiydi.

Belki bir gün geri döner.
Umarım geri döner.

Aslında son hafta okula gitmeyi planlıyordum. Sırf Jisoo'yu görmek için ama artık son hafta okula gitmek için bir sebebim yok.

Annem bu gün işten geç geleceği için Jungkook'u bize davet etmeye karar vermiştim. Hem en azından olanları anlatırdım.

Jungkook'u aradım ve gelmesini söyledim. Yarım saat içinde burda olacağını söyleyince telefonu kapattım.

Sadece koltukta oturup Jisoo'nun neden bu kadar çabuk pes ettiğini düşünüyordum. Gerçekten seven birisi neden bu kadar kolay pes etsin ki? Hem daha ona cevap bile vermemiştim, reddetmemiştim ki onu. Sanırım Jisoo'nunki sadece bir hevesti ve Amerika'ya gittiğinde beni unutacak diye düşündüm.

Ama ya benimki? Benimki bir heves miydi?

Kesinlike hayır, benimki heves değil. Ben onu gerçekten seviyorum ve ben bu kadar çabuk pes etmezdim.

Düşüncelerimden sıyrılmamı saplayan zil sesiydi.

Kapıyı açtığımda karşımda Jungkook yerine Jisoo vardı. Sanırım vedalaşmaya gelmişti.

Ama bu sefer söyleyecektim ona karşı hissettiklerimi. Hem o zaman Amerika'ya gitmesi için bir sebep de kalmazdı.

"Jisoo?"

"Merhaba Taehyung, yarın gittiğim için sana da veda etmek istedim ve sana sarılabilir miyim?"

"Sarılabilirsin ama önce sana söylemem gereken bir şey var."

Şaşırmıştı. Bunu söylememi bekleniyordu.

"Jisoo şimdi söylemem çok aptalca farkındayım ama ben seni seviyorum. O gün sadece çok heyecanlandım ve ne söyleyeceğimi bilemedim çünkü senin beni tanıdığını bile düşünmüyordum. Kendimi sana nasıl ifade edeceğimi bilemedim. Özür dilerim."

Jisoo neden mutlu olmamıştı? Ya da sadece çok mu şaşırmıştı? Ama şaşırmış gibi görünmüyordu.

Tek bir kelime etmeden kafasını yere çevirdi. Küçük ellerini birbirine kenetledi. Yapmaması gereken şeyi yapmış olan bir çocuk gibi görünüyordu.

Gülümsedim ve utandığını düşündüm, elimi çenesine koyup nazikçe kafasını kaldırdım ve bana bakmasını sağladım. Gözleri dolmuştu. Mutluluktan diye düşündüm. Ama 10 saniye sonra anladım ki mutluluktan değildi.

"Taehyung, ben Amerika'ya gitmek zorundayım."

Çenesindeki elim düştü.

Neden? Neden zorundasın?

Ağzımı açıp tek kelime edemedim.

Yine aynı şey oluyordu işte, konuşamıyordum.

Yine aynı şey oluyordu işte,
onu kaybediyordum.

Tek fark su çeşmesinin önünde mutluluktan konuşamamıştım.
Şimdi ise o kadar üzgündüm ki yerimden hareket etmek istemiyordum.

"Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim. Binlerce kez özür dilerim Taehyung."

Fısıldayarak söylemişti bunları.

Benim aksime konuşabiliyordu.

Benim aksime ağlıyordu.

Keşke eve girsem, Jisoo'ya söyleyemediğim şeylerin acısını çıkarırcasına duvarlara bağırsam, ağlayamamamın acısını çıkarırcasına gözyaşlarımda boğulsam, hareket edemememin acısını çıkarırcasına boğulmak üzere olduğum gözyaşlarımda çırpınsam.

Jisoo arkasını dönüp koşarak evden uzaklaşırken yere çöküp bir noktaya odaklanarak gözyaşlarımın sessizce akmasına izin verdim. Gözyaşlarımda boğulamadığım için odamda olmamama lanet ettim.

Hiç bir şey düşünmek istemiyordum ama düşüncelerim aklımı yiyip bitiriyordu.

Düşüncelerimden kurtulduğumda koltukta oturuyordum. Jungkook gelmişti ve beni sarsıyordu.

Bizi gördüğünü ama ne konuştuğumuzu duymadığını söyledi. Olanları anlattığımda o da anlam verememişti Jisoo'nun neden gittiğine.

Sanırım artık bir anlamı da yoktu bunu düşünmemin.
Çünkü artık Jisoo yoktu.

Selaaam. Sonunda eski zaman olayları bitti ve artık 1 2 sene sonrasına gideceğiz ama belki 1 bölüm daha bu zamanlarda geçebilir.

Neyse bu bölümü yazmaya aniden karar verdim, tek bir kişinin yorumuyla. Neden bu kadar mutlu oldum bilmiyorum ama teşekkür ederim.

Yorum bırakmayı ve oy vermeyi unutmayın, hikayemi okuyan herkese teşekkür ederim. 💕

☁️

Water Fountain | vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin