🔪Cehenneme Hoşgeldin

1K 75 56
                                    

🎧 Ry X - Only

Yeniden Doğmak.

İnsanlar hayatında en az bir kere dibe batardı. Bazılarının ayakları tekrar yere basarken bazıları kaldıramazdı bu yükü ve günden güne dibe batmaya devam ederdi.

Doğmak. Bize sorulmadan başkaları tarafından gerçekleştirilen olay. Peki ya yeniden doğmak? İnsanların hayatında dönüm noktaları vardı. O dönüm noktasında ruhun ya yeniden doğar ya da ölürdü.

Gökyüzü geceye göre şiddetini biraz daha hafifletmişti. Usul usul yağan yağmur gencin yüzüne düşüyor ve bir yol çiziyordu. Hafif esen rüzgar vücudunu okşuyor ve soğuk kendine gelmesini sağlıyordu.

O gece evine gitmemiş bir uçurumun kenarında sabaha kadar ıslanmıştı. Yağmur damlaları kalan son iyiliklerini de akıtarak yok ederken kalan karanlık ruhu ile yeniden doğmuştu.

O gece yeni bir katil doğdu. Ruhu kırmızıya boyanmış karanlık bir katil...

Dalga seslerine karışan kuş sesleri gözlerini daldığı yerden çekip kendisine gelmesini sağladı. İstemsizce eli cebindeki telefonuna gitti ve çıkartıp saate baktı. Sabahın 06.30'uydu. Gökyüzünün karanlığı gidip yerini aydınlığa bırakırken ayağa kalkıp arabasına doğru haraket etti. Sürücü koltuğuna binmeden önce arkasını döndü ve gökyüzüne ardından uçsuz bucaksız görünen denize baktı. Derin bir nefes alarak arabasına yerleşti.

Evine doğru yol alırken hava biraz daha aydınmış ve güneş yüzünü göstermişti. Geceyi parçalayan gökyüzü sanki hiçbir şey olmamışcasına güneş açıyordu. İnsanların gece çıkan gerçek duyguları gündüz üstü kapanıp rafa kaldırılır ve mutlu bir insan profili çizerdi. Kimse göründüğü gibi değildi.

Villasının önüne geldiğinde pratik bir haraketle otoparka girmiş ve hızlıca arabasından inip kapısının önüne gelmişti. Gözleri etrafı taradığında sokakta ne bir ses vardı, ne de bir insan... Gerçek huzur bu diye düşündü. Ardından evin kapısını açarak odasına doğru yürüdü. Odasına vardığında ilk işi tüm kıyafetlerini çıkarmak oldu. Çırılçıplak kaldığında ise gözleri karşısındaki boy aynasındaki haline takıldı.

Bir süre baktı kendine artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Dün tüm bedeni, ruhundaki izleri gizlemek için karanlığa boyandı. Sağ eli istemsizce havaya kalktı ve gözleri ellerini bulduğunda eli titredi kalbi daha hızlı çarpmaya başladı. Etraf bulanıklaşmaya başladığı sırada kendine gelmesi için eliyle yanağına sertçe bir tokat attı. Ardından elleri yumruk halini alırken banyoya doğru yürüdü.

Geçmişte ki hayatına, kişiliğine, karakterine inat kendinden emin bir şekilde yaptığından pişmanlık duymadan.

Soğuk. İnsanı kendine getirmesi için yeterliydi. Soğuk suyun altına girdiğinde yeniden doğan ruhunun tüm hücreleri canlanıyordu. Bu sefer intikam için atıyordu şahdamarı... Kalbi ilk defa intikam ateşiyle kavrulup yaşamak için can atıyordu.

Uzun soluklu bir duşun ardından kıyafetlerini girerek salondaki koltuklardan birine kendini atmasıyla zil çaldı. Gözlerini devirerek kapıyı açmaya gittiğinde karşısında Jimin'i görmesiyle kapıyı kapatmadan kendini koltuklardan birine attı. "Sabahın köründe beni rahatsız etmen için önemli bir sebebin olmalı" yüzüstü yattığı koltukta başını yastığa gömdüğü için sesi boğuk çıkmıştı. "Önemli bir sebep..." bir elini çenesine koydu ve düşünür gibi yaptı "seni özledim." Kıkırdayarak mutfağa giderken Jungkook arkasından bir yastık fırlatmıştı. Sadece uyumak istiyordu ama başında bu deli olursa uyuyamayacağını da gayet iyi biliyordu.

Geçen on dakikanın ardından tekli koltuklardan birine oturan arkadaşı bir elinde telefonu bir elinde kahvesini tutuyordu. Ortam sessizliğini bozan yine arkadaşı olmuştu. "Haberleri gördün mü?" Demesiyle koltukta sırtüstü dönmüş ve yanaklarını şişirerek "Sabahın körün de haber yazıları okumuyorum ve ya haberleri açıp izlemiyorum." Ardından gözlerini kapatmıştı. Uyumayacaktı tek amacı gözlerini dinlendirmekti. Dün geceden fazlasıyla yorgundu. Arkadaşı "Dün gece..." diye söze başladı. Katil çocuğun dikkatini çekmesiyle gözlerini açtı. "Harabe bir depoda bir adam ölü bulunmuş. İnanabiliyor musun bir de beyninden vurmuş adamı... Sencede çok canice değil mi Kookie? Hangi vahşi insan böyle bir şeyi yapabilir? Eminim ki öldüren kişinin psikolojik sorunları vardır." Jimin sözlerini bitirdiğinde Jungkook çoktan koltukta doğrulmuştu. Her şeyden habersiz arkadaşını salonda yalnız bırakarak odasına çıktı. Kimseyle konuşmak, görmek dahi istemiyordu. Tek istediği sessizlikti...

Uyumak ile uyumamak arasında olan ruhu yarı bayık gözlerle cama baktı. Hava kararmıştı ne kadar süre uyuduğunun farkında bile değildi. Yataktan kalkıp esneme haraketleri yaparak salona indi. Uyumaya giderken arkasında bıraktığı arkadaşı ortalıklarda görünmüyordu. Mutfağa geçip kendine sert bir kahve yaparak çalışma odasına indi. Artık bir yerlerden başlaması gerekiyordu. Geç olmadan.

Adımları odasındaki panonun önüne gelince durdu. Panonun ortasındaki adamın fotoğrafının sol çaprazındaki başka bir adama ait fotoğrafa dokundu. Hedefine ulaşması için yaptığı yol haritasıydı bu.

Elleri fotoğrafın üstünde gezdi bir süre ardından kendi kendine sayıkladı. "Ünlü bir mafyanın ele başı... Bay Kim..." fotoğrafı eline aldı ve incelemeye başladı. Hedefine ulaşması için ellinde fotoğrafını tuttuğu adama ulaşması gerekiyordu fakat bu adama ulaşmanın o kadar kolay olmayacağını da biliyordu.

Her şey daha yeni başlıyordu. Ruhu heyecanla olacakları beklerken kalbi feryat ediyordu. İçinde ki şeytan içten içe gülerken kulaklarına bir şey fısıldıyordu katilin...

'Tüm kirli oyunların oynandığı cehenneme hoşgeldin Bay J.'

..

Jk elinde ki Tae'nin fotoğrafını başta koydum ordan bakabilirsiniz. Aslında fotoğrafı eline aldığı kısımda koyacaktım ama bir türlü yapamadım :/

𝘿𝙖𝙧𝙠𝙣𝙚𝙨𝙨 | VKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin