6. İnatlaşma

536 26 9
                                    


Sabah erkenden uyanmıştı odasını toplayıp kahvaltı hazırlamıştı, bugün istemeye geliyordu ailesi yarın ise düğündü... Bu evlilik baya bir hızlı oluyordu

Kına, nişan dahi yoktu, Dert etmek istemiyorum bir yılın sonunda kendime yeni bir hayat kurup belki o zaman evleneceğim  kişiyle herşeyi eksiksiz yapardık...  Bugün güzel geçsin kendimi pozitif hissediyordum enerjik

Kahvaltıya yaptığı omleti koyup, boş bardaklara cayları doldurdu,

"Ooo harika sen ve kahvaltı hazırlamak, gözlerim yaşardı" Güler konuşa dursun sanki her zaman kendi hazırlıyordu, yine  ben hazırlıyordum

"Babam uyandımı?" Elime aldığım bardağımla masaya oturdum

"Günaydın" diyen babam içeriye girdi Güler geri kalan çay'ları masaya bırakıp "Gel kocacım bak kızın gitmeden bize güzel bir kahvaltı hazırlamış" Babam'ın  alttan bakışlarına maruz kalsamda gözlerimi peynire kenetledim 

Çatalımı uzatıp bir dilim penir yedim, masada konuşulan muhhabbet umrumda değildi, aç karnımı doyurma peşindeydim..

Güler düğünde ne giyeceğini konuşuyordu, babam ise dinleyip arada fikirler veriyordu. Düğün yerinin büyük bir salonda olması salonun bahçesi ve büyük havuzlu olmasından bahsediyordu.

Babam görkemli bir düğün diyerek zevkle anlatırken bütün akrabaları ve bütün komşuları davet etmişti, onlara gösteriş yapmak istediğini söyleyip durdu.  Fakirlik bitti zenginlik zamanı diyerek kahkaha atmaya başladıkları an masadan kalkmıştım...

"Afiyet olsun size" mutfaktan çıkacağım esnada babam seslendi " Rahatsızmı oldun neden kalktın?"

"Yoo rahatsız falan olmadım doydum baba"  evet olmuştum görgüsüz gibiydiler...

"İyi, cebimden para al. Kendine elbise al doğru düzgün"

"Tamam"

Babamın yatak odasına girdiğimde kırmızı rengindeki pike takımının üzerinde duran pantolonun cebinden parayı aldım. En az beşyüz tl vardı  işime gelirdi parayı alıp odama gittim...

Kısa kot şortumu giydim, üzerime beyaz salaş tişört giyindim, beyaz babet sporlar  olmuştu işte...  Oda'dan çıkmadan çantama not defterini koydum görürsem geri vericektim saçma sapan düşüncelerdi, gizli sapık

Telefonumu elime alıp kapıya yöneldim ayakkabımı giyinip dışarıya çıktım. Merdivenleri inerken   telefonu cebime yerleştirdim dışarıda güneşin de verdiği enerjiyle rahat bir nefes aldım dünya varmış

Mahallenin köşelerinden geçerek büyük markete geldiğimde içeriye hiç tereddütsüz girmiştim. Kasada duran halil amcayı gördüğümde

"Merhaba amca, şey Yiğit buradamı?" Post bıyıklı halil amca burukca gülümseyip

"Şaşkınım güzel kızım dün akşam işi bıraktı, gitti bakkalın göz bebeği" diye yakınıyordu amca...  " Neden geldi Neden gitti hiç anlamadım." Dedi Üzgündü gülen adam şimdi dokunsam ağlayacak gibiydi..

"Anladım neyse halil amca kolay gelsin"

"Sağol kızım"

Halil amcanın iş yapma sebebi gitmişti, Yiğit sayesinde parayı katlıyordu yazık olmuştu halil amcaya

Nereye giderdi bu çocuk? Düşünmek istemiyordum  mahaleden çıkıp cadeye indim mağazaları bir bir gezip kendime elbise bakıyordum  

Yorulduğum esnada  bir sade kahve söyleyip kafede oturmaya başladım. Mola vermek benimde hakkımdı aldığım elbiseler ve ayakkabılar mükemmeldi denemek için sabırsızlanıyordum  

KURT ADAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin