"Truth or Dare."

570 48 30
                                    

İki hafta önce.

"Doğruluk mu cesaretlik mi bakalım Boris?"

Pippa, sırıtarak kıvırcık oğlanın önünde durmuş şişeye bir bakış attı. Açıkçası dakikalardır bu an için sabrediyordu. Sevinçten bayılmak üzereydi. Arkadaşının zoruyla oyuna katılmış olan Theodore ise sıkılmış bir şekilde yeri izliyordu. Bir an önce bu oyun bitse de artık evlerimize dağılsak, diye düşündü. Ortamda Pippa dışında bir kişiyi bile tanımıyordu. Çoğunun okuldan olduğu belliydi ama daha önce hiçbiriyle tek kelime konuşmamıştı.

Adının Boris olduğunu öğrendiği çocuk elindeki içki şişesinden bir yudum alıp cesaret dedi. Pippa yarım ağız sırıttı. Biraz düşündü. Gözleri daire oluşturarak yere oturmuş gençlerde gezindi. O parlak ampul kafasında günışığı gibi parladığında ellerini çırparak gülümsedi küçük bir çocuk gibi.

"Pekala, bizim Theodore 'bakire dudak' Decker ile bir dakika boyunca öpüşebilir misin Pavlikovsky?"

Theo, kendi adını duyunca hemen gözlerini büyüttü. Boris elindeki şişeyi yere koyup dizleri üstünde ayağa kalktı.

"Hanginiz Theodore?"

Theo kendini göstermezse unutur giderler diye düşündü ama fena yanıldığını çoktan çakırkeyif olmuş olan Pippa'nın onu göstermesiyle anladı. Yüzü utançtan yanmaya başladı gencin. Az sonra ilk öpücüğünü kaybedecekti.

Boris, Pippa'nın parmağıyla işaret ettiği oğlana çevirince bakışlarını, onun diğerlerinin yanında ne kadar minik kaldığını fark etti. Küçüktü belli ki. Hafifçe gülümsedi. Ellerini halıya koyup emekleyerek gözlüklü oğlana doğru ilerledi.

Theo stresten terleyen avuç içlerini mavi pantolonuna sürterek derin bir nefes aldı. Boris onun dibine kadar gelip sakince gülümsedi. Hiç de Theo kadar heyecan yapmışa benzemiyordu. Hatta oldukça ifadesiz sayılırdı.

Pippa üçten geriye doğru saydığında Boris, Theo'yu ensesinden yakalayıp kendine çekti ve onu yavaşça öptü. Sanıldığının aksine dudakları sadece orada durmadı. Hareket ettiler. Hatta öpüşmeleri derinleşmeye yüz tutarken, Boris kullanmadığı sol elini Theo'nun bağdaş kurduğu bacağına koyup sıktı.

Altmış saniye boyunca Boris'in ıslak öpücüklerine ve ısırık darbelerine maruz kalan Theo sürenin bitmesiyle geri çekilip nefes aldı. Boris dudaklarını yalayıp bir şey söylemeden tekrar yerine geçti. Pippa kahkahalarla gülüp alkışlıyordu artık. Oyunu oynayan herkes -Theo dışında- sarhoş olduğundan muhtemelen bunu ertesi sabah hatırlamayacaklardı ama genç oğlan yine de utanmış, kızararak gözlüklerini düzeltme ihtiyacı hissetmişti.

Şişe tekrar çevrildi ve oyun devam etti.

Fakat gece boyu Boris'in bakışları hiç Theo'nun üzerinden başka yöne çevrilmedi.

Chocolate || BoreoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin