x : bugün seni boris ile konuşurken gördüm!!
x : ne dedi sana?!
theosexual : hemen heyecanlanma shipper çocuk.
theosexual : bana çıkma teklifi filan etmedi.
x : gerizekalı.
x : ben olsam ederdim :)
theosexual : frenle bence sen.
theosexual : hem öyle acayip ya da uzun bir şey konuşmadık.
theosexual : koridorda karşı karşıya gelince beni bir yerden tanıdığını fakat çıkaramadığını söyledi.
theosexual : ben de geçen haftaki oyunda oynadığımı, Pippa ile yanlarına geldiğimizi filan söyledim.
theosexual : tanrı aşkına, öpüştüğümüzü hatırlamıyor bile.
theosexual : halbuki alkole alışkın ve dayanıklı olduğunu duymuştum.
x : hatırlamaması seni üzdü mü?
theosexual : yani, biraz.
theosexual : önemsiz sayılsa da o benim ilkimdi ve benim için değer taşıyor.
theosexual : önemi yok. o hatırlamasa da ben hatırlıyorum sonuçta. neyse.
x : belki de sana şaka yaptı?
theosexual : nasıl yani?
x : demek istediğim, ona öpüştüğünüzü söyledin mi?
theosexual : elbette hayır!
theosexual : o an bile utançtan geberdiysem bunu sesli söylemek, hele de ona söylemek bana n'apardı kim bilir?
x : bence öpücüğü ve oyunu hatlırlıyor.
x : boris kimseyle fazla muhattap olmayan biri olsa da onunla zaman geçirdim çok önceden.
x : eskiden arkadaştık. ve benim bildiğim boris çok zor sarhoş olur. yani şişelerce içmesi gerek.
theosexual : ne yani beni test mi ediyordu?!!
x : hiç değişik bir belirti gösterdi mi sana karşı?
theosexual : oyunda olduğumu söyledikten sonra öpüştüğümüzü eklemememe rağmen sanki bir ara bana sırıtıp kaşlarını kaldırdı.
x : biliyor :)))
theosexual : lanet olsun.