Hava karanlık. Yıldızlardan bir haber gözüküyor gökyüzü. Ay bulutların arkasına saklanmış. Utangaç bir kız edasıyla saklıyor yüzünü.
Bisikletimin sepetine doldurduğum onlarca sojudan birini alıyorum. Yolculuğa başlıyorum. Bir elim gidonda, bir elimde soju... Han Nehri beni bekler.
Vardığımda kulağıma bir ritim, çığlıklar, alkışlar, ve sesin çalınıyor. Karşıda gördüğüm kalabalığa yaklaştıkça artıyor ses.
Duruyorum ve bir süreliğine onu dinliyorum. Hafif dokunuşlarla masaj yapılıyor sanki kulaklarıma. Rahatlıyor düşüncelerim. Bir süreliğine de olsa sıyrılıyorum kaygılardan.
Sesler kesildiğinde kalabalık da dağılıyor. Onu görüyorum.
Kim Yong Sun
Eşyalarını toplarken izliyorum gizlice. İnce parmaklarıyla gitarının tellerini biraz daha oynatıp toparlanıyor. Çantasını sırtlanıyor, yol alıyor.
Bu geceliğine gitmesine izin veriyorum. Ama iç sesim konuşmak için can atacağımız zamanların yakın olduğunu söylüyor. Ona katılıyorum.
Bedeni görülemeyecek kadar küçüldüğünde kutuda kalan sojuyu bir kerede bitiriyorum. İlk pedalı atıp tura başladığım sırada tanışmamızın nasıl geçeceğini hayal etmeye başlıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| 𝑀𝑒𝑙𝑙𝑖𝑓𝑙𝑢𝑜𝑢𝑠 | °𝑓𝑎𝑛𝑓𝑖𝑐
FanfictionTAMAMLANDI •》Kulaklarımın kutsanmasını isterdim. Sonsuza dek seni dinlemek isterdim tavşanım.