3

26 0 0
                                    

Gözlerim büyüdü. Ondan hızla uzaklaştım ve nereye gittiğimi bilmeden hızla koştum, koştum. Sokağın sonunda bir ev vardı. Hemen evin kapısına gittim ve zili çaldım. "İmdat! Yardım edin. Peşimde bir manyak var. İmdat!" Sonunda bağırışlarımın ardından kapı açıldı. Karşımda duran kişi babamdı. "Hayır ya! Olamaz. Gerçek değilsin sen!" Bağırdım. Gözyaşlarımı tutamadım. Az önce baygın yerde yatarken şimdi karşımda sapasağlamdı. Yüzüme tokat attı. Yere yapıştım. "Benden kaçabileceğini mi sandın pis sürtük." Yine saçıma yapıştı. Çok kötü ağlıyordum ama yararı yoktu. "İmdat! Yardım edin. İmdat!"

"Duru." Nefes nefese uyandım. Bunlar rüyaydı. Gerçek olamayacağını anlamalıydım. Ağlıyordum. Kuzey yatağın kenarına oturmuştu. Hızla ona sarıldım. Çok korkmuştum. Gerçek gibiydi tüm olanlar. Hala ağlıyordum. Kuzey bana sıkıca sarıldı. "Korkma yanındayım. Geçti." Saçımı yumuşak, narin elleriyle okşadı. Sarılması bir nevi beni rahatlatmıştı. Sena'dan başka kimseyle sarılmamıştım daha önce. Çünkü o bu hayatta bana en yakın insandı. Birde tek arkadaşım.

Bu rüya neyin nesiydi böyle? Önce babamın evi basıp bana orospu diye hitap etmesi ,üstümdeki gecelik sonra kapşonlu çocuk ve onun gece çıkması. Bana "Bensiz ondan kurtulamazsın. Sana bu acıyla nasıl yaşaman gerektiğini öğreteceğim." Demesi. Önceden dile getirdiği sözün aynısı. Bu rüya bana tanrıdan bir işaret miydi? Sanmıyordum.

"Her ne gördüysen canını sıkma. Sadece bir rüya." Sadece rüyaydı. Gerçek gibi gözüken rüya. İçimden sürekli sadece rüyaydı diye birkaç kere tekrarladım. "Sağol, yanımda olduğun için." Dedim aniden. Beni destekleyen biri olması güzeldi. Gülümsedi. Gamzesi ortaya çıkarken konuştu. "Ben şimdi kahvaltıyı hazırladım, zaten seni de çağırmak için gelmiştim. Üstünü giyinip gelebilirsin. Kıyafetlerini kuru-temizleme 'ye verdim. Boşuna arama. Gardıropta kıyafetler var. İstediğini giyin. Birde şurada makyaj malzemeleri falan tüm ihtiyacın olacak her şey mevcut." Sonunda bir tebessüm bıraktı.

Şuan fark etmiştim Kuzey'in deniz mavisi gözlerini. Deniz kadar güzel, durgun ve kusursuzdu. Bardaki delice bakışının aksine sevecen ve iyimser bakışları vardı. Bende tebessümle suratına baktım. Odadan çıkmak üzereyken "Çok teşekkür ederim her şey için." dedim olduğu yerde durdu. Sırtı bana dönük olsa da gamzeli gülüşünü hayal edebiliyordum.

Daha fazla dikilmeden odayı kapıyı da kapayarak terk etti. Doğrulduğum yatağımdan hışımla kalkıp tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Ardından yatak odasına geçip yatağı topladım ve büyük giyinme gardırobunun kapaklarını açtım. İçinde benim eşyalarımın iki katı eşya vardı. Çok karıştırmadan siyah bir üst aldım. Altına rastgele bir pantolon seçtim. Ve dolabı kapadım. Seçtiğim üst omuzları açıkta bırakan bir fakir kolluydu. Göbeği de açıkta bırakıyordu. Altıma aldığım rastgele pantolon sütlü kahve renginde belinde siyah kalın kemer bırakılmış bir pantolondu. Aldığım kıyafetleri hemen üstüme geçirdikten sonra aynalı makyaj masasının önüne gittim. Orada bulunan puf şeklinde oturağa oturdum. Normalde de çok makyaj yapmazdım. Hatta yapmadığım zamanlar bile olurdu. Şimdi de klasik makyajlarımdan yapacaktım. Seçtiğim makyaj malzemelerini abartıya kaçmadan yüzüme boca ettim. Saçlarımı masanın üstündeki düzleştiricileri es geçerek elime aldığım tarakla taradım. Hazır olduğumda ayağı kalktım ve boy aynasının karşısına geçtim. Daha önce hiç bu kadar güzel kıyafetler giymemiştim. Ama kimin umurunda ne giydiğimin hiçbir önemi yoktu. Sonuçta ne giyersem giyeyim içimdeki ben aynıydı. Kıyafetler insanları başka biri yapmazdı.

Kendime bakarken boynumdaki zincirli kolyeyi gördüm. Bunu bana sena hediye etmişti. Bir zincir gibi dayanıklı olup her şeyin üstesinden gelebilecek kabiliyette olduğumu söylemişti. Bu hediyede onu temsil ediyordu. Gülümsedim. İyi ki yanımdaydı. Kurtarıcım daha gelmese de destekçim yanımdaydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin