Aşkına sürgün

Fatma Türkan

Hamilelik haberini Celal'e göndereli 2 ay geçmişti ne haber vardı ne mektup

Geçen onca zaman içinde tek değişen hamileliğim değildi evdekilerin tutumu da değişmişti o başta beni koruyup kollayan Gülsüm hanım gitmişti , yunis babamın da umurunda değildim , kızlar beni sanki hiç sevmiyordu bütün işleri üzerime yıkıyordular

Sabaha karşı ezan vaktiydi , yunis babam uyandırdı

'hadi gelin tarlaya gidiyoruz '

Daha gün ağarmadı tarlaya doğru yola koyulduk ellerimiz de tırpanlar..

Tarlaya giriştik ellerim hep diken olmuştu kanamıştı ,

Anamgilin tarlası olmadığı için ben anlamıyordum pek ben yapamadıkça
Yunis babam bana kızıyordu
O kızdıkça üzülüyor gözlerim yaşla doluyordu
Tek tesellim çocuğumda..

Saat 9 kadar çalıştık güneş artık yakmaya başlamıştı eve doğru yola çıktık

Eve geldiğimiz de Gülsüm hanım
Kocasına soğuk bir ayran çorbası getirmişti

Bana dönüp
' sen git kendin al sana da getirecem mi sandın gelin hanım ? '

Gözlerim yaşlandı yine ..

Karnımı doyurup uzandım hemen yatağa ..

Sonra Gülsüm hanım geldi önüme halıları koydu 'bunlar Çeşme'nin orda yıkanıcak gelin hanım hadi 'dedi
Çeşme'ye doğru yolumu tuttum elimde iki halı

- yengöööö yengeeee
- efendim Yükselcim
- yenge taşıma ağır yardım  edeyim
- oğlum taşıyorum
- yenge sabah uyandığım da yoktun ?
- tarlaya gittik babanla
- ama yenge yorulursun
-olsun canım benim birşey olmaz iyiyim ben
- yenge annemle babama söylememiz lazım
- hayır abinden bir haber bile yok haberi olsun Gülsüm hanıma ben söylerim
- peki yenge ..

Çeşme başında elimde halılar sendelendim birden gözlerim kararıyor birşeyler oluyor bir an bir ses duydum

Fatma Türkan diyordu sanki Celal , sonrasını hatırlamıyorum gözlerimi açtığımda , Celalin kollarında buldum kendimi ..

- Celal ?
- Güzelim

...

Devam edecek