Düğün olduktan 10 gün sonraydı , yunis bey oğlu bu düğünle köylerine gelir diye düşünüyordu oysa o para yollayıp onları çağırmıştı. Başlarda inat ediyor gitmeyeceğiz o gelecek diyordu , fakat geçen onca zamanda inadı kırıldı ve oğluna olan özlemi ağır basmaya başladı
Celal , farklı bir kişilikti .. kimseye eyvallahı yoktu dik kafalı ve mertti ,Babacandı sevdirirdi kendini
Yunis bey , merdivenlerden ağır usul çıkıp balkon tarafında bir durdu hafif soluklanarak- Güsssün hanım!
- buyur Yunis bey?
- hazırlık et İstanbul'a gidiyoruzCevap vermedi güssün hanım , kocasını bilirdi ters bir adamdı , soru sormazdı . Böyle kesin ve net konuştuğu zamanlarda konuşmaması onayladığı anlamına gelirdi
Lakin , içten içten pek onaylamıyordu bu zamanda daha yeni düğün etmişken para yokken bu celal niye böyle başına buyruk davranıyor ? Kendi gelmiyor ayağına getiriyordu gelini ? Amma da naz yaptıydı
Güssün hanım sofadan içeri bağırdı yüksek sesle- Fatma Türkan !
- buyur ana
- İstanbul'a gidiyoruz hazırlığını yap
- niçin ana ?
- kocana gidiyoruz işte
Kafasıyla onayladı Fatma türkan ve içeri gitti .
Güssün hanım da istemeye istemeye düşüncelere dalarak hazırlık yapmaya başladı.
Hava kararmaya başlamıştı
Yunis bey ortalarda yoktu , içkiye mi gitmişti güssün hanım kafasında sorularla geziniyordu boş boş..İlerleyen saatlerde yunis bey gelince
bir gün sonra yola çıkılacağı öğrenildi.
Herkesin kafasında milyon tane soru varken bu durumdan en memnun olan yükseldi
Hem abisine duyduğu özlem , hemde İstanbul sevdası gerçek oluyordu
..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkına sürgün
Kurgu OlmayanGerçek bir hikaye mi okumak istiyorsun doğru yerdesin , Yaşanılan her şey gerçek . Acılar gerçek mutluluklar gerçek Bu anlatılanlar da Türkiye , Türkiye'nin gerçek yüzüyle yüzleş.. Gelcese , Giresun Şebinkarahisar'ın küçük bir köyü , köy küçük a...