Fatma türkan

2.5K 108 1
                                    

Önce bir oğlum olmuş, sonra da Celal gelmişti
Oğlumuzun adını yunis bey koymuştu
Adı Ünal'dı

Ünal esmer kara kaşlı saçlı bir çocuk olarak doğmuş gözleri ela hatta yeşil gibiydi benim canım yavrum,

Zorlu günler geride kaldı desem yalan olur çünkü yunis bey İstanbul'a gitmemize izin vermiyordu , hatta Cemal abiyle ülviye yenge İstanbul'a gitmişti , yunis beylere mecbur biz yardımcı oluyorduk,
Cemal abi resmen uyanıklık yapıp bizi Buraya bağlamıştı .. her gün her gün laf yiyordum Gülsüm hanımdan , Ünal çok ağlayınca da bakmayı beceremiyorsun sen bebeğe diyordu

Hala daha Celal seni bıraksın başkasını alalım diyordu

Celal gelince de hiç sesi çıkmıyordu , bu kadın benden ne istiyor ya ? Hiç vicdanı yok

Celal odun kesiyor satıyor , tütün yapıyor kurutuyor satıyor ..elinden geleni yapıyordu ..  

Günler geçmek bilmiyordu ..  İstanbul'u özliceğim aklımın ucundan geçmezdi

Celal askerdeyken beni maaşa bağlatmışlardı teyzem o paranın bir kısmını yolluyor parayı da Yunis bey alıyor ve kendince ihtiyaçlarını görüyordu.

Celal geldiği zaman para kesilmişti elbette teyzem celale bir mektup ve bir miktar para yollamış şöyle yazmıştı

Asker parasının tamamını bilerek yollamadım bir kısmını sizin için biriktirdim geldiniz de eliniz de paranız olsun istedim ..

Çok sevindik bu habere Celal gidip iki bilezik yaptı bana bunlar senin diyip alnımda öptü ..

Ünal çok yaramaz ele avuca gelmeyen sürekli ağlayan bir çocuktu kucağıma almam için bile yunis beyin çocuğa bak demesi gerekiyordu

O yoksa Gülsüm hanım söylemeliydi bazı günler bebem ağlıyor ağlıyor bir şey demiyorlardı ..

Celal geldiği zamanlar da bebeği kucağına alıp seviyordu Gülsüm hanım .. bu iki yüzlü hali beni korkutuyor ve midemi bulandırıyordu

Ben bile artık o eskisi gibi değildim ..

Aşkına sürgün Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin