bitince hızla aldı çocuğun elinden mektup u kahveden çıkıp pazara oğullarının yanına gitti hala sert gözüküyordu kızgındı çünkü;
Para göndermesine kızmıştı ,
Ondan para isteyen mi oldu ne diye böyle şeyler yapıyor ?
Aslında bu sene iyi değildi mahsül ekonomik olarak durumları iyi değildi biliyordu bunu ama yediremiyordu , gururluydu biliyordu babasını da .
Karar verildi Celal buraya gelicek dedi içinden .
Köye dönmüşlerdi
-güssün hanım de gel hele sana bişey deyecem
Şaşkın bakışlarla güssün hanım gelip dizinin dibine oturdu
Ve devam etti Yunis bey
- get araştır bir kız bul Celal i evlendirmeğ karar verdim
Güssün hanım şaşırmıştı ne Diceğini bilmedi ,
-tamam bey
Yunis bey kendince bir yol bulmuştu , evlendirmek için çağıracaktı , oğlu gelecekti ve bir daha yollamayacaktı oğlunu ..
Ertesi gün yunis bey Çarşı'nın yollarını tuttu.
Kahveye girdi bomboştu kahve Çarşamba günleri böyle boş oluyordu buralar
-iseyin gel bakim buraya mektup yazıcaz
- geldim ağam
Çocuk yunis ağanın söylediklerini yazdı
Oğlum mektup elimize geçti hepimiz iyiyiz çok şükür sağlığımız yerinde .
Oğul seni evlendirmeye karar verdik
Tez gel düğününü yapalım. Vakti gelmiştir .
Hadi eyvallah.
Mektup u yolladıktan sonra keyfi yerinde bir şekilde meyhanenin yollarını tuttu .
İçeri girer girmez garsonlar 3 masayı ağa için birleştirdi ,
Elleriyle hürmetle ağaya selam verip-ağam hoş geldin safa getirdin her zamanki mi olsun
- evet keyfim çok yerinde her zamanki olsun yalnız kapıda atımı ahıra koyun
Garson başıyla onayladı, hazırlıklara koyuldu
Yunis bey büyük bir ustalık ve keyifle rakısını içiyor demleniyordu tam Çakır keyif di
Yunis bey isteklerinin olmasına alışmış bir adamdı sözünün dinlenmesine hürmet edilmesine alışkındı istedikleri olunca keyifli olurdu
Saat ilerlemiş artık yavaş yavaş kalkıyordu oğlunun gönderdiği parayla hesabı fazlaca ödedi kalanı da bahşiş verdi
Garson hemen atını almaya gitti ağanın
Ağaya verdi , ağa tüm erkekliği ve ihtişamıyla atına bindi kafası tam çakırdıUzaklardan Gürünlü lakaplı bey gözüktü
-ooo yunis ağa gelmiş kimse söylemiyor ağa bir kahve içelim
- geç kaldın Gürünlü ata bindim giderim ben deh
- ağam bırakmam Türk kahvesi içmeden bırakır mıyım seni
- Gürünlü bindim artık
- o zaman at üstünde içersin , garson at la beraber sokun ağayı hemen bize iki acı Türk kahvesi
Gerçekten de öyle olmuştu at üstünde ağa kahve içiyordu , gelen giden bakıyor ağaya ama kimse yadırgamıyordu ağa olmak böyle birşeydi ,
Ağalık öyle para mal mülkle olmuyordu doğuştan geliyordu kendi gibi evlatları da öyle olcaktı Cemal zaten öyle olma yolundaydı Celal de Yüksel de olcaktı ,
Kahveler bitmiş evine gelmişti ,
Gülsüm hanım kapıda kocasını demlenmiş görünce şaşırdı
- güssün oğlun gelir yakında, kız baktın mı
- yunis ağam , gelcesede döndü hanım var rahmetli Osmanın hanımı küçük kızları var pek de güzelmiş
- Osman iyi adamdı. Olur 3 de ağabeyi var tarlanın daşlısı kızın kardaşlısı demişler .
—
Sabah güssün hanım hazırlandı gerim gerim evden çıktı
Karşılardan bir ses geldi
-güssün huuuuuu
- Anşa huuuu
Anşa aşağıda bağlıkta Gülsüm hanımı bekliyordu besbelli hemen hızlı adımlarla kadının yanına gitti , kadınla yola koyuldular gelceseye gidicekler Fatma Türkanın inceleyeceklerdi
Gülsüm hanım oğlunu evlendirmek istemiyordu , ama istanbul dan gelicek diye de ses etmiyordu yanından ayırmayacaktı oğlunu.
Hem yoruluyordu kızları evlenip gidicekti gelin ona yardımcı olcak hatta işleri yapacaktı bu fikirle daha da mutlu oldu .
Köy yerinde kadın olmak çok zordu hem tarlaya gidiyor hem bağ bahçe yapıyor hem ev işi yapıyor yemek yapıyor çocuk bakıyordun birde hepsine yetişmek mümkün değildi zaten
Kızlar iyiki vardı , ama onlar da bir bir gideceklerdi , gelin şarttı
Öncelikle buraya kadar yazılanlar Kişiler gerçektir kurgu kullanılmamıştır
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkına sürgün
Non-FictionGerçek bir hikaye mi okumak istiyorsun doğru yerdesin , Yaşanılan her şey gerçek . Acılar gerçek mutluluklar gerçek Bu anlatılanlar da Türkiye , Türkiye'nin gerçek yüzüyle yüzleş.. Gelcese , Giresun Şebinkarahisar'ın küçük bir köyü , köy küçük a...