bir

344 47 49
                                    

Ben nasıl yapacağım şimdi cidden ne anlarım hizmetçi olmaktan. Başımda hiç sıkıntı yokmuş gibi birde hizmetçi olacaktım. Üstelik Jongin denen herifin ağzından laf alıp hisselerine ulaşacaktım öyle mi?

Evet geldi başımın belası. Yüzünü gördüğüm her an kusmamak için kendimi durduruyordum.

"Hadi sehun araba kapıda gidiyoruz. Ha bide bu arada bu kıyafetlerle mi gideceksin?" Bunları söylerken yüzünde haz etmeyen bir tavırla bana bakıyordu

Ne giyseydim aptal herif kıyafetim mi var. Sanki ne durumda olduğumuzun farkında değil.

"Evet efendim olmamış mı?" Üstümü düzeltirken ona baktım

"Neyse tamam hadi gidelim oraya gidince bu kaç şey alırız üstüne."

"Kuzum dikkatli ol tamam mı?"

"Tamam teyze sen merak etme hem senin için bişeyler de getiririm"

En çok teyzemi özleyecektim sanırım. Ona kocaman sarıldım ve oda saçlarıma bir buse kondurdu. Bana en çok teyzemin yararı oldu öğrendiğim şeyler küçük bebek Jongine uygulardım.

Hadi bakalım gidelim Kim'lerin evine

22.30
Ne bitmeyen bir yol bu cidden git git bitmiyor ve daha da saçma olan patronumuz benle beraber gelmedi ve beni şoförle başbaşa bıraktı.

"Pardon bayım daha var mı? Ölücektim yemin ederim şuracıkta

"Evet efendim daha var."

En iyisi uyumak uyumassam deliricektim sıkıntıdan. Hava hayli karanlıktı dışarı izlemeye çalışsam bile hiç birşey gözükmüyordu. Bende uyumaya karar verdim ve gözlerimi kapattım.

23.40

"Efendim geldik."

Yol çok fazla sürmüştü geldiğimizi fark etmemiştim. Kafamı kaldırıp camdan dışarıya baktığımda garip bir sis ortamı ile karşılaşmıştım.

Arabadan indim ve bagajdan valizlerimi aldım. Arabanın kapısını kapattım ve önümde duran koca malikaneye baktım. Gerçekten çok büyüktü. Ağaçların arasında kalıyordu. Önünde koskoca bir bahçesi vardı. Ve nedense merkeze çok uzaktaydi sanki kimsenin gelmemesi içindi.
Evi izlemeye devam ederken karşıdan 1 kadın ve 3 tane adam gördüm.
Bana doğru yaklaşan kadınla göz göze geldim ne kadar naif ve güzel bir kadındı.

Bana doğru yaklaştıktan aonra elini uzattı. "Merhaba Sehun ben ben Kim Jonginin annesi Kim hyerii tekrar hoşgeldin"

Elini sıkarak karşılık verdim ve hafif eğildim. "Hoşbuldum efendim buraya gelmek benim için bir onur."

"Hadi gel içeri geçelim sana evi gezdireyim"

"Tabi olur efendim" valizimi alıp önümdeki kadının peşnden gitmeye başladım.

Içeri girer girmez ihtişamlı vazolar saatler ve eşyalar dikkatimi çekmedi değil nede olsa işim bu. İçerisi çok güzeldi. Renk uyumları bej ve kahve tonlarındaydı. Rve gelen herkesin evdeki sıcaklığı hemen fark edebilirdi.

"Burası ara hol ve giriş. 2. Katta benim odam 3. Katta Jonginin çalışma odaları ve 4. Kat en üstte ise Jonginin odası var." Kadın eliyle etrafi gösterirken bi andada ev hakkında bilgi veriyordu.

En üstte mi? yetmedimi sana 2. Kat Kim Jongin beyefenedi. Kendi kendime bunları düşünürken göz devirmeden edemedim. Çok fazla ön yargılıydım kabul ediyorum ama elimde değildi. Burada olmak istemiyordum.

"Anladım efendim. Acaba Jongin bey evde mi?" Merak ediyorum bunu sormasaydım olmazdı.

"Oh bilmiyorum ama sanırım buralardadır." Parmağının bir tanesini çenesine koydu ve etrafa ufak bir göz gezdirdi.

Forgotten [sekai] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin