Bir masal düşündüm, senle olan, senle gülen, senle ağlayıp senle mutlu olan.
Bir uykuya daldım. Düşüncelerimi denize yazarken buldum. Denize sevdalanıp durdum. Martılar gibi uçup yanına konmaya çalıştım. Rüzgar olup saçlarını savurmaya çalıştım. Denizin dalgaları olup kıyıya vurarak sevdanla ıslanmaya çalıştım. Yüreğimin engin düşüncelerini sana yazdım. Sokaklarında kaybolup yolumu gönlüne verdim. Gönlümün sesini dinleyip sana ulaşmaya çalıştım. Düşüncelerimi korkularımı deniz misali sana anlattım. Anlatmaya uğraştım. Düşüncelerimin kıyısını sana adadım. Aklım sende ve ruhum seni sevmekte ve yüreğim ruhumun ateşiyle yanmakta. Bilmeden kendimi sana bıraktım. Denizin kabarıp çoşması bu yüzdendir. Düşüncelerim duygularımı esir almış denize vurmakta, vurdukça da yüreğimden bir o kadar seni götürmekte ve üzüntüm bundandır. Kıyı kıyı, dalga dalga düşünlerimden duygularımı yok ediyorum.Deniz misali sevdam sende, rüzgar misali sevdan bendedir. Bu yüzden denizdeki adamın düşünceleri lakabını verdi dalgalar. Deniz öyle sert esiyor ki sensizliğine ve yalnızlığına. Bir garip martıyım şimdi, senin dizinin ucuna uçup konabilmek misali. Ben bir deli, sense sevdamın katilisin. Birgün döneceğini biliyorum ve aynı yerde aynı bankta, aynı limanda bekliyorum. Bir umuttur bir kıyıdayım. Harebe düşüncelerim, belki de hayallerimdir. Hayallerime kavuşamamak, cam gibi kırılmış olmasıdır. Bir umuttur dönmeyeceğini bildiğim halde beklemektir. Hayalim, sana sonsuz bir mutluluk vermekti. Bunu da denizdeki adamın düşüncelerinden çaldın. Geri vermedin. Benim hayallerimi ve duygularımı birer birer yüreğimden söke söke aldın. Geri vermeyi düşünmedin. Neden bunları bana layık gördün? Hiç bir bilgim yok. İnan ben sana kötülük yapmadım. "Sadece beni sev" dedim. Senden başka da birşey istemedim. Şimdi de istemiyorum, yeter ki sen mutlu ol. Hayatta gülmeni istiyorum. Ben seni herşeyden fazla sevdim. Belki de cezamın ve senin beni bırakmanın sebebi budur. Çünkü seni herşeyden sakındım. Korudum. Kolladım. Seni üzmemek için elimden geleni yaptım. Şimdi sen yoksun ve gelmeyeceksin. Denizdeki adamın düşünceleri uzun bir bekleyişe girdi. Şimdi bekliyor.
Aklında alınmadı sorular ve bilinmedik cümleler var. Garip değil mi ölü bir yalnızlığı, denizdeki adamın düşünceleri canlandırmaya çalışıyor.Denizdeki adamın düşünceleri, seni çok sevmekti. Seni kaderi gibi sevdi. Bir yağmur düşer, bir hatıra herşeyi başa sarar. Yeniden özlersin, yeniden umutlanırsın. Yeniden hayattan bağını koparırsın.
Bir yolcu misali düştü yollara gözleri ve beklemekte, seni sevmekte. Öyle çok özledi ki garip bir kuş cıvıltısı gibi yüreğine girdi. Çıkmak istediği zamanda yüreğimi parçalayıp uçtu gökyüzüne.Bir kıyıyım, denizdeki adamın düşüncelerindeki ölü bir yalnızlık. Senle dolan yüreğimi şimdi ıssız bir sahile benzetiyorum. Kıyıya vurdukça rüzgarla dalgalar seni hatırlayacağım. Bir umut gelirsin ve belki kapımı çalarsın diye bekliyorum. Kimse bilmeyecek sen benim düşüncelerimin son sevdası olduğunu. Kimse anlamayacak denizdeki adamın düşüncelerindeki aşkın özlemini. Şimdi ben senle sonsuza gidiyorum. Artık gülmeyeceğim sen bende olmadıktan sonra deniz kokulu yarim. Birgün denizdeki adamın düşünceleri gitti derlerse, bilki ecelime teslim oldum. Sonsuzluğun karanlığına kandığım. Sen gittin ben kaldım. Huzur temennim yok, sen yanımda olmadıktan sonra deniz kokulu sevdalım. Günüm ne aydınlık ne de karanlık, sende kalmışımdır. Uzun bir yol gibisin ve bitmek bilmeyensin. Ölü bir yalnızlığın kıyısında bir hatıra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ BİR YALNIZLIK
Teen FictionBir gece düşün içinde parlayan yıldızlar ve o yıldızlar da hayal etsen beni. Hiç batmasam maviye. Hiç yerimi vermesem, sürekli düşlerini kursan bana bakarak. Kitap okusan bana, bende olmayan güzelliği söylesen kulaklarıma ve bir dilek tutsan. O dile...