"Hayır! HAYIR YALVARIRIM... LUTFEN!"
sağ gözümden süzülen yaş yanağımı ıslatırken, vücudumun titremesine engel olamıyordum...
Neredeyse, her gece geçirdiğim kriz, şiddetini arttırırken komodinin üstündeki ilaca uzanmıştı elim.. Zar zor
Genelde saat 4-5 gibi geçiriyordum.
Daha sonrada uyumuyordum..
Ne kadar uyumak istesemde tekrar geçireceğim korkusuyla uyuyamıyordum.Islak yanaklarımı silip burnunu çekmiştim.
Yavaşça aklımdaki kötü düşünceler gidiyordu ve birazda olsa sakinleşiyordum...Zaten uyuyamıyordum taehyunga söz verdiğim için kamp çantamı hazırlamaya karar verdim.
Saat 6'ya yaklaşırken geç kalmamak adına hızlıca önceden hazırladığım siyah pantolonumu ve siyah sweati üzerime giydim.
Atıştırmalıklarıda sırt çantama tıktıktan sonra yüzümü bir kez daha soğuk suyla yıkayıp saçlarımı düzelttim.
Birşey unutmadığıma emin olduktan sonra ayaklarımı sürterek evden çıkıp okulun yolunu tuttum.•
"Sehun! Nerede kaldı... arkadaşlar aaaa. O oraya mı? Çadırlar yeterli mi?
Lütfen arkaya onlar! Herkes burada değil mi? GELMEYECEKLER LİSTESİ NEREDEE! hızlı olur musunuz lütfen?"Okula varmadan bayan Lee nin sesini duymuştum.
Etrafta dört dönüyordu... Suratında sinirli bir ifade vardı.Böyle etkinliklerden genelde hep sorumlu kişi olurdu bayan lee.
Ve herkese yersiz yere bağırıp çağırdığı içinde kimse tarafından pek sevilmezdi..."Jimin!.. Jimin hadi hızlı yürüsene biraz."
etrafta hem dönüp, bir yandanda yukarı kıvrılan eteğini aşağıya çekmeye çalışıyordu.
" geldim... Bayan Lee"
"Arkadaşlar bu haftasonunu güzel geçirmek istiyorum!"
Başarımızdan dolayı bizim sınıf için düzenlenen kamp gezisi için birazcık heyecanlanmıştım doğrusu.
Bizimle gelen bayan leenin flörtü rehber hocasıda bir hayli sabırsız görünüyordu.
•
Oturduğum boş koltukta taehyungu bekliyordum hala gelmemişti ve 5dk ya kalkıcaktık. Beni fazla hayal kırıklığına uğratmıştı doğrusu.
Bir umutla, gözlerimle onu arıyordum ama 'onu' aramıyordum. Beni izleyen jungkooku aramıyordum.
Bir süre bakakalmıştım, arkamda oturuyordu ve hiçbirşey olmamış gibi önüme dönmüştüm.Aynı benim gibi siyah bir sweat giymişti üzerine.
Kafasına geçirdiği şapkası ve kulağındaki kulaklıklar la efsane görünüyordu."taehyung! Taehyung burada mı?"
Etraftan 'hayır' sesleri yükselmişti.
"Gelmeyenler listesine ekleyin... Evet çıkıyoruz."
Servis okulun önünden kalkmıştı. Ve ben taehyunga çok kırılmıştım.
Çantamdan telefonunu çıkarıp mesaj atmaya karar vermiştim.|Taehyung|
seni beklemiştim, neden gelmedin.-
-jimin çok özür dilerim. Gece annem geldi ve haberde veremedim.
-özür dilerim.
Pekala ben iki gün boyunca ne yapacağım tae?-