2014
16 Eylül
"Sakın bana dokunma!" diye çığlık attım.
Ne harika bir hikaye başlangıcı değil mi?
"Lütfen! Bana bir şans daha ver! Lütfen!" dedi.
Gerizekalı mal!
"Kaç kere daha yalan söylemeyi düşünüyorsun? Sence bu durumda sana bir şans daha verebilir miyim? Üstelik ben berbat haldeyken sen bana vermemiştin bile!"
"Durumumu anla işte! Sen de bunu bir kere hissettin! Sen de bir kere pişman oldun!" diye yalvarmaya devam ediyordu.
"Ben bir kere pişman olmadım Dan! Her kalp atışımda sana bir şans daha verdiğim için pişman oluyorum!"
Yağmur yağdıkça daha da ıslanıyorduk ve ben hemen arabama gitmek istiyordum.
"Senin için ailemden vazgeçtim ben! Her şeyimi berbat ediyorsun! Git başımdan !"
"Beni affedene kadar peşini bırakmam." dedi.
"Umrumda olmayacaksın."
Sinir gözyaşlarım yağmur sayesinde fark edilmediği için şanslıydım. Tanrım! Kimi kandırıyorum ben? Onlar sinirden akmıyordu!
"Lanet olsun!" diye bağırdım. Sesim bile değişmişti.
Ben mutlu bir kızdım. Hayatımın sıkıcı olması umrumda değildi. Gayet klasik ve içinde her tür insan bulunan, hatta bir sürü yakışıklı insanın olduğu bir lisedeydim. Mezuniyetim beklediğimin aksine harika geçmişti ve istediğim üniversiteye gidebiliyordum.
Ailem gayet güzeldi. Annem ve babam ayrılmıştı, babam bizim yüzümüze bile bakmıyordu ama ben kendimi zor da olda toparlamıştım ve annem bizim için elinden geleni yapıyordu.
•Anne, emeklerini boşa çıkardığım ve kalbini kırdığım için çok üzgünüm.•
Hayatımdaki tek sıkıntı, benden 2 yaş küçük olan erkek kardeşimdi.
Onu seviyordum ama biz zıttık işte.
•Max, Seni Dan yüzünden kırmama rağmen kötü zamanımda benim yanımda olduğun için teşekkür ederim.•
İneklerle takılırdım ama hiçbir zaman yeterli çalışmayı becerememiştim. Hep sınavdan önceki akşam çalışırdım.
İstediğim üniversite fazla puan gerektirmiyordu ve hayallerimin şehrindeydi.
Buraya geldiğimde oda arkadaşım ayyaşın tekiydi ve ondan çok rahatsız oluyordum. Ayrıca erkek ve kız yurdu diye bir kavram yoktu. Herkes aynı koca binadaydı ve aynı banyoları kullanıyorlardı.
•Her şeye rağmen beni dışarıda bırakmayıp odana aldığın için, her türlü derdimi dinleyip beni aileme karşı koruğun için sana da teşekkür ederim, Jessica.•
Basit bir kafeye sürdüm. Bara gitmeye hiç niyetim yoktu. Orada kesinlikle tanıdığım birilerini görecektim ve o da bana Dan'i soracaktı. Eğer bir kez daha Dan ismini duyarsam vücudum üzerinde hükmü olan beynim bu beceriyi kaydebilir.
İçeri girince iki gündür aç gezdiğim için gözüme çarpan ilk yemeği sipariş etmiştim. Önüme bir risotto gelene kadar İtalyan restoranında olduğumu fark edememiştim. Hem de o İtalyan restoranı.
"Hey! Birileri Dan'i kaybetmiş anlaşılan! Sakin ye küçük kız." demesiyşe ona döndüm.
"Demek her şeyi öğrendin ha?" dedi.
"Sen bunları biliyor muydun?" dedim şaşkınlıkla.
Onu burada gördüğüm anda şaşırmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kelebek
Teen FictionDina'nın hayatı harika gidiyordu. Liseden mezun oluşu tam bir peri masalıydı. Üniversite hayatı tabii ki farklı olacaktı ama bu kadar berbat olmasını beklemiyordu.