Yukarıdaki müziği açıp, kendinizi Canem'in Masalı'na bırakın 🕊 Keyifli okumalar dilerim 📖
-
Bir fotoğrafa bakarsın geçmişini hatırlarsın, asla unutamadığın o geçmişini... Duygulanırsın gözlerin dolar, göz yaşlarını tutamayıp ağlarsın. Tıpkı geçmişte mutluluktan ağladığın gibi. Yanaklarından süzülürken göz yaşları bir acı hissedersin son bir yılda her an hissettiğin o kalp acısını... Hayaller yıkılmış olsa da, paramparça bir sen kalmış olsa da, gönül hep bekler diğer yarısını. Onsuz hep eksik, mutsuz hisseder kendisini. Ta ki yeniden kavuşana kadar...
-
Sanem'den
Bir yıl önce sevdiğim adama güvenmeyerek hayatımın en büyük hatasını yaptım. Aşkımızın yazılı olduğu defteri onun yakmadığına inanmadım. O da beni bırakıp gitti. Onun gidişinden 10 dakika sonra pişman olup aradığımda ise cevap vermedi. Son bir yılda çekmediğim acı kalmadı. Hastane odaları, ilaçlar, serumlar... Ama en acısı neydi biliyor musunuz? Kalp acısı...-
Can'dan
Sanem'den ayrı bir yıl geçirdim. Bu bir yılda ondan başka hiçbir şey düşünmedim. Karaya bile ayak basmadım. Denizin ortasında herkesten uzakta ama en önemlisi Sanem'den uzakta koskoca bir yıl... Bana güvenmedi bana inanmadı. Kalbim acı çekerken, aklımda tek bir soru vardı, neden hayatının aşkına güvenmedi? Neden bana gitme dur diyemedi?-
Sanem'den
Bugün Albatrosumu öğrendiğim gündü. İki yıl önce bugün Polen'in doğum günü partisi vardı. Can'a Keşke... yazmıştım o da devamını merak edip benim yanıma gelmişti.-
Can'dan
Bugün Sanem'in Albatrosun ben olduğumu öğrendiği gündü. Gözüm ondan başka hiçbir şeyi görmüyordu. Polen'in doğum günü partisi umrumda bile değildi. Bana gönderdiği mesajın devamını merak edip yanına gitmiştim.-
Sanem'den
Hava kararmış, bense elimde onun fotoğrafı Opera Binasına doğru gidiyordum. Gözlerimden akan yaşlar onun fotoğrafına düşerken sanki her yaş bir imza bırakıyordu onun üzerinde. Kalbimin acısının temsiliydi bu göz yaşları.-
Can'dan
Gökyüzü siyaha bürünmüştü. Sanem, yaşam sevincim yokken zaten bu dünya benim için hep karanlıktı. Bir yılın ardından karaya ilk defa basıp, opera binasına gidecektim bu gece. Elimde onun fotoğrafı Opera Binasının yolunu tutmuştum. Kitapçı dükkanının önünden geçerken gözüme bir kitap afişi çarptı. Kitabın adı Zümrüdüanka ile Albatros idi. Albatros çok tanıdıktı ama Zümrüdüanka'ya anlam veremedim. Merakıma yenik düşüp kitapçı dükkanının içine girdim. Yetkili birisine Zümrüdüanka ile Albatros kitabını aradığımı söyledikten sonra yetkili ellerinde bu kitaptan sadece bir adet kaldığını söyleyerek kitabı bana uzattı. Her gün bu kitaptan sipariş ediyoruz geldiği gibi gidiyor abi dedi. Yazarı her kimse çok şanslıymış dedim. Kitabın önünü ve arkasına göz gezdirirken birden yazarının Sanem Aydın olduğunu gördüm. O anın vermiş olduğu şokun ardından çok sevindim hayallerinden birisini gerçekleştirmiş olması mutluluk vericiydi. Kitabın ilk sayfasını açtığımda "Albatros'a... Yıkılmış hayaller ile yanmış sayfalar bıraktı bana..." yazısını okurken gözlerim doldu. Zümrüdüanka çektiği acıların ardından küllerinden yeniden doğan efsanevi kuş... Sanem'in acılar çekip küllerinden yeniden doğması içimi paramparça etti.-
Sanem'den
Opera binasına varmıştım. D-2 numaralı locaya girdim. Her şey burada başlamıştı. 40. Yıl partisinde Ceycey sayesinde yanlışlıkla bu locaya girmiştim. İkinci kez bu locaya geldiğimde ise Ceycey'e aynen bu cümleleri kurmuştum: " Masallardaki prensin beni sonsuza kadar seveceğine, karanlıkta da aydınlıkta da beni kalbinin üzerinde taşıyacağına, beni hiç kimseye tercih etmeyeceğine ve ne olursa olsun beni bulacağına inanıyorum."
Hala inanıyorum Can'ın gelmeyeceğini bilsemde inanıyorum. Belki bir umut vardır... Belki bir mucize olur... Bekliyorum... Çaresizce bekliyorum...-
Can'dan
Opera binasının önüne gelmiştim. Belki Sanem de buradadır diye geçirdim içimden ama burada olmadığını biliyordum.-
Can merdivenleri çıkıp D-2 numaralı locaya vardığında Sanem duyduğu ayak seslerine doğru kafasını çevirmişti. O an iki aşığın bir yıl sonraki ilk göz göze gelişleriydi. Zaman durmuştu. İkisi de şoklardaydı kalpleri hızla çarpıyordu. Uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar yakınlardı birbirlerine. Hayatı boyunca tek eşli olan Albatros ve küllerinden yeniden doğan Zümrüdüanka'nın dudakları birbirini örtmüştü...
-
Umarım beğenmişsinizdir oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 💫

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canem'in Masalı
FanfictionEn iyi aşk hiç görmediğin kişiye duyulan aşktır. Görmeden sevmek diğer duyguları harekete geçirir. Dış görünüşün hiç bir önemi kalmaz. Kokular, sesler, tatlar, dokunuşlar hatırlanır. Onlarda hiç görmeden aşık olmuşlardı birbirlerine. Birbirlerinin y...