Enes yediğimiz tüm yemeklerde bana somurtuyordu. Ben de onu takmamaya çalışıyordum ama ne mümkün?
Gece yatarken telefonuma mesaj geldi. Kimden mi? Tabii ki de Enes'ten.
Kimden:İsmi Lazım Değil
Kamelyalarda buluşalım mı?
Kime: İsmi Lazım Değil
Ok. Sımdı mi?
Kimden:İsmi Lazım Değil
Yess.
Giyinip kamelyalara gittim. Enes de beni bekliyordu.
"Selam."
"Sana da. Neden çağırdın beni buraya?"
"Sen gerçekten Bora'dan mı hoşlanıyorsun?"
Tövbe bismillah. Birden öyle hönk diye sorunca korktum ln.
"E-evet? Neden sordun ki?"
"Eminsin yani."
Gözlerimi devirip kamelyadan cıktığımda Nes beni bileklerimden tutup yakaladı.
"Sıktın artık Pelin!"
"Sana ne oluyor be?"
"Bora'yla olmanı istemiyorum."
"Sen ne içtin Allah aşkına? Seviyorum ben Bora'yı."
"çok mu seviyorsun?"
Ben bir şey diyemeden dudklarıma yapıştı. İşin kotüsü kendimi çekmek istesem de bunu engelliyordu. Tüm gücümü toplayıp kendimi çektim. Hala elleri belimdeydi.
"Bana etkilenmediğini söyleme."
Yüzüne okkalı bir tokat geçirdim.
"Ne yapıyorsun be?!"
Koşmaya başladım. Ve bilin bakalım ne oldu? Bora'yla çarpıştık.
"Hayırdır Pelin, bu saatte ne işin var burda senin?"
Arkamdan Enes gelince Bora olanları çakmıştı. Enes'e koşup tam gözüne bir yumruk indirdi. Enes affallayıp geri doğru adımlar atmaya başladı.Onlar kavga ederken ben çoktan ağlamaya başlamaıştım.
En sonunda aptal Bora beni farkedip yanıma çöktü. Yüzüme bakmaya engel olmak için kalktım ve otele doğru koşmaya başladım.
Tabii yetişemezler olm ben koşu yarışında okul birincisiyim asdfghjk.
Ben burda herkesin huzurunu bozdum, keyfini kaçırdım. Baksana, en yakın arkadaşların arasına girdim. Burdan gitmeyi hak ediyorum.