Pijama: Derste aramışsın açamadım üzgünüm
: Önemi yok şuan boşsun sanırım
Pijama: Öyle
Bir şey mi oldu??
: Dışarı gelsene bir
Pijama: Ne
Aman Tanrım bekle
O kapıdaki sen misin
ASTON MARTIN Mİ O ALTINDAKİ
: Geliyor musun??
Pijama: Amacın ne senin
: Sadece dersin olmamasını umuyorum seni bir yere götüreceğim
Pijama: Heyecanlandım
: Deme öyle bak bana da geliyorlar :")
Pijama: APTAL FALAN MISIN
: Bekliyorumm♥
-Kurabiye çevrimdışı-
Pijama: PİSLİK
SALAK
APTAL
SERSERİ
Tatlı serseri...
AYSH!
-Pijama çevrimdışı-
Jimin sallana sallana Jungkook'un önüne kadar gelip kollarını göğsünde bağladı ve burnunu kırıştırdı.
"En ala artistsin biliyorsun değil mi?"
"Önde bayrak sallarım bebeğim."
Şoför koltuğunun yanındaki kapıyı açıp şirince gülümsedi.
"Gidelim mi?"
Jimin gözlerini kısıp hırkasının kollarını avuç içlerinde sıktı. Tekrar sallana sallana arabaya yaklaştı ve Jungkook'a yandan bir bakış attı.
"Nereye demiştin?"
"Dememiştim."
Koltuğa oturunca kapı üstüne kapandı ve ardından Jungkook yerini aldı. Daha sonra uzun bir yolculuk ile şehir sınırına kadar geldiler.
"Neden buralara geldik ki?"
"Gelmemiz gerekti çünkü."
Daha sonra ufak bir mahalleye girip müstakil bir evin önünde durdular. Jimin eve ve etrafa şöyle bir baktı. Jungkook'un evi miydi acaba?
"İn hadi."
Kısa olan tereddütlü olsa dahi indi. Jungkook'a güveniyordu ve ona zarar vermeyeceğini biliyordu. Yine de şehrin bu kadar dışında kalmasına şaşırmıştı.
"Neden evine geldik ki?"
Jungkook bir saniye duraksayıp omzu üzerinden Jimin'e baktı.
"Burası benim evim değil."
Ardından kapıyı tıklatıp açılmasını beklemişti. Jimin kaşlarını çatıp buranın kimim evi olabileceğini düşündü. Ancak kapı açılıp minyon bir kadın ortaya çıktığında, işlerin rengi değişti.
Jimin'in adeta beyin benzi atmış ve yutkunamamıştı. Karşısındaki kadın annesi değilde başka kimdi?
"A-anne..."
Kadın alttan Jungkook'a kısa bir bakış atıp gözlerini özlediğini kendine itiraf edemediği oğluna dikti. Şimdi sarılsa ona çok mu garip olurdu?
"Nam-hyuk... Nam-hyuk evde mi?!"
Ancak şöyle acı bir gerçek vardı ki, o da Jimin'in aslında ailesini zerre umursamamasıydı. Sadece her şeyden habersiz masum kardeşini görmek istiyordu. Onu merak ediyordu bir tek. Yine de o da kendine itiraf etmek istemese de, annesini özlemişti. Acaba babası da içerde miydi?
"Evde değil."
Jimin kaşlarını çattı, bilerek yaptığını düşünüyordu artık.
"Nerede o? Söyle!"
"Okulda! Piyano kursunda!"
Kadın en sonunda patlamıştı ama yine ve yine eksik bilgi: Kardeşinin okulunu bilmiyordu.
"Okul nerede?"
"Jimin."
Jungkook artık olaya el atınca kısa olan yaşlı gözlerini hafif hoşlandığı adama dikti.
"İçeri girip konuşmalıyız. Bence..."
Jimin bir annesine(!) bir de Jungkook'a baktı. Sanırım oturup her şeyi enine boyuna konuşma vakitleri gelmişti.
__________
LAAAAAAAA SIVENYAAAAAAAA LABADİİ LABADAAAAAAA