(Halsey- Not Afraid Anymore)
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar^^
...
Onun yönlendirmesiyle bu, yoğun seks ve tuhaf kokuları içinde barındıran yere girmiş, arkalarda bir yerde yan yana duran sandalyelere oturmuştuk beraber. Aramızdaki yine tuhaflık dolu atmosferle nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde sohbete dalmıştık. Tabi bunun yanında ismini de öğrenmiştim.
Jeon Jeongguk.
Sanırım onun hakkında her şey tuhaftı fakat, bu beni ona daha çok çeken şeylerden biriydi.
Bu tuhaflık silsilesinin içerisinde tüm yüzler ziftle kaplanmışken ben, çırılçıplak bir şekilde yaydığım beyaz renk ışıkla öylesine dikkat çekiyor ve bakışları üstüme topluyordum ki, rahatsız hissettim. Ama asıl sorun, yabancı olmanın verdiği hüzünle gelen rahatsızlıktı.
Bütün bu ahlaksız ortamda bulunmak ya da yabancı olan bu adamın yanında oturarak terbiyesizce olayları izlemek değildi rahatsızlık veren. Yabancı olmanın hüznüydü.
"Burada yapılan her şeyin toplu bir ismi var." O anlatıyordu, ben dinliyordum.
"Nedir?"
"BDSM."
"Herhangi bir açılımı var mı? Yani kulağı bir kısaltmaymış gibi geliyor." diyerek sorarcasına ona baktığımda, olumluca kafasını sallamıştı.
"Aslında, direkt harflerin açılımını yaparsak bondage, domination, sadizm, mazoşizm diye ayrılıyor, fakat bir BDSM, bu 4 kelimeden çok daha fazlasıdır."
Onu pür dikkat dinliyor, her şeyi öğrenmeye oldukça meraklı bir öğrenci gibi bakıyordum gözlerine. Sanki o öğretmenim, ben ise öğrencisiydim.
O ise bana, yiyecek gibi bakıyordu.
Karşısında bir av gibi hissediyordum. O ise avcı ya da yırtıcı bir hayvan misali gözlerimin içine kırmızıya çalan irisleriyle bakıyor ve ben bu bakışların altında titriyordum.
Gözleri, deliye çalıyordu.
Ya da ben, yavaştan delirmeye ve halüsinasyonlar görmeye başlıyordum. Bu yer, o ve tüm bu insanlar gerçek değildi aslında. Tamamen benim kafamda kurduklarımdı.
En azından öyle umuyordum.
''Bütün bunların anlamları ne? Yani BDSM'i öğrenmek için özel bir kelime sözlüğü hazırlamam gerekiyormuş gibi hissettim.'' Dudaklarımı hafifçe büzerek, ciddiyetle konuştuğumda küçük bir kahkaha patlatmıştı.
Başını iki yana sallamış, ''Hayır hayır, böyle bir şeye ihtiyacın yok.'' demişti beni reddederek. ''BDSM çok geniş çaplı bir seks kültürüdür. Bu arada seks kültürü diye de, içinde zaruri olarak seks bulundurmak zorunda değil. Cinsel yoldan eğlenmek, türlü türlü fantezilerin içerdiği bir güç oyun diyebiliriz. Kelimelerin anlamlarına gelirsek bondage; bir tür iplerle ve halatlarla bağlayarak, pasifi uyarma durumudur. Tabi bunlar isteğe göre değişilebilir.''
Her şeyi zihnime kazımaya çalışıyor ve onu daha yakından tanımak için uğraşıyordum. Bütün bunları biliyor ve buraya geliyordu. Sevdiği ya da sevmediği şeyler nelerdi? Buraya nasıl gelmişti ki? Tüm bu tuhaf aurasına rağmen çekiciliği aklımı başımdan alırken hikayesini merak ediyordum.
Herkesin bir defa da olsa ilk görüşte içinden siktiri çekip dudağını ısırdığı birisi olmuştur. Kadın ya da erkek fark etmez. İlk görüşte aşk değildir ama o kadar çekicidir ki, gözlerinizi üstünden ayıramaz ve bir anda takıntı haline getirirsiniz. Onu merak edersiniz. Adını, yaşını, kimliğini... Benimse Jeon Jeongguk'a hissettiğim şeyler tam olarak bunlardı, şu anda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ineedyourbody | jikook (Düzenleniyor.)
Fanfiction''Öyledir ki zihin, kandırılmaya en müsait, en oyuncakvari varlıktır. Yönetmesini bilmezsen seni delirtir, yanlış yönetirsen seni öldürür.'' [𝐛𝐝𝐬𝐦]