Ya Allah aşkına sabah sabah okul mu olur? Gerçi sabah olmasa ne zaman olacak ki? Ama yinede olsun ben bu eğitim sisteminin taaaa ********* (şş küfür yok)
Kendimi tek avutabileceğim şey okulda Yusuf'un olmasıydı. Okul onunla sıkıcı geçmiyor. Onun gelmediği gün gerçekten okul çekilmez bir hâl alıyor. O varken derslerde sıraya başımızı koyup şarkı dinlerdik. Kulaklığın teki bende diğer teki onda. Yusuf istediği için önce şemmame dinlerdik. Tarih dersinde kafa açıyor. Tavsiye ederim :) sonra da benim şarkılarımı dinlerdik. Ben ne açarsam açayım Yusuf dinliyordu.
Ve yine tarih dersi........ Bilenler bilir bu acıyı. TARİH DERSİ horror film gibi.
Biz yine çantalarımızı başımızın altına koyduk. Yusuf'un çantası çok rahattı. Bu yüzden onu genelde ben alırdım. Oda benim çantamı. Şemmame dinledik. Sonunda sıra benim şarkılarıma gelmişti. Taladro, norm Ender,Sagopa Kajmer, ayben falan. Yusuf ses çıkarmadan dinliyordu.
Dersin 15.dk'sına geldik. Yusuftan hâlâ ses yok. Farkettim ki uyumuştu. Çok tatlı uyuyor zalımın oğlu. Şimdi pislik zamanı:)) çok tatlı uyuyor olabilir ama bu ona pislik yapmayacağım anlamına gelmez jsjsjsjsjsj.
Telefonumu alıp YouTube'ye girdim. Arama motoruna mıdıgo me yazdım.(bilenler bilir :) )
Şarkıyı açtım. Kulaklığın bendeki tekini de Yusuf'un kulağına taktım. Son ses.Veee o büyük an. Knscksckacfgbvfyhkacbjafhfbfndbhc.
Şarkı başladıktan 5 saniye sonra Yusuf omuzlarını titretmeye başladı. Ve sonra sınıfın ortasında bağırmaya başladı.
Yusuf: Mıdıgo me lelele
Tüm sınıf önce bi duraksadı. Sonra herkes gülmeye başladı. Yusuf hâlâ sıranın içinde halay çekmeye çalışıyordu. Çok komikti ya. Hele ki tarihçinin tepkisi jcvsjbczmhzidgjzbdmbsvmgzucgjzcbmsbcugzmcna!hcjhavnakhckahc!anvkHCmanvkahv.
Tarihçi: Yusuf oğlum ne oluyor?
Tabi Yusuf son ses dinlediği için hocayı duymuyordu. Ya o kadar komikti ki kendimi artık tutamadım. Kahkaha sesim ister istemez çıkıyordu. Karnıma ağrı girdi.
Hızlıca Yusuf'un kulağındaki kulaklığı çıkardım. Yusuf az önce gözü kapalı hareket ettiği için kulaklığı çıkarınca sınıfta olduğunu anladı. Tarihçi ile göz göze geldiler.
Tarihçi: Yusuf bu ne patavatsızlıktır.ben burda ders anlatırken sen burda ne yapıyorsun. Terbiyesiz herif seni.
Yusuf bana dönüp boş boş baktı.
Ben: hocam kusura bakmayın. Yusuf gilin dün akşam düğünleri vardı da.
Ben: uyumuştu bende birden uyandırınca öyle bir tepki verdi. Etkisinden çıkamadı galiba.
Yusuf hâlâ olayları anlamaya çalışıyordu. Tarihçi hâlâ sinirliydi.
Tarihçi: kimin düğününden hâlâ çıkamadın Yusuf bey?
Yusuf: babamın.
Yusuf birden cevap vermişti. Ben sıraya yapışmış hunharca gülüyordum. Birden babam deyişi o kadar komikti ki.
Yusuf: şey yanii..
Yusuf: babam gibi çok sevdigim amcam.
Bu çocuk çok zeki. Felaket zeki. Öyle böyle değil yani.
Tarihçi: bu seferlik affediyorum ama bir daha olursa disipline veririm seni.
Sınıf hâlâ gülüyordu.
Tarihçi: kesin sizde artık. Derse dönün.
Hoca derse devam etmişti.
Yusuf: noldu? Bi bok anlamadım.
Ben sinsice bir gülüş attım.
Ben: sen uyuyordun..(gülmekten anlatamıyordu)... Telefondan mıdıgo me açtım. Sonra ......(hâlâ anlatamıyordu)... sonra sen birden oynamaya başladın. Halay falan.... Öyle işte.
Yusuf: biz en son Sancak dinliyorduk. Ne ara mıdıgo me oldu?
Ben bilmiyormuş gibi ellerimi kaldırım dudaklarımı büzdüm.
Yusuf: babam ne alaka?
Ben: sen söyledin.
Yusuf: ben ne söylediğimi biliyor muydum sanki?
Ben: akşam düğününüz varmış. Hâlâ etkisinden çıkamamışsın. Öyle anlattım adama.
Ben: hoca sana kim evlendi diye sorunca babam dedin.
Yusuf:hasssiktir!
Ben: şşş! Duyacak şimdi. İkimizde disipline gidecez.
Gülmeme engel olamıyordum.
Yusuf: bunun cezasını çok büyük ödeyeceksiniz Alya hanım.
Bu sefer oda gülmüştü.
Ben: peki Yusuf bey.
Ben: Yusuf senin çantan niye bu kadar yumuşak. Sırrını alabilir miyim acaba?
Yusuf:içinde kitap olmadığı için olabilir mi acaba?
Ben: fazlasıyla mükemmel ve zekice.
.
.
.
.
Diğer derslerde de boş boş durduk. Müzikçi yoktu. Siyerci desen adam zor bela yürüyor. Neden hâlâ emekli olmamış anlamış değilim. Bide edebiyat dersi vardı. Onu da zaten biz dinlemiyorduk. Kadın dersi dakikada bir o güzel cırtlak sesiyle bölüp"susun artık yeteeer"diye bölüyordu.
Yazık ya kadına da. Bende öğretmen olsam ve öğrencilerim bizim gibi olsa bende isyan ederdim. Yazık...
Okul çıkışı eve gidecektim.
Yusuf: beraber biraz takılalım mı?
Ben: Yusuf çok isterdim de bugün olmaz ya.
Yusuf: niye?
Ben: Asya'nın bugün kontrol günü. Onunla hastaneye gidecez.
Yusuf: kontrol derken?
Ben: Asya küçüklükten belli kriz geçiriyor. Annemizin olayından sonra krizler, travmalar falan. İlaç falan kullanıyor. Bu günde kontrol günü.
Yusuf üzülmüştü bu anlattıklarıma. Duygusal birisiydi.
Yusuf: peki tamam. Ama yarın sözün olsun.
Ben: tamam.
Eve kadar yürüdük. Her gün beni eve bırakırda sksjsjş.
Yusuf: bana haber vermeyi unutma. Eve geldiğin zaman mesaj atarsın.
Ben: tamam esmerim benimm..
Yusuf böyle birşey dememi beklemiyordu. Valla bende beklemiyordum.
Ben: sana arada bir böyle şeyler diyeceğimi söylemiştim.
Yusuf: şansını zorluyorsun Alya.
Ben: tamam tamam sustum. Eve geldik zaten.
Yusuf: bay bay meleğim.
Ben: bay bay
.
.
.
.
Bölüm sonu :) burdan iyi insanlara selam olsun jsjsjsj:) (bilenler bilir)
