Babam: Yusuf oğlum birşeye ihtiya....
Babam: Alya?Aha bu sefer sıçtım.
Babam bir bana bir Yusuf'a baktı. Yusuf üstün zekası sayesinde uyuma numarası yaptı. Senin o güzel saçlarının altındaki güzel kafanın içindeki beynini yerim ulan!! ( bir daha böyle bir cümle kuramam)Asya senin şom ağzına sıçayım lan. Babam yakalarsa ne diyeceksin demişti. Şerefsiz ikiz. Madem babam geldi insan haber verir.
Babam elimdeki şarja baktı.Babam: Alya burada ne işin var?
Kısık sesle konuştum.
Ben: baba telefonumun şarjı az kalmıştı. E şarjda burada. Onu almaya geldim.
Dedim elimdeki şarjı göstererek.Babam: tamam kızım. İşini bitir de Yusuf yatabilsin. Uyanır falan.
Hâlâ sessiz konuşuyorduk.Ben: tamam baba.
Babam kafasını sallayıp odadan çıktı. Yusufla göz göze geldik. Gülmeye başladık ama sessiz.Ben: ben demiştim bu şans kimde var diye
Yusuf: ucuz yırttık valla.
Ben: valla sen uyumuş numarası yapmasaydın heyecandan " baba tuvalete geldim" derdim.
Yusuf bu söylediğimi komik bulmuştu ki gülmeye devam etti.Yusuf: teşekkür olarak bir buse alırım o zaman
Yine o sinsi gülüşünü yüzüne yerleştirdi.
Ben yine heyecanlandım tabi. Çıktığımızdan belli hiç öpmemiştim onu. O 1 kere öpmüştü. Oda ona evet dediğim gün.
Yavaşça yüzüne doğru yaklaşıp yanağına bir buse kondurdum. Heyecandan ölecektim neredeyse.Yusuf: ben sabaha sağ çıkayım başka birşey istemiyorum.
Ben: niye?
Yusuf: bugün bana kalp krizi geçirttireceksin.
Ben: ya Allah korusun deme böyle şeyler.
Yusuf: ilk öpücüğünün böyle olmasını istemezdim ama neyse idare edecez artık.
Yusuf'un kulağına yavaşça eğildim.
Ben: seni seviyorum esmerim...
Yusuf: seni seviyorum meleğim.
Gözlerine baktım biraz. Allah'ım gözlerinde kaybolacaktım nerdeyse.Ben: inşallah haritan vardır.
Yusuf: niye?
Ben: gözlerinde kayboldum da o yüzden.
Yusuf gülümsedi. Gamzeler çıktı yine...Yusuf: merak etme her yolun sonu sana çıkıyor.
Ben: ben bu lafın üstüne bir şey diyemem.
Güldük.
Odadan çıktım.
Asya'nın odasına gelmiştim.Ben: lan şerefsiz. Niye babamın geldiğini haber vermiyorsun.
Asya: oha babam mı geldi.
Ben: gelmekle kalmadı bizi bastı.
Asya:ekşın ekşın.
Ben: şom ağızlı seni.
Asya: kes be. Gaza gelip gitmeseydin.
Ben: gazı veren kimdi acaba?
Asya güldü. Ve ben bu duruma çok sinir olmuştum.
Asya: Ee noldu?
Herşeyi anlattım.
Asya: oha öptün mü?
Ben: bağırmasana lan. Öptüm ama yanağından.
Asya: hıı neyse oda bir şeydir. Ama sondaki lafı efsane lan. "Merak etme her yolun sonu sana çıkıyor"
Ben: he yaa. Ne diyeceğimi bilemedim amk.
Asya: Bora bana bunu dese ayyyy Allah'ım sen bu Asya kulunun dualarını kabul et.
Ben: amin amin.
Biraz daha konuştuktan sonra yatağa geçmiştim. Asya'nın odasında 2 yatak vardı. Bazen Asya kötü olduğunda ben yada nazoş yanında kalıyorduk. Kriz geçirebiliyordu bazen.
Telefonuma bildirim geldi. WhatsApp'tan bir mesajınız var...Yusuf:
Ay senin tipini yerim. Nasıl tatlı birseysin öyle.
Onu kafede gördügüm günü düşündüm. Aklıma ilk gelen şey delihaydı.
Ben:
Çok geçmeden mesaj geldi.
Yusuf: romantizimini seveyim lan senin.
Ben: gel sev.
Yusuf: bak valla gelir öperim seni.
Bir dk geçmeden kapı çaldı . Aha o geldi . Kapı yavaş yavaş açıldı..........
Nazoş: kızlar bir şeye ihtiyacınız var mı?
Asya: yok nazoşum.
Nazoş gitmişti. Kalbim ağzıma gelmişti lan.
Ben: yok gelme gelme.
Yusuf: gel diyen sendin.
Ben: ya saka yaptım.
Yusuf: sana böyle şeyler yapma demiştim. Geliyorum...
Yusuf: hangi kapı?Ben: tamam Yusuf sabah öpersin. Babam gelirse 2. Basılmayı kalbim kaldıramaz.
Yusuf: söz mü?
Ben: söz ama yanaktan.
Yusuf: neyse buna da şükür.
Ben: iyi geceler.
Yusuf: iyi geceler.