Başladığınız tarihi lütfen yazın....
Aşk,her şeye gözü kapalı inanmaktır. Aşk, sevdiğine bile bile aldanmaktır. Aşk, gözünü kırpmadan onun için merminin önüne atlamaktır. Aşk, her şey bittiği zaman yeniden başlamaktır. Gibi cümleleri hayatımızda pek çok yere oturtmuş ve bunları hayat felsefesi haline getirmişizdir. Ama siz bu söylediklerimin hepisini unutun, Çünkü aşk bunların hiç biri değil, Aşk sevdiğini bile bile ondan vazgeçmektir.
Ben vazgeçen taraf olmadım tabi, en çok da bu koydu zaten. Yıllarca sevdiğim adam benden sadece üç kelime ile vazgeçti. HER ŞEYİ UNUT. İşte bu üç kelime ondan sonra hayatımda çok bulundu. Onu unutmak için her yolu denedim ama nafile. Yine ondan vazgeçmeye çalıştığım bir gün çatıya çıktım. Beynim atla artık derken, kalbim ise tam tersini söylüyordu. Ama kalbimi dinlemeyecektim. Zaten onun yüzünden şuan acı çekiyodum. Tam ayağımı köşeye koyduğum sırada heryerin elektriği kesildi. Bir anda ürperdim. Çatıda ışık huzmeleri oluştu. Karşımda 40 lı yaşlara gelmiş, ama karizmasından ödün vermeyen bir adam vardı. Onu dikkatle izliyordum. Dudakları aralandı ve bayılmama neden olan o cümleyi söyledi.
-"SEN SEÇİLMİŞSİN" dedi. O an ayaklarım beni taşımadı ve yere yığıldım. En son gördüğüm şey ise adamın bana doğru yaklaştığını hatırlıyorum. Uyandığımda koltukta yatıyordum. Demekki gördüklerim bir rüyadan ibaretti. Tahmin etmiştim. Tam koltuktan kalkacağım sırada gözlerime katlanmış bir kağıt ilişti. Kağıdı elime almamla bütün kanımın çekildiğini hissetim. Rüya değildi çünkü kağıtta büyük harflerle "SEN SEÇİLMİŞSİN" yazıyordu. Kağıdın diğer tarafına çevirdim ve o kısa yazıyı okudum. "Sen Seçilmişsin Özel Güçlerin Var Eğer Bunları Merak ediyosan Alttaki Adrese gel ___________________."
Yok artık bu adam ne saçmalıyordu. Özel güçlerim mi var? Şu televizyonda gördüğümüz özel güçlerden cidden saçmalık. Ama merak ettiğim bir şey var o adam çatıda nasıl belirdi bir anda. Evet sadece bunların cevabını öğrenip gelecektim. Hemen üstüme bir şeyler giydim ve taksiye bindim. Elimdeki kağıdı adama gösterdim. Önce şaşırmış bir şekilde baktı daha sonra önüne döndü.
-"hanımefendi geldik" dedi taksici. Parayı uzattım.
-"teşekür ederim" dedim ve arabadan indim. Kafamı kaldırıp binaya bakınca aslında girmekten vazgeçip eve geri dönmeyi düşünmedim değil. Kapıyı açtığımda artık ne kadar süredir yağlamadılarsa çok pis gıcırdıyordu. İlerlemeye başladım. Karşıma satanist gibi bir kız çıktı.
-" kime bakmıştın" dedi. Hemen elimdeki kağıdı gösterdim. Bir dakika bekle dedi ve gitti. Geri döndüğünde.
-"içerde seni bekliyor" dedi kız.
içeri geçtim. Direk lafa girdim.
-"Bak benden ne istiyosun bilmiyorun ama o gün o çatıda aniden nasıl belirdiğini merak ettim"dedim.
-" cidden merak ettiğin tek şey bu mu"diye yüzüme baktı.
-"ya ne olacaktı o seçilmiş saçmalığına inanıp buraya falan geleceğimi mi sandın" dedim.
-"bak burda toplamda 8 kişiyiz" dedi
-"ee ne yapim" dedim.
-"2 tanesi çalışan, ben ve diğer 5 kişide özel güçlere sahibiz" dedi adam. Artık bilmiyorum kaç yıldır gülmediğimi ama kahkahamı öyle bir bırakmıştım ki. Adamın iyiden iyiye sinirlendiğinin farkına vardım. Ve susmayı tercih ettim.
-"çocuklar buraya gelin hepiniz" dedi adam. Ve içerden 5 kişi çıktı. En baştakini gözüm tutmamıştı çok sinirli bakıyordu.
-"çocuklar güçlerinizi göstermenizi istiyorum" dedi adam.
-"ne saçmalıyosun patron" dedi soğuk çocuk.
-"benimi sorgulayacaksın" dedi adam.
-"hayır patron" dedi dişlerini gıcırdatarak.
-"mira önce sen" dediği vakit kız duvara doğru son sürat koşmaya başladı. Tam çarpacağı sıra gözümü kapattım. Ama çarpma falan yoktu. İçinden mi geçmişti o kız. Yok artık keşke benim de gücüm olsaydı.
-"Koray sıra sende" dedi. Koray kafasını salladı. Tekerlikli sandalyede ne yapacaktı acaba. Birden eşyaları oynatmaya başladı, gözleriyle.
-"melodi" dedi. O da kafasını salladı. Saniyeler sonra görünmez olmuştu. Tabi kısa süre sonra geri geldi.
-"yankı" dedi. Acaba ne yapacaktı. Çok soğuk bir mizacı var. Ama hiç bir şey yapmıyordu. Acaba bunun gücü yerinde durmak mıydı diye içimden geçirdim.
-"yerimde durabilme değil, zihin okuyabilme" dediği anda yüzümün domatesten farkı olmadığına yemin edebilirdim.
-"tamam yeterli peki o çocuğun gücü ne" dedim. Kafasını sağa 2 kez sola 2 kez çeviriyordu. Korkmadım değil.
-"o ölülerle iletişime geçebiliyor"dediğinde yutkunma hissi geldi birden.
-"şimdi beni buraya çağırdığına göre benimde bir özel gücüm var, ne o zaman "dedim.
-" Eşyalarını toplayıp buraya gelmen gerek, gücünü burda kendin keşfetmen lazım "dedi adam.
-" eğer gücüm varsa bile niye size çalışayım "dedim.
-" başka şansın yok, tek başına sen bir hiçsin ve seni öldürebilirler"dedi adam.
-"kim öldürür" dedim.
-"yakında tanışacaksınız" dedi.
-" beni nerden tanıyorlar" dedim.
-"Çünkü hepinizde mühür var" dedi.
-"nasıl yani" dedim.
-"ailen ölmeden önce seni korumak için böyle bir yola başvurdular" dedi adam.
-"anladım" dedim. Donuk bir şekilde.
-"gücünü hala bilmiyorsun bu da senin için daha çok tehlike arz ediyor" dedi adam.
-"tamam yarın burda olacağım" dedim.
-"çocuklar seni geçirsin" dedi adam.
-"gerek yok ben kendim çıkarım" dedim.
Ve girdiğim kapının kollarını tuttum. Aşk, her şey bittiği zaman yeniden başlamaktır. İşte benim hikayem tam da burda başladı. Benim ismim anka, küllerimden yeniden doğmaya geliyorum......UMARIM kurgumu beğnemişsinizdir. Hemen bırakmayın ve takipte kalın hepinizi seviyorum. Kitaba destek verirseniz sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVERY FORGET // HER ŞEYİ UNUT
FantasíaBenim yıllarca sevdiğim adam benden sadece üç kelimeyle vazgeçti. HER ŞEYİ UNUT. Ama unutmak o kadar zor bir eylem ki tek çaresi ölümken hiç beklemediği anda o adamla karşılaştı ve hayatını tamamen değişmesine neden olan o cümleyi söyledi. "SEN SEÇİ...