9

769 42 51
                                    


Celil' in tekrar bağırmasıyla olduğum yerden uzaklaşmak için adımlarımı hızlandırdım. Arkamdan hızlanan ayak sesleriyle koşmaya başladım. Birkaç sokak boyunca koştuğum halde onu atlatamayınca önüme çıkan ilk sokağa girdim.  Biraz daha koştuktan sonra karşıma çıkan duvara küçük bir küfür savurdum. Tam yandaki apartmanın girişine saklanacakken arkamdan çekilmemle kaçma girişimimde başarısız olduğumu anladım. Celil' in yüzümü kendisine döndürmesiyle ona bakmamak için gözlerimi ellerime diktim.

" Çağla"

"Bana bak lütfen."

"Hadi ama. Seni yiyecek değilim."

"Lütfen."

Celil ne derse desin gözlerimi ellerimden ayırmadım. Birden ellerimi avuçlarının içine almasıyla kaşlarımı çatıp ona döndüm. Celil eliyle kaşlarımı düzeltip ellerimi tekrar tuttu. Benim yine çatılan kaşlarımla da açıklama yapma gereği duymuş olacak ki konuşmaya başladı.

"Çatma kaşlarını hemen. Erken yaşlanmak istemezsin değil mi?"

Ona göz devirip elimi ellerinin arasından çekmeye çalıştım ama izin vermedi.

"Az önce ellerini öyle bir inceliyordun ki bende bir şey var sandım."

Beni rahat bırakmayacağını anlayınca konuşmak zorunda kaldım.

"Rahat bırak beni."

"A aaa olur mu ama mavişim. Ben biricik Erva' mı bulmuşum konuşmadan bırakır mıyım?"

Bana tekrar söz hakkı bırakmadan kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Kısa bir süre yürüdükten sonra çocukların etrafta neşeyle koşturduğu cıvıl cıvıl bir parkta durduk. Parkın sessiz kısımlarındaki bir banka oturduğumuzda kolumu bıraktı. Biraz konuşmamı bekledi ama bir sonuç alamayınca kendi söze başladı.

"Erva Çağla Özyakup. Benim biricik mavişim."

"Bana sen mi anlatmak istersin yoksa kendim mi yorumlayayım?"

"Dinliyorum."

"Hadi Erva."

"Anlatır mısın lütfen?"

Anlatılacak ne vardı ki sanki? Benim yüzümden olmayan arkadaşlığımız da bozulmuştu. Ama madem benden duymak istiyordu, söylerdim. Zaten kaybedecek bir şeyim de kalmamıştı.

"Sana aşığım!"

"Duydun artık mutlu musun?"

"Benimle evlensene kız?"

"Yuh Celil!"

VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN! tşk

Biz Olsak? | Celil YükselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin