EP17: When Will This Scene End?

496 52 5
                                    

Marco bir bana bir ona bakarak, "Fazla samimi mi geldi?" diye sordu. "Utandınız mı? Çünkü dürüst olmak gerekirse ikinizi de, bundan daha tartışmalı sahneleri sergilerken izledim. Yine de burada durmuş, bir avuç bakire gibi bocalıyorsunuz."

Marco iç geçirip kafasını salladı. "Tamam. O zaman seks sahnesini atlayıp doğrudan ertesi sabahına geçelim."

Yüzlerimizdeki rahatlama ifadesi çok bariz olmalıydı ki Marco güldü. "İkiniz de hayatlarınızı kurtarmak için kemik iliği bağışlamışım gibi görünüyorsunuz."

Yalan söyleyemezdim. Öyle hissetmiştim.

Marco bize sahneyi anlattı ve içgüdülerimize göre hareket etmemizi söyledi.

Yatağın iki ucunda yerlerimizi aldıktan sonra Chanyeol, "Bu daha kolay olacaktır, değil mi?" diye sordu.

Sahte bir güven duygusuyla, "Tabii ki de." dedim. "Biz seviştikten sonra ödü patlayan ben değildim. Unuttun mu?"

Chanyeol ofladı. "Evet. O, o zamandı. Ödleklik stoklarım yeni tükendi."

Yan yana uzandık. Kolunu belime doladı ve beni çıplak göğsüne çekti. Elimin altında kalbinin hızlı ve düzensiz atışını hissedebiliyordum.

Ödleklik etmeyi bırakmışmış. Güleyim bari.

Kendi kendimi rahatlatmaya çalışsam da benim de ödüm patlıyordu.

Şimdi elim kalbinin üstünde, dudakları saçımda, bedenlerimiz birbirine iyice temas ederken, bu pozisyonun daha önce rol aldığım bütün seks sahnelerinden daha samimi olduğunu fark ettim.

Seks, hormonlar ve vücudun kısımlarıyla ilgilidir.

Bu, samimiyetle ilgiliydi. Aşk ve güvenle.

Bütün bunlar ödümü patlatan şeylerdi.

Chanyeol ve ben ilk kez birlikte olduğumuzda da birbirimize böyle sarılmıştık. Çok mutluydum. Ona çok âşıktım.

Sonra her şey altüst olmuştu.

Bu pozisyonda, kafamı onun göğsüne yaslamışken Chanyeol'un kalbinin hızlıca ve düzensiz attığını duyabiliyordum. Aynen o zaman olduğu gibi.

Göğsümde tanıdık bir sızı belirdi ve boğazıma doğru yükseldi. İnlememek için dişlerimi sıktım ama işe yaradığını sanmıyordum, çünkü Chanyeol koluyla beni daha da sıkıca sarıp, "Ne oldu?" diye fısıldadı.

Elini yanağıma koydu.

Gözlerimi kapatıp paniği bastırmaya çalıştım.

Bu çok saçmaydı.

"Baekhyun? Bana bak..." Sesi rahatlatıcı bir sıvı gibiydi ve dile getirmediği şefkatle yüklüydü.

Geçmişe dair bir yığın his tekrar su yüzüne çıktı ve bedenim fazla adrenalin pompalamaya başladı.

Doğrulup oturdum. Başım dönmeye başladı.

Saniyeler içinde Chanyeol kolunu bana dolamıştı. "Kusacak gibi duruyorsun. Ben, senin fiziksel anlamda hasta olmana neden olmayalı uzun zaman olmuştu. Yeteneğimden hâlâ bir şey kaybetmediğimi bilmek güzel."

Karşılık vermemi bekledi ama sessiz kaldım. Şiddetli bir panik atak geçiriyordum ve midem nefes borumdan yukarı tırmanmaya ve beni boğmaya çalışıyormuş gibi hissediyordum.

Suratı asık bir ifadeyle, "Baekhyun?" dedi. "Gerçekten iyi misin?"

"Hayır." Hırıltılı nefes alıp veriyordum ve Chanyeol'un ifadesi fazla endişeliydi. "Bana öyle bakmayı kes. Bunu yapamazsın."

APOCRYPHAL | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin