🌔FRAGMAN🌖

50 8 2
                                    

Multimedya: Kitap Kapağı

***

Dizlerini karnına çekmiş, başını da dizlerine gömmüştü küçük kız. Minik gözyaşları ıslatıyordu tişörtünü. Yerdeki bedenlere bakmak istemiyordu. Kanlar içinde kalmış annesine ve babasına bakmak istemiyordu. Bunu o mu yapmıştı? Ama nasıl? O, 8 yaşında küçük bir kız çocuğuydu. Bunları yapamazdı ki.

Gözlerini kırpıştırarak ürkekçe kafasını kaldırdı ve yerde yatan bedenlere baktı. Annesinin nefes aldığını gördüğünde, hızla ayağı kalktı ve yanına koştu. "Anne!"

Yeni duran gözyaşları yine akmaya başlamıştı. "Şşt. Korkma, sorun yok."

"Ama anne, ben size zarar verdim." durdu ve kafasını diğer ölü bedene çevirdi. "Babam öldü mü anne?"

Marceline gözlerini sımsıkı yumdu. Çocuğuna bu gerçeği söyleyemezdi. O daha çok küçüktü. Kendini tutmaya çalışıyordu. Eğer kalbi durursa, kızını almaya geleceklerini biliyordu.

"Anne?" diyerek Marceline'e döndü. küçük kız. Derin nefes alarak dolu gözlerini araladı ve küçük kızına baktı. "Hayır annecim. O..." Sevdiği adamın ölü bedenine baktı. Birazdan o da yanına gidecekti. "O uyuyor."

"Anne iyi misin?"

Gülümseyerek kızının kırmızı gözlerine baktı. "İyiyim bebeğim." Eliyle masanın üzerindeki kitabı gösterdi, "O kitabı al. Onlar gelmeden git. O sana yönünü gösterecek." Nefesinin tükenmeye başladığını hissetti.

"Onlar kim anne?"

Cevap vermedi Marceline. Kalbi yavaşlıyordu. Dayanacak son gücü de bitmek üzereydi. Elleri kolyesine uzandı. Hilal şeklindeki kolyeyi boynundan çıkardı ve küçük kızın boynuna taktı. "Bunu sakın çıkarma kızım. Bunun, baban ve benden bir parça olduğunu düşün. Bu kolye, seni koruyacak küçüğüm."

Gözlerinin kapanmaya başladığını hissediyordu. Geleceklerdi. Derin bir nefes aldı ve küçük kızının kırmızı gözlerine son defa bakarak tüm güçüyle bağırdı. "Kaç Victoria! Kaç!"

Küçük kız korkuyla ayağa kalktı ve masanın üzerindeki kitabı aldı. Son defa annesine baktı.

Marceline'in kafası yana düştüğünde, ağlayarak odadan çıktı. Korkuyordu. Hemde çok.

Elindeki kitabı sıkıca kavradı ve koşarak aşağı indi. Ne yapacağını bilmiyordu.

Etrafa öylece bakınırken, birden kapı yumruklanmaya başladı. Gelmişlerdi.

Hızla arka kapıya koştu. Kendini bahçeye attığında, büyük bir gürültü koptu. Kapıyı kırmışlardı.

Küçük kız ne kadar çığlık atmak istese de, yapamıyordu. Dili lal olmuştu sanki.

Son defa arkasını döndü ve yaşadığı eve baktı. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu, korkuyordu.

Derin bir nefes aldı ve kitabı sıkıca kavrayarak mırıldandı, "Hoşçakal anne. Hoşçakal baba. Geri döneceğim, söz." Hızla arkasını dönerek var gücüyle koşmaya başladı.

Artık her şey bitmiş miydi? Yoksa her şey asıl şimdi mi başlıyordu? Bu bir sondu. Bu güneş ve gecenin sonu, ay ve okyanusun başlangıcıydı. Bu, asıl başlangıçtı.

---

*Her son, asıl başlangıçtır.*
---

Bu bizim başlangıcımızdı.













°Omnia'ya Hoşgeldiniz°

ONELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin