23.04.2019seninle dördüncü karşılaşmamızda elinde sandalyeyle okul koridorunda yürüyordun. buradan bakılınca bu çok tuhaf bir manzaraydı ama senin de kendimce manzaradan bile tuhaf sebeplerin vardı.
seni ilk fark edişimdi.
sandalyeleri taşımakta zorla bana kibarlık yaptırıp, sana yardım etmeye zorladım. sonra ortak matematik dersimiz oldu ve bu kez yanımda oturdun.
biraz tuhaftın.
genelde insanlar bana garip ve uzaylı derdi ama sen benden bile tuhaftın; bakışlarında dünyadan kaçmak isteyen bir oğlan çocuğunun hevesi vardı.
seninle arkadaş olabileceğimizi düşündüm, zaten samimi biriydin ve kolayca arkadaş olmuştuk. sana test çözmekte yardım ettim ve sen de benimle sohbet ettin. klişe arkadaş olma muhabbetleri işte.
bugün çok sıradan bir gün olmuştu; göze batan, beni üzen ve beni aşırı mutlu eden hiçbir olay yoktu ortada. klasik bir lise nisan ayının her hangi bir günüydü.
sonra eve geldim.
okul kıyafetlerimi çıkardım, yemek yedim, sezonları asla bitmeyen sonsuz dizimi izledim, biraz kitap okudum, müzik dinledim, akşam yemeğimi yedim, dişlerimi fırçaladım ve birazda oyalandıktan sonra yatağıma uzanıp tavanı izlemeye başladım.
ve baktım hâlâ seni düşünüyorum.
ortak dersimizden beri aynı sahneni, aynı konuşmaları zihnimde tekrar tekrar oynatıp duruyorum. bir film şeriti ve baştan okunan aşk mesajları gibi.
tekrar tekrar.
kutsal tavanımızı izlerken bir şeyi çok net anladım; seninle arkadaş olmak istemiyorum.
seni daha önceden görmeme ve hatta yüzeyselde olsa konuşmamıza rağmen o gün seni ilk görüşümdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
listen before i go, taekook
Fiksi Penggemarve sonra; onunla hiç karşılaşmamayı diledim. ancillulaa [2019] ✓