1. Bölüm
HAKİM BAKIŞ AÇISI
"Çok heyecanlıyım." Diyen Simay, gelinliğinin dantelli kumaşında ellerini gezdirmişti. Gerçekten, öylesine heyecanlıydı ki, düşüp bayılması an meselesiydi. Sevdiği adamla evleniyordu sonunda, hayalleri gerçek oluyordu.
"Her şey çok güzel olacak tatlım." Diyen Bade heyecandan, birazcık da suratına sürülen allıktan kızaran arkadaşının omzunu sıvazladı. Biriciği çok güzel olmuştu. Balık model bir gelinlik giymişti ve bu gelinlik hafif toplu basenlerine çok güzel oturmuştu. Sevgili eniştesi mümkünmüş gibi Simay'a biraz daha aşık olacaktı.
"Gelinin güzelliğini gölgeleyeceksin ama sen!" Dedi Simay, şaka yaptığını belli edecek şekilde, gür bir kahkaha atarak. Bade çok güzel olmuştu. Üzerine, kırmızı, omzu düşük, saten, upuzun bir elbise giymişti. Sol bacağından neredeyse kasıklarına kadar uzanan yırtmaç, yürüdükçe ortaya çıkıyordu ve düzgün bacaklarını ortaya seriyordu. Esmer tenine öyle yakışmıştı ki kırmızı, emindi ki Bade'yi gören herkes, dönüp bir kez daha bakacaktı.
"Teveccühünüz hayatım." Dedi Bade, arkadaşının sarı saçlarına bakarken. Simay, gülümseyerek aynada ikisine baktı. "Bak, gelin ve nedime olarak nasıl güzeliz."
"Herhalde, ne sandın?"
Gülüşmelerini, tık tıklanan kapı kesmişti. Bade, kahverengi büyük kapıya baktı ve konuştu. "Gel!"
İçeriye Simay'ın iş yerinden arkadaşı girmiş, "Nikah memuru geldi." diyerek, bir şey demelerine izin vermeden odadan çıkmıştı.
"Haydi, yeni gelin." Diyen Bade derin bir nefes aldı. Yüzündeki gülümsemesini genişletti, arkadaşının kolunu tuttu ve kapıya doğru yönlendirdi. "Hazırız." Dedi kapıya doğru. Kapı açıldı.
✨
Genç adam, içeriden arkadaşının eşinin çıkmasını beklerken omzunu duvara dayamış bekliyordu. Üzerindeki takım elbisenin kolları, cüssesi sebebiyle biraz kasıyordu. Yakışıklıydı adam, bunun özgüvenini de her zerresinde taşıyordu.
İçeriden duyduğu, "Hazırız," sesiyle omzunu duvardan ayırdı ve kapıyı açtı. Karşısında iki kişi vardı. Simay'ı zaten tanıyordu. En yakın arkadaşı Cüneyt'in, 10 dakika sonra eşi olacak kadındı. Peki ya yanındaki, kırmızılı kadın?
Kadını inceledi. Genç kadın, kırmızı rujla bezenmiş dudaklarını gererek, kocaman bir kahkaha atmıştı. Kahverengi saçları çıplak omuzlarından öne doğru kaymış, ince, yüzüklerle bezenmiş parmakları ağzını örtmüştü. Bu... Bu, Dünya'da gördüğü en güzel insandı. Hatta Dünya'dan öte, tüm evrendeki en kusursuz kadındı.
"Bakışmanızı kesmek istemem ancak düğünüm var, nikah memurum geldi, geç kalmasam?" İki genç, birbirlerine kilitlenmiş gözlerini, kirpiklerini 3-5 kez kırparak ayırdılar.
"Çok haklısın." Diyen Pusat, gelinliği içinde peri gibi duran yengesi Simay'ın koluna girdi ve en yakın arkadaşı Cüneyt'e götürmek üzere yola çıktı.
Bade ise; kırmızı, saten, upuzun elbisesinin eteklerini yırtmacından yana doğru ittirmiş, saçlarını bir omzuna doğru alıp, damat odasının önüne koşturmuş, "Enişte! Düğün bitiyor, gelmezsen memur bey gidecek!" diye bağırmıştı. Genç adam, papyonunu milyonuncu kez düzeltmiş ve kapıyı açıp, manevi baldızının koluna girmişti.
İki çift, bembeyaz nikah masasının önünde karşı karşıya durduğunda; etrafta, alkış tufanı alıp başını yürümüştü...
"Kızımı üzersen, canını yakarım kardeşim." Dedi Pusat, kolundaki gelini, arkadaşı Cüneyt'in kollarına bırakırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE (DÜZENLENİYOR)
Ficción GeneralBİR YANDA SEVDASI, ÖBÜR YANDA ZORUNLULUĞU... Pusat DEMROĞLU, 32 yaşında, genç bir aşiret ağasıydı. Sesi ile, ağaçların yapraklarını sallayabilir, bakışı ile koca bir ormanı yakabilirdi... Bade SOLUN, 28 yaşında, babasını kaybetmiş, genç, güzel bir...