Adam arkadan bile yakışıklı ya~
Neyse hikâyeye geçelim....
Hmmm sanırım onu nasıl mutlu edeceğimi biliyorum.
...
Suga'dan Devam...
(aah biliyorum bu aralar çok Suga'nın ağzından yazıyorum.)Kahvaltımızı yapıp sofrayı toplamıştı. Tam odasına gideceği zaman ona benimle salona gelmesini söyledim. Sohbet ettik. Biraz da olsa rahatladı sanırım.
3 ay sonra...
(hızlı geçiş baby. Aah bunu hep yapmak istemişimdir sjsjsjsj)3 ay boyunca her yemekten sonra salonda sohbet ediyorduk. Ve açıkçası onunla zaman geçirmek hoşuma gidiyor. Şu an yine sohbet ediyoruz. Ve benim ona bir sürprizim var. Ve bunu seveceğime eminim.
YG-Seninle birşey konuşacağım.
Y/N-Tamam ama ne konuşacağız?
YG-Bugün dışarıya çıkmaya ne dersin?
Y/N-Ne?! Sen ciddi misin?Gülümseyerek kafamı olumlu anlamında salladığım gibi oturduğu yerden kalkıp üzerime atladı ve boynuma sımsıkı sarıldı. Afalladım. Birkaç saniye sonra ben de kollarımı beline doladım. Kalbim birden hızlandı. Aah kendine gel Yoongi.
Ağlıyordu. Bunu ıslanan omzumda anladım.Y/N:Ç-çok teşekkür ederim Yoongi. B-ben-
YG:Şşşttt tamam sakin ol. Ağlamana gerek yok.Kafasını omzumda kaldırıp gülümseyerek yüzüme baktı. Aaah şöyle bakmasana. Kıkırdayarak gözyaşlarını sildi.
Y/N:Üzgünüm dışarı çıkmayalım o kadar uzun zaman oldu ki sen birden öyle diyince hem şaşırdım hem de duygulandım.
YG:Boşver. Eee nereye gitmek istiyorsun?
Y/N:Hmm lunaparka gidelim. Sora da bir kafeye gidelim. Ondan sonra da ormanlık biryere.
YG:Ne bu kadar mı? Daha çok yere gitmek istersin sanmıştım. Neyse hadi git üzerini değiştir.
Y/N:Tamam ben gidip üzerimi değiştireyim.Merdivenleri ikişer üçer çıkarken söylediği şeyle suratıma bir gülümseme yerleşti.
Y/N:Aaah çok heyecanlıyım!
Başardım. Onu mutlu ettim. Onun peşinden ben de kendi odamda giyindim.
(beybilerim çanta ve maskeyi yok sayın)
Aşağıya indiğimde Y/N çoktan giyinmişti ve her yere gülücükler saçıyordu. Şimdi farkettim de bebek yavaş yavaş belli olmaya başlıyor.
YG:Hadi gidelim.
Giderken arada bir Y/N'ye bakıyordum. Arabanın camından merakla dışarıyı seyrediyordu. Aaaah lanet Jimin (oho çorpoldom fjfjfkkf).
Lunaparka geldiğimizde yerinde duramıyordu. Ama benim şimdiden bir uyarıda bulunmam lâzım.YG:Y/N şimdiden söylüyorum buradaki hiçbir şeye binmek yok.
Y/N:Ama-
YG:Aması falan yok. Sen hamilesin. İkimizin de iyiliği için.
Y/N:atlı karınca da mı?
YG:Evet. Düşersin. Sadece gezeceğiz.İstemese de kabul etti. Gezerken gözleri hep birşeylere bakıyordu. Onu gülerken görünce benimde gülesim geliyor. Ordan kafeye geçtik. Kahvelerimizi içerken heyecanlı heyecanlı gördüğü şeyleri anlatıyordu. Onu mutlu görmek hoşuma gidiyor.
Dışarda o kadar uzun süre gezdik ki şu an güneş batıyor. Son olarak onu çok güzel bir yere götüreceğim. Ve beğeneceğini biliyorum. Düz çimenlik bir yere geldik ve gün batımı buradan çok güzel görünüyor.
Y/N:Aah burası çok güzel. Teşekkür ederim Yoongi.
Dedi ve boyuma satıldı. Ben de gecikmeden kollarımı beline sardım.
YG:Birşey değil. Ve mutlu olmana sevindim.
Çimene bağdaş kurup oturduk ve gün batımını seyrediyorduk. Güneş battıktan sonra kafamı ona çevirdim. Hafiften esen rüzgâr salık saçlarının uçuşmasına sebep oluyordu. Gözlerini kapatmış gülümsüyordu. İlk defa Jimin'le aynı fikirdeyim. Jimin ona aşık olmakta haklıymış.
★♥★♥★♥★♥★♥★♥★♥★♥★♥★♥
Çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook özür dilerim. (kendini affettirmeye çalışan yazar mood on)
Pazartesi günü atacaktım ama teknik bir arıza çıktı. Teknik arıza ne amq. Sjsjsj özel bir şey işte. Neyse yazarın özel hayatını boşverelim.
Durun sormadan olmaz. Bölümü nasıl buldunuz?¿?¿
❤SARANGHEE❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Min Yoongi'nin Kölesi (+18)~{tamamlandı ✔✔}
DiversosKaplan olmak için doğmuşum yani bir it gibi yaşayamam Mr. Swag