Bugün saat 6'ya kadar uyumadan beklemiştim çünkü hayran olduğum adam Lee Woo Jin şarkı çıkaracaktı. Onu beklerken birden telefon çaldı arayan en yakın arkadaşım Min Yu Da'ydı. Oda benim gibi ona hayranlık duyuyordu.
"Çıkıyor kanka çıkıyor. Son üç saniye
1..2..3.. Çıktı aaaa hassiktir"Birden telefonu yüzüne kapattım ve klibi izlemeye başladım. Allahım bu adam ne kadar yakışıklı, sesi desen bal içinde kaymak. Klip çok duygusaldı o yüzden ağlayamaya başladığımı bile farketmemiştim. Elimle yüzümdeki yaşları sildim ve klibi izlemeye devam ettim. Klibin sonunda hayranlarını çok sevdiğini söylüyordu. Klip bitince direk telefonu elime alıp arkadaşı aradım.
"Kanka klibi beğendin mi? Ben aşırı derecede beğendim birde klip duygusal olduğu için ağladım."
"Tabii ki de çok beğendim. Çok yakışıklıydı yaa..."
"Aynen saçlarını gördün mü? Siyah-yeşil karışımı yapmış. Saçını da çok beğendim."
"Gördüm saçını. Çok yakışmış."
"Aynen. Neyse kapat ben tekrar izlicem. Görüşürüz."
"Tamam. Görüşürüz."
Klibi tekrar izledikten sonra direk yatağıma gittim ve uyumaya çalıştım ama onu düşünmekten uyuyamıyordum. Onu düşünürken uykuya dalmışım.
...Sabaha alarmın sesiyle uyandım. Alarmı kapattıktan sonra üstümü değiştirip evden çıktım ve servisi beklemeye başladım. Geldikten sonra servise bindim ve çantamdan telefonumu çıkarıp müzik dinlemeye başladım.
...Servisle okula geldim ve bir yerde herkesin toplandığını gördüm ve merak edip oraya doğru gitmeye başladım. Oraya geldikten sonra gördüğüm şeyle şok oldum çünkü hayran olduğum kişinin 1 hafta sonra konseri vardı o anki sevinçle yerimde sıçramaya başladım. Herkes bana bakmaya başladığında utançtan yerine girmek istemiştim. Utançla sınıfa doğru koşmaya başladım. Sınıfa geldikten sonra arkadaşımı görüp yanına doğru yürüdüm.
"Kız duydun mu? 1 hafta sonra konseri varmış. Ayyy... O gün için çok heyecanlıyım."
"Gördüm. Bende çok heyecanlıyım o gün için."
O anki sevinçle ellerimizi birbirine geçirip zıplamaya başladık. Hocanın geldiğini gördüğümüzde direk sıramıza geçtik. Ders boyu konseri düşündüğüm için hocanın dediğinden hiç birşey anlamadım. Teneffüs çaldığında arkadaşımla beraber kantine doğru koşmaya başladım. Birşeyler alıp bir tane banka oturup aldıklarımızı yemeye başladık. Bir yandan da onun konseri hakkında konuşuyorduk. Yemeğimizi yedikten sonra sınıfa girdik ve hocayı beklemeye başladık. Sonraki dersler hep sıkıcı geçti. Hemen eve gitmek istediğim için direk okuldan çıkıp servise bindim.
...
Servisten indikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Evin ışıklarının yanmadığını gördüğümde istemsiz olarak kaşlarımı çattım. Çantamdan telefonu alıp annemi aradım. Telefonu açtığında direk söylenmeye başladım."Anne neredesiniz siz? Işıklarda kapalı. Bir yere mi gittiniz yoksa?"
"Evet kızım. Misafirliğe gittik. Endişelencek birşey yok. Sana yemek yaptım onu yemeği unutma. Tamam mı kuzum?"
"Bende birşey oldu sandım. Tamam annem yemeğimi güzelce yicem merak etme. Görüşürüz. Seni seviyorum anne."
"Görüşürüz kızım. Ben de seni seviyorum."
Annemle konuştuktan sonra anahtarla kapıyı açıp eve girdim. Mutfağa gidip annemin yaptığı yemeği yemeye başladım. Bir yandan da 1 hafta sonra olacak konseri düşünüyordum. Ne giyeceğimi düşünürken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda arkadaşımı gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ünlü'nün Peşinde
FanfictionBir kız ünlüye aşık olur, hep onun peşinden gider ama her peşinden gittiğinde geç kalmış oluyordur. Kız tam pes etmişken bu sefer ünlü adam onu bulur.