Sence aşk ne demekti ?
Benim için, aşk o'ydu.
Her sözcüğün kalbine dokunan, burunlara esen o güzel kokuydu.
Bir o kadarda yanık kokusu gibiydi.
Her gözyaşıda akan o acı değilde,
her gözyaşıda akan bir şeker tadı gibiydi.Hem kazanan, hem kaybedendi.
Her şeye karşı güçlü durabilendi.Belkide kazanmak daha uygundu bu kelimeye, ama kaybedende vardı bu sözcükte.
Her bir parça senin yarını kaplayamazdı. Ama hem aşk, hem de dost kaplardı.
Kimisine güveni , kimisine sevmeyi , kimisine güçlü olmayı öğreten o kelimeydi.
Kimisine yalan, kimisine acıydı aşk.
Oysa yalan olan tek şey miydi aşk ?
Zevkler farksızdır. Kusurlar fazladır. Ama aşkın gözünde o bile yoktu. Kördü.
Aşıkları ayıran hayat, aslında onlara özlemi anlatan bir imtihandı.
Son her zaman mutlu mu biterdi?
Yoksa kimisine kötü mü?Hayat, sırf aşıkları ayırdı diye, gözyaşı akmanızı sağlayandı. Ama şu ki ,
Gözyaşı dökmeyen güçlü olmanın neyini bilebilirdi?
Yani şu ki, ne olursa olsun, hayat sizi imtihana sokar.
Ayrılırlarsa birbirlerini özler miydi? Ayrılınca birbirlerini unuturlar mıydı yoksa?
Aşk'ı satırlarda size hissettiremem ama, anlatabilirim diye varsayıyorum.
Çünkü aşk, sizi kaybetmez.
Bir kadın güvenini kaybettiği sürece, sevmeyide kaybetmiş olandır.
Aşk demek, umutsuz vakalara karşı sırtını çevirdiğinde sırtına bıçakla deşmediğidir.
Ama bazen o sırtındaki bıçak izlerini yenilediği gibidir bazı duygular.
Sırtından vuran dost, o acıyı yenileyen de aşktı.
( Şuana kadar benim için en iyi dost hep düşmanım oldu. )
Aşk bana tatlı bir acı gibiydi.
Ne kötü, ne iyiydi.
Ne zarar, ne de yarardı.
"Her şeyin fazlası zarar, çok seven, en çok delirendi." - Asya K.