4. Havuz

27.5K 117 11
                                    

- Emre!

- Efendim hayatım, seni dinliyorum.

- Beni dinliyorsun ama şu anda önemli olan nereye baktığın?

- Dikkatimi çekti Meral, kusura bakma. Kötü bir niyetimin olmadığını biliyorsun. Nereye gideceğim diyordun?

O kadının memeleri ortadayken hiçbir yere gitmiyorum canım.

- Bir içecek alıp gelsen diyordum Emre, sen bir gidip gel istersen.

- Tamam, ne içersin?

Emre'yi şimdilik buradan uzaklaştırmayı başarmıştım. Sinem'e bak sen. Arkamı dönmemle soyunması bir olmuş. Emre'yi bu kadınla baş başa bırakmam önce bu olasılığı bir geçelim. Emre'nin görüşünü engelleyecek bir açıya mı çeksem şezlongumu ne yapsam. Ne Emre'yi gönderebilirim ne de kendim gidebilirim şu dakikadan sonra. Hatta şezlongumu bile kıpırdatmam. Kendimi çoluk çocuğa rezil edip arkamdan konuşturacak değilim! Madem bu zilli memelerini gösteriyor bak Emre! Mehmet yanındayken nasıl bakacaksa artık. Sakin ol Meral, bu ne telaş.

Yerime geçip yattım. Zilli gözlerini kapamış güneşleniyordu. Gözlüğümün altından Sinem'in memelerini keserken buldum kendimi. Sinem dediğim gibi beyaz tenli bir kız. Memeleri pamuk gibi beyaz dolayısıyla. Pembe pembe şişik meme uçları var. Boynundan aşağı inerken göğüslerinin yaptığı o oval açı çizilmiş gibi düzgün ama kadınsı değiller. Memelerin küçük bir kere Sinem, kusura bakma cicim. Ayrıca zayıfsın, götün kuru sayılır güzelim. Sorsan fitim der haspam. Neyse, bana neyse. Ben kitabımı okuyayım. Şöyle yüzü koyun uzanayım da milletin gözü bir kadının kalçaları nasıl olurmuş görsün, bayram etsin.

Kitabımı okurken Emre yanıma geldi.

- Keyfin yerinde mi canım.

Bütün gün gelmedin, ne zaman Sinem memelerini açtı aklına mı geldim Emre! Yuh olsun sana, içine kadar gir istersen!

- Kitap okuyorum Emre, neden geldin?

- Halini hatırını sorayım dedim Meral, fena mı ettim.

- İyiyim canım, sen keyfine bak.

Bu esnada Sinem yerinden kalkıp havuza girdi. Tüh Emre, görüyor musun, daha fazla bakmak kısmet olmadı. Oh olsun sana pis adam! Ama sen dur bak neler yapacağım!

- Ben de biraz yüzeyim Emre, sonra yanına gelirim. Bir el de benimle atarsın olur mu?

Suya girmek iyi geldi. Sinem ile belli bir mesafe koymuştum. Beni görünce gülümsedi.

- Su iyi geldi valla.

- Hı hı.

- Çok güneşlenmişim, kızarmışım baksana, bu kadarı yeter bana.

İsabet olur zilli hanım. Herkes gördü zaten memelerini, için rahat olsun.

- Açık tenlisin Sinem'ciğim, dikkat et gerçekten. Yanmasın tenin, uğraşma tatil vakti.

Gülümseyerek yanıt verdi Sinem. Artık ne anladıysa.

Havuzdan çıkabileceğim yerlere bakıp Emre ile Mehmet'in tam karşısındaki merdivenleri gözüme kestirdim. Yüzerek merdivenlere ulaştım. Saçlarımı ördüğüm için uğraşmama gerek yoktu. Merdivenden poz vererek çıktım ne yalan söyleyeyim. Emre bana kilitlenmişti. Sadece Emre mi, Mehmet'te gözlerini bana dikmişti. Bingo. Salına salına Emre'nin yanına yürüyüp havlusunu aldım. Üstün körü kurulandım. Mehmet elinde zarlarla kalakalmıştı. Tavlasında yapacağı taş hamlesini mi düşünüyordu, tabii ki hayır. Yüzüme bakmaya çalışıyordu, terbiyesizlik olmasın diye memelerime bakmamaya çalışıyordu hesapta. Dur sana bir kıyak yapayım Mehmet, Emre'ye dönerek boş muhabbet yapmaya başladım ki Mehmet rahat rahat memelerime bakabilsin. Sana memelerim olduğu gibi ortaya çıkıyor demiştim Emre Efendi, madem normaldi, Mehmet şu anda nereye kilitlendi. Bak Mehmet istediğin kadar, Sinem'da olmadığından mahrum kalmışsındır. Bak, kahve rengi halelerime iyice bak ve aklına kazı, sonra hatırlarsın. Bak Mehmet, göğüslerimin dolgunluğuna, meme uçlarımın diri çıkıntısına bak, kadın dediğin nasıl olur gör. Ooo Sinem dayanamadı yanımıza geldi.

İçimdeki Kadın UyanıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin