9. Rutin

22.1K 83 10
                                    

- Meral hoş geldin. Tatil nasıldı?

- Hoş bulduk Alper. İyiydi. Kürkçü dükkanına geri döndük işte.

- Ben de o günleri göreceğim inşallah.

Sanki tatile gitme diyen oldu sana. Çık git Alper.

- İnşallah Alper, sana da iyi gelecektir.

- İşlerimi bir toparlayabilsem...

Ya bırak allah aşkına Alper yaa. İşleri toparlayacakmış. Sanki senden başka doktor yok hastanede. Sen yokken burası çalışmıyordu sanki. Şu girdiğin triplere bak. Hastanede kadroyu almak için sahayı bir dakika boş bırakmıyorum desene. Ben Alper' i öğrencilik zamanından beri tanırım. Her bokta kendini ortaya atardı; "Ben yaparım hocam", "Ben hallederim hocam", "Projede ben de yer almak istiyorum hocam". Sen de bu adamı tanıyorsun okuyucu. Sıkışık trafikte yoldaki sapağa son anda arabanın burnunu sokan adam yok mu, kalabalık otobüs durağında yandan kaynak yapan hani. Her şeyin hakkı olduğunu düşünen, Migros'ta ne alırsan 5 TL rafında satılan "İstersen elde edersin" düsturunu anlatan tuvalet kağıdından ucuz kitabı okuyup ciddiye alan adamla sen de tanışmışsındır. Kafasının içinde fon müziği olarak sürekli "Benim neyim eksik", "Ben neden olamayacakmışım" şarkısı dönen o mal karşına çıkmıştır mutlaka.

- Meral, sen yokken hastalarını takip ettim. Dosyaları burada, artık top sende!

- Teşekkür ederim Alper.

- Ha bu arada Hakan hocam seni bekliyor, uğrarsın artık.

Anlayacağınız, rutin beni hemen tatil dönüşü daha havalimanında kollarını açarak karşılamıştı. Hayatımın ezberi o kadar ağır basıyordu ki yeni her şeyi görmezden gelerek bildiğini okuyordu. Emre'yle bile yaşadıklarımız üzerine bir defa, hadi bir defa da ima etmesini hesaba katarsam toplamda bir buçuk kez konuştuk. O kadar. Sonra da olanları yaşanmamışçasına geride bıraktık. Hayatımın eskiye dönmesi için de ne aylar ne de haftalar gerekti. Birkaç gün yetti.

Odamdan çıkıp Hakan hocanın odasına doğru yollandım. "Prof. Dr. Hakan Doğan". Üzerinde bu yazının bulunduğu kapı önünde onlarca hasta bekliyordu.

- Buyurun Hakan hocam beni emretmişsiniz.

- Meral hoş geldin. Dinlendin mi bari? Yapacak işler birikti tahmin edersin ki.

- Hoş bulduk hocam. Çalışır hallederim hocam.

- Aferin! Hazırladığım bir yayın vardı hani. Onun üzerine biraz yoğunlaşalım. Önümüzdeki ilk kongreye gönderelim. Sana güveniyorum. Haftaya bitir kontrol edeyim.

Çalışmaları sen yap, nöbeti sen tut, ameliyata sen gir, hastaların derdine sen düş. Sonuç? Tüm payeyi hoca alsın. Saygının tümü ona, yetki ona, para ona.

Tıp eğitimi gördüğüm dönemde geleceğe inancım vardı. Gerçeği geç de olsa fark ettim. Meritokrasi çoktan peri masalı olmuştu. Adaletsizlik dünyanın g*tünde yer etmişti.

- Meral hocam hasta bitti.

- Ohhh, şükürler olsun Ayşe.

- Mümessil arkadaş var, uzun süredir bekliyorlar hocam.

- Hangisi?

- Şu alman markasında çalışan hocam, Burak.

Hiç enerjim kalmasa da Burak'ı ayrı tutarım. Muayenehane adım attığım ilk zamanlardan beri tanışırız.

- Hoş geldiniz Hocam. Bir merhaba demek istedim. Kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.

Burak boyu posu yerinde, prezantabl biriydi. Zevkli giyinirdi. Takım elbisesi içinde rahat ve kendine güvenen bir duruşu vardı.

İçimdeki Kadın UyanıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin