Feminen yada Maskülen?
Bana göre bu sorunun cevabı çok basit… İkisinden de bir tutam! Unutmamak gerekiyor aslında, ne giydiğimizden öte nasıl giydiğimiz ve nasıl kendi stilimize göre yorumladığımız önemli. Stilinizi tanımlamak için ne feminen ne de maskülen diyebilmek aslında orta şekerli kıvamında olması belki de bu işin püf noktası. İkisi arasında azıcık prensipsiz olmak, ortada durmak…
Ben her zaman beklenenin dışında kombinler çıkarmayı severim, o yüzden ne feminenim ne de maskülen. Ama ağırlıklı maskülen giyinip feminen olmayı detaylarda abartarak kullanırım. Jean, tshirt üzerine bir kaç beden büyük görünen bir pardesü, boyish ayakkabılarıma kırmızı rujumla gösterişli kolyem yada küpem eşlik eder. İpek bir gömlek mi giymek istiyorum, onun ruhuna ters olan erkek ceketi giyerim, aslında feminen ve maskülen noktasını ayırmak belkide beklenen bir kombin yapmamaktan geçiyor, biraz farklı noktalardan yakalamak.
Marlene Dietrich, Katherine Hepburn stillerini çok ihtişamlı bulurum onlara bakarak gözlerimi doyururum demek çok doğru olur. Günümüzün en iyi ilham perileri Tilda Swinton, Alexa Chung, Coco Sumner, Agyness Deyn; hepsinin stil gözünden birşeyler toplayıp koyuyorum cebime.
Yüksek belli bir jean’le büstiyere erkek ceketi eşlik etmesi gibi…
Mini şorta büyük bedenli bir beyaz gömlek gibi..
Ceket pantolon takıma sivri burunlu bir ayakkabı eklenmesi gibi…
Çok gösterişli bir kolye siyah biker ceketi, atlet ve siyah skinny jean kombini gibi…
Uzun bir hıka kısa elbise üzerine, kemer ve diz altı çoraplarla boyish ayakkabılar gibi…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızlar İçin Tüyolar
Chick-LitKızlar için harika tüyolar burada. Moda, güzellik, aksesuar ve s.