Televizyon karşısında dizisini izleyen Sara yine hayallere dalmıştı. Aslında dizi falan izlemiyordu. Onun izlediği sadece Yağız'dı.
"Sara!"
Sara yerinden kalkıp arkadaşlarını karşıladı. "Hoşgeldin Ömer. Hoşgeldin Can!"
İkisine de sarılırken Can televizyonu farketti. "Yine mi Yağız kızım ya."
"Aman ne anlarsınız siz? Aşığım ben ona."
"Tanımadığın bir adama?"
"Tanıdığına aşık olmazsın zaten genelde. Tanımadığına olursun."
"Kendini farkettirmek için yapmadığın kalmadı. Baban duysa valla mirasından men eder."
"Etsin. Çok da umrumda. Hem onun bir şey demeye hakkı yok. Yeni karısıyla ülke ülke gezsin anca."
"Annen biliyor mu bu Yağız takıntını?"
"Birincisi takıntı değik aşk! İkincisi de bilmiyor bilmeyecek de. Kocasıyla Fransa'ya yerleşirken aklına gelmediysem şimdi niye umursasın ki."
Evet ailesi tarafından umursanan bir çocuk olmamıştı hiç bir zaman. Küçükken bile kavgalarına odaklanmaktan tek çocukları olan Sara'yı hep boşlamışlardı. Sadece üç tane yakın arkadaşı vardı. Ömer, Can ve Beril.
Bir de tek aşkı vardı işte. Beş senedir fena halde takılı kalmıştı bu çocukta. İlk dizisi çıktığında henüz 17 gaşındaydı Sara. Yağız'sa 20'sinde adım atmıştı ünlüler dünyasına. Gençlik dizisinde başrolün kankasıyken bile parlıyordu ekranda. Sara o an garip bir duyguya kapılmış, o günden sonra da onunla ilgili her şeyi öğrenmişti. Ve şimdiye kadar öğrendiklerini Yağız kendisi bile bilmiyordu muhtemelen.
Can kolunun altına aldı Sara'yı. "Üzülme be güzellik. Hem bugün yine sete gidecektin. Vaz mı geçtin?"
"Daha bir saat var bugün sete gelmesine."
"Maşallah menejerinden iyi çalışıyorsun kızım yaa."
Ömer'in sitemli sesine kıkırdadı. "Ee iyi bir hayranaşık böyle çalışır."
İçeri koşturarak giren Beril nefes nefese kalmıştı. "Sara! Seninkinin yarın galası varmış!"
"Biliyorum Beril."
"Ay bendeki de laf işte. Bir ne renk sıçtığını bilmiyorsun değil mi? Ay yok kesin onu da biliyorsundur."
Can yüzünü buruşturdu. "İğrençsin Beril."
"Yalan mı diyorum? Hadi hadi birer kahve içelim de çıkalım. Ay valla set yollarında senin Yağız diye diye gezmeni izlerken öleceğim bu gidişle."
"Ay Allah korusun kuzu ya. Bari Yağız'ı öperken öl. Vuslata erelim gözün açık gitmesin."
Anında kafasına yastığı yedi tabi. Can ve Ömer hallerine gülerken iki kız yine birbirini yiyordu.
~~
Sete geldiklerinde herkes bir yana koşturuyordu her zamanki gibi.
"Son çekimler olacaktı bugün. Sezon finali yapıyorlar."
"Ee nerde seninki?"
Sara gözleriyle her yeri taradı ama göremedi. "Gelmedi daha herhalde. Ya da karavanında."
Tam o sırada Yağız sete giriş yaptı. Hayranları etrafına toplaşıp resim çektirmek için sıraya dizilirken Sara hayran hayran izliyordu.
"Sen de gidip resim çekilsene."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Büyük Hayran (Kısa Hikaye) -TAMAMLANDI-
NouvellesGörüp görebileceğiniz en çılgın hayranı okumaya hazır mısınız? :))