Karın boşluğunda ve belinde tarifi olamaz acı. Boyundan akan terler ve ardı arkası kesilmeyen çığlıklar.
Bir el, bir eli kırarcasına sıkıyor. Ne dendiği anlaşılmayan sözler;
"Sakin ol!"
"Nefes al!"Beyaz bir ışık huzmesi yüzüne vuruyor ve ardından onu tutan yumuşak el bir anda yok oluyor.
Boşlukta hissediyor kendini. Yalnız ve acılı...
Koluna ince bir şeyin girdiğini hissediyor. Ardından karanlığı bile göremiyor...
^^^^^^
Gözlerini araladığında temiz bir odadaydı kız. Yanı başındaki sandalyede oturan çikolata kahvesi gözlü kadın, kızın saçlarını okşuyordu.
Kız doğrulmaya çalıştı ve acıyla yerine geri yaslandı.
"Kendini yorma."
Odaya göz gezdirdi.
"Scorpius nerede?"Ardından kapıya doğru gözlerini dikti. Sarışın, cüsseli bir adam; kafası aşağı eğik kravatının uçlarını oynuyordu. Kız tekrarladı:
"Scorpius nerede?" Ardından adam kendince sakin, etrafındakilere göre hararetli bir şekilde odadan çıktı.
Odada sessizlik hakimken ince bir ağlama sesi geldi duvar kenarından.
Hermione ayağa kalkıp bembeyaz battaniyeye sarılmış küçük bir şey getirdi yanına.
"Bir oğlan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strange |Scorose Texting
Fanfic@tuhaf1i: Bu hayattaki en değer verdiğim kadının, yani annemin, üzerine yemin ederim. Seni seviyorum Rose Weasley. Hikayenin tüm hakları Teen Wolf ekibinde saklı.