Strange |Scorose Texting

-3-

@tuhaf1i: Eğer telefon numaran kadar galleon'un olmuş olsaydı, ne kadar galleon'un olmuş olurdu?

@rose.w: çok galleon'um olmuş olurdu.

@tuhaf1i: Olmadı bu galiba.

@rose.w: Olmadı.

@tuhaf1i: Neden kütüphanedesin? Tatildeyiz.

@rose.w: Ders çalışmıyorum, kitap okuyorum. Ve geceleri Karagöl haricinde en iyi yer burası.

@tuhaf1i: Gece Karagöl'e gitmen ne kadar güvenli?

@rose.w: O yaşlı Filch beni bulmadığı sürece sorun yok.

@tuhaf1i: Anlıyorum.
***

Rose elinde sıkıca tuttuğu kitapla tablonun arkasından çıktı. Şişman kadın bir şeyler zırvalıyordu. Her gece yapardı. Filch'in artık geçtiği yolları ezberlemiş, Bayan Norris'in mırıldamalarını uzaktan duymayı öğrenmişti.

Kapıdan çıktığı sırada tuttuğu nefesini verebilmişti. Karagöl'e doğru yaklaştı. Biri var gibi görünüyordu. Bir oğlana benziyordu çünkü vücut şekli bir kız için zordu. Yerde oturmuş bir şeyler yapıyordu.

"Hey!" Diye seslendi oğlanın arkasından.

Oğlan yavaşça arkasına döndü. "Rose, senin burada ne işin var?" Ses Scorpius'a aitti.

"Sen miydin? Korkuttun beni. Kitap okumaya gelmiştim." Dedi elindeki kitabı sallayarak. "Senin burada ne işin var?" Dedi yanına otururken. Oturduğu yerde biraz yolunmuş çim vardı ve ellerine biraz yapışmıştı.

"Ot çekiyorum." Dedi Scorpius gülerek.

"Salak." Dedi kız da gülerken. "Seni ilk defa görüyorum burada. Gerçekten ne yapıyorsun?"

"Uyku tutmadı bir türlü. Zaman geçirme amaçlı geldim. Hem ilk defadan kastın ne? Her gece buraya geliyor olamazsın."

"Aslına bakarsan tam tersi. Her gece buraya geliyorum. Sessiz ve sakin oluyor."

"O zaman bugün şanssızsın. Ben varken kitap okumayacaksın." Dedi kızın elinden kitabı alıp diğer tarafa koyarken.

Yaklaşık bir saat boyunca öylesine konuşmuşlardı. Scorpius, Albus'un küçüklüğü hakkında komik şeyler öğrenmişti. Gündüz olduğunda bütün gün dalga geçecekti.