-📱-

240 26 53
                                    

   merhaba arkadaşlar bu da bir önceki fic'im gibi eski ve ergenlik dönemlerimin tam ortasında yazılmış olduğundan da kaynaklı cringe şeyler bulabilirsiniz ama bir öncekine göre daha mantıklı ve eğlenceli olduğunun garantisini verebilirim size yani ben okurken eğleniyorum hala sizi bilemeyeceğim artık bu arada kitap yarım bir aralar şifremi unuttuktan sonra yarım kaldı ve şuanda da son senemde olduğum için devam ettirmiyorum ama olur da devam ettirecek olursam zaten bu yazıyı buradan silerim eğer okunma sayısı 1000'i aşarsa daha fazla yorum felan gelirse  yazarım diye düşünüyorum neyse yks'den sonra bakacağız artık :) baya boş yaptığımı farkederek size iyi okumalar diliyor ve konuşmamı bitiriyorum ❤️

Dersin ortasında telefonumdan çıkan mesaj sesine küfrederek hızlıca sesini kapadım.

"Seulgi!"

Yakalamıştı işte. Hay böyle işin. Ne diye unutmuştum ki sesini kısmayı sanki. Bu öğretmenle uğraşmaya hiç gelmiyordu ve büyük ihtimalle sınıftan atacaktı. Dersi bilmem kaçıncı kaçırışımdı.

"Sesinin kapalı olması gerektiğini kaç defa söyleyeceğim?"

"Benim telefonumdan gelmedi."

İşe yaramayacağını bilerek kendimi savunmaya çalışmıştım ama tabiiki de işe yaramamıştı.

"Bir de benimle dalga mı geçiyorsun? O ses ile daha ne kadar dersimi sabote etmeyi düşünüyorsun? Hemen dışarı! Bir daha olursa sadece dersten atmayacağıma emin olabilirsin."

Sanki adam öldürdük. Şu kadından iyice sıkılmıştım artık ama işte yapacak birşey yoktu. Sesli bir şekilde uflayıp puflayıp sınıftan çıktım. Arkamdan o iğneleyici bakışlarını attığına emindim. Neyse umurumda değildi. Tek umurumda olan dersti. Sırf bu yüzden sinirleniyor ve üzülüyordum. Telefonumu cebimden çıkardım ve bahçede bir banka oturdum. Mesajı atan kişi benden iyi küfür yemişti. Bakalım kimdi.

moellow
"Seni dün gördüm ve adeta tutuldum. Belki biraz takılabiliriz ha? ;)"

Gözlerimi devirdim ve mesajı sildim. Sapığın teki yüzünden dersim gitmişti ve küfürlerin az geldiğini düşünerek biraz daha etmeye karar vererek kantine ilerledim. Kendime bir kahve aldım ve Sooyoung'la Yerim'i beklemeye koyuldum. Liseyi de üniversiteyi de beraber okumuştuk. Şimdi de üniversitenin son senesindeydik işte. Bana dosttan ötelerdi. Tüm eğlenceli anlarımızı beraber geçirmiştik ve onlara minnettardım.

Ben telefona dalmışken zil sesini duydum. Derin nefesler alıp okulun kapısına yürümeye başladım. Üzerime doğru gelen iki cismi farkettiğimde telefonumu cebime koydum. Evet onlardan mükemmel bahsediyordum. Yerim ve Sooyoung geldiğinde beraber bahçe çıkışına yürümeye başladık.

"Bugün bizdesin Seul itiraz istemiyorum, eğleniriz felan. Ayrıca konuşmamız gerekenler var."

deyip göz kırpan Yerim'e ruhsuz bir şekilde baktım. Tabiiki de yeni bir erkek arkadaşı vardı.

"Uyuma planlarım vardı. Şerefsiz misin Yerim? Pardon, öylesin."

Yanağımı sıkıp,

"Ben de seni seviyorum bebeğim."

dediğinde göz devirdim.

"Sooyoung sen gelmiyor musun?"

"Maalesef babam aile toplantısı yapacakmış."

deyip surat astığında Yerim'le ikimiz kahkaha attık.

"Yine mi? Sana kolay gelsin Joyie."

deyip tekrar kahkaha attım. Sooyoung'un babası aşırı sıkıcı biriydi ve sık sık şu saçma aile toplantıları şeyinden yapıyordu. Yerim'le ikimiz ne olduğunu merak ettiğimiz için bir kez katılmak istemiştik ama bu aile arası özel birşey deyip bizi reddetmişti. Sooyoung ise bu aptal toplantıda konuşulan tek şeyin ev ihtiyaçları ve nasihatlar olduğundan bahsetmişti. O gün bugündür her söylediğinde kahkaha atmadan duramıyorduk.

IRREGULAR	} ❝𝙨𝙚𝙪𝙡𝙢𝙞𝙣❞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin